Bütün bunlar translate Portuguese
7,284 parallel translation
Sence bütün bunlar tarikat olabilir mi?
Achas que tudo isto podia ser um culto?
Bütün bunlar Bethesda Presbyterian Hastanesinden.
Tudo isto é do Hospital Presbiteriano Betesda,
Şu anda bütün bunları kabullenmen zor, biliyorum ama Hayes... Arkadaşın kötü biriydi.
Sei que é difícil absorver tudo isso, Hayes... mas o teu amigo era um homem mau.
Bütün bunlar sokakta güçlü olmana yetecek kadar iyi değil.
- Nas ruas não basta ser forte.
- Bütün bunların dışında,... tek söylemek istediğim, sakıncalı en iyi arkadaş suçlaması mı buldun?
De tudo aquilo que acabei de dizer, apenas consideras questionável a parte da melhor amiga?
- Bütün bunları nasıl atlatacağımızı düşünüyorum.
Como é que vamos passar por isto?
Aslında bütün bunlar onların tembelliğini anlatıyor.
Tantas palavras diferentes para descrever pura preguiça.
Bütün bunlar nasıl oldu?
Quem faria tal coisa? Como é que isto aconteceu?
Sanki biri bütün bunları planlamış gibi.
Parece que alguém planeou isto.
Bütün bunların en kötü tarafı ne biliyor musun?
Você sabe qual é a pior parte de tudo isso?
Bütün bunların o olayla bir bağlantısı var.
Isto tudo está ligado de alguma forma.
Bütün bunların kurbanın vurulmasıyla alakası ne?
Como é que a nossa vítima de tiro se encaixa em tudo isto?
Bütün bunlar para için miydi?
Tudo isso só por causa do dinheiro?
Bütün bunların hepsi gösteri miydi yani?
Então, isso era tudo um espectáculo?
Bütün bunları bu yüzden mi yapıyorsun?
É por causa disso que estás a fazer tudo isto?
Bütün bunları şirket para kazansın diye yaparsın. Sonra evine gidip düşünürsün. Tamam.
Se o fizeres, dás dinheiro à empresa... e depois voltas atrás e reagrupas e dizes :
- Bütün bunlar sadece bir taksi çalmak için mi?
Caramba. Olhem para isto.
Bütün bunlar bu adamın taksicilik yapmaya yeni başladığının göstergesi.
Tudo sugere que ele não era taxista há muito tempo.
Bütün bunları bir kadın mı yapmış?
Uma mulher fez isto tudo?
Bütün bunlar tecavüz mağdurlarında görülen davranış bozuklukları.
São atitudes comuns de trauma de violação.
- Bilmiyorum. Bana sadece kanseri yenmesinin onun gözünü açtığını ve bütün bunlar bittikten sonra bana anlatacağı bir şey olduğunu söyledi.
Ele apenas disse que o cancro o tinha acordado e que quando tudo isto terminasse, havia algumas coisas que ele queria dizer-me.
Bütün bunlar benim hatam.
A culpa é minha.
Ya da sana ekstra 20 $ veririm ve bütün bunları unuturuz.
Ou posso dar-te mais 20 e esquecemos isso.
Bütün bunları bana nasıl yapabildin?
Como pudeste fazer-me isso tudo?
Yaşlılarımız, aramızda bir anlaşmazlık çıkmasın diye bütün bunları ortadan kaldırmıştı.
Os nossos Anciãos eliminaram tudo isso para que não houvesse conflitos entre nós.
- Bütün bunların arkasında Chas mi var?
O Chas está por trás disto?
- Biliyorum ama bütün bunlar çok fazla.
- Isto é tudo... É demasiado.
Şimdi doğru zamana dönüp bütün bunları düzeltmeliyiz.
Vamos voltar a nosso tempo e apagar esta bagunça.
Yani mantıklı düşününce bütün bunlar gerçek olabilecek gibi durmuyor, öyle değil mi?
Pensando bem, a história toda não faz sentido, pois não?
Bütün bunlar anlamlı, bir ben saçmalıyorum.
Para si, tudo isso faz sentido, mas eu só digo tretas.
- Bütün bunlar da bitsin.
Tudo isto irá acabar.
- Bütün bunları söyledi yani.
- Ele disse isso tudo?
- Bütün bunların cephaneyle dolu olduğunu düşünebiliyor musun?
- Imagina isto tudo...? com armas?
Bütün bunlar çok ilginç... ama ödev gerçek dünyada gerçek bir kariyer seçmekti.
Isso é muito interessante. Mas o trabalho era escolher uma carreira real no mundo real.
Bütün bunlar benim hatam.
- Sou o culpado disto tudo.
- Bütün bunları yapmak istiyor musun?
Querem realmente avançar com isto?
Her şey ona ait, onun yardımı olmasaydı bütün bunları yapamazdık.
É tudo dela, não seríamos capazes de fazer nada disso sem ela.
- Nedir bütün bunlar?
O que é isto?
Bütün bunları ben de yaşadım unuttun mu?
Também passei por isto, lembras-te?
- Bütün bunları nasıl yapacağını biliyor musun bari?
E sabe como fazer tudo isso? Sim.
- Bütün bunları nasıl aldınız?
- Como conseguiu isto tudo?
Bütün bunları nereden mi biliyorum?
Como sei tudo isto?
- Geç bunları. Bütün deliklerine bir tüp ya da çubuk sokuşturmazlarsa ben de ne olayım.
- Acredita, vão enfiar uns tubos em cada um dos teus orifícios, ou o meu nome não é Sally.
Bu nedenle bütün bu duyguları aşmalısın, sen bunların üstündesin.
Então, terá que superar a sua impressão que está acima de tudo isso.
Sonra da şehrin her yerinde bütün gün bunları dinliyorlardı.
E durante o dia, por toda a cidade, ouvem estas bandas locais.
O bölgede, güneyde popüler olan şeylere yer veriyordu ama bunların bütün ülkede duyulmasını sağladı.
Música que era popular... na região e no sul... mas deu-lhes uma projeção nacional.
Bütün bunların olasılığı ne olabilir ki?
Quais são as hipóteses?
Pekâlâ, bütün çıkışlar bunlar.
Estas são todas as saídas.
- Hayattaki bütün zorunluluklar bunlar.
Tudo necessário.
- Tabii üsteki bütün binalara giriş izni yoktu... -... ancak elinde bunlar vardı.
Claro que ele não tinha acesso a todos os edifícios, mas tinha isto.
Evet. Bütün departmanım bunları alıyor.
O meu departamento está a comprá-las a longo prazo.
bütün bunlar ne için 24
bütün bunlar da ne 26
bütün bunlardan sonra 25
bütün bunlar ne demek oluyor 23
bütün bunların anlamı ne 26
bunları 71
bunlar 630
bunlar nedir 69
bunlar kim 49
bunlar harika 40
bütün bunlar da ne 26
bütün bunlardan sonra 25
bütün bunlar ne demek oluyor 23
bütün bunların anlamı ne 26
bunları 71
bunlar 630
bunlar nedir 69
bunlar kim 49
bunlar harika 40
bunlara 19
bunlar ne 151
bunlar onlar 52
bunlar benim 43
bunlar da ne 95
bunları nereden aldın 21
bunlar senin mi 36
bunlar senin 30
bunlar sahte 19
bunlar çok güzel 39
bunlar ne 151
bunlar onlar 52
bunlar benim 43
bunlar da ne 95
bunları nereden aldın 21
bunlar senin mi 36
bunlar senin 30
bunlar sahte 19
bunlar çok güzel 39