Chrissy translate Portuguese
277 parallel translation
Chrissy?
Chrissy?
Debbie Harry back vokal yapacak.
Chrissy! Debbie! Debbie Harry canta no apoio.
Chrissy!
Chrissy!
Çık dışarı, tatlı Chrissy.
Vem, doce Chrissy!
- Aradan sonra, tatlı Chrissy ile tekrar birlikte olacağız. - Bunu yapmaması gerekiyordu.
Depois do intervalo, voltamos com a doce Chrissy
Ve Bayan Krask, bu kişinin ben veya Chrissy Taylor olacağını ima etti.
E a Sra. Krask deu a entender que seria eu ou a Chrissy Taylor.
Yolunu kaybeden yavru köpek. Yazan Cristy Taylor.
"O Cachorrinho que Perdeu o Caminho", de Chrissy Taylor.
Jack ve Chrissy olsa ne yapardı?
O que Jack e Chrissy fariam?
Chrissy, Tanrı'ya şükür. İyisin.
- Chrissy, graças a Deus estás bem.
Lanet olsun! Chrissy, seni seviyorum!
Chrissy, eu amo-te.
Ve Chrissy'nin neden bunları hatırlamadığını bilmiyorum.
Não percebo porque é que a Chrissy não se lembra.
Chrissy'nin neden bu şekilde hatırladığını bilmiyorum.
E não percebo porque é que a Chrissy se lembra das coisas assim.
Chrissy, nerede olduğunu anımsıyor musun?
Lembra-se onde está?
Kendime gelince hemen Chrissy'yi kontrol etmek için yanına koştum.
Quando recobrei os sentidos, liguei à Chrissy para ver se ela estava lá, se estava bem.
Harold, sen ve Chrissy o gece cinsel ilişkiye girdiniz mi?
Tu e a Chrissy tiveram relações sexuais por mútuo consentimento nessa noite?
Chrissy Giorgio uzaylı ziyaretinin kendi dünyasını geliştirmesi için bir mesaj olduğuna inandı ve kendini bu amacını gerçekleştirmeye adadı.
A Chrissy Giorgio acredita que a visita de extraterrestres foi uma mensagem para melhorar o seu próprio mundo, e dedicou-se a esta causa de alma e coração.
Chrissy bana oradan bir "schtickle of flouride" ver.
Chrissy, passa-me um shtickl de flúor.
Chrissy'nin doğduğu geceyi hatırlıyor musun?
Lembras-te? Lembras-te da noite em que a Chrissy nasceu?
Bu akşam çok eğlendim, Chrissy.
Estou a adorar o cenário, Chrissy!
Neler oluyor, Chrissy?
Que se passa, Chrissy?
Chrissy.
Chrissy.
Ama Chrissy harika biri.
Mas a Chrissy é fixe.
Chrissy... Havluları çalmamın sakıncası varmı?
Chrissy... importas-te que roube as toalhas?
Chrissy, görünüşe göre birbirimizden hoşlanıyoruz.
Chrissy, parece que nos estamos a dar bem.
Dışarıda Chrissy'le beraber çalışıyorduk.
Estive a estudar com a Chrissy.
- Merhaba, doktor. - Günaydın, Chrissy.
Bom dia, Chrissy.
The Clash, Chrissy Hynde, Sex Pistols, David Byrne ile tanışmak.
"Conhecer os Clash, a Chrissy Hynde, os Sex Pistols, o David Byrne."
Üzgünüm. Seni alamam.
Lamento, mas não te posso levar, Chrissy.
Chrissy, dur!
Chrissy, pára!
Jonnie, çatışma alarmı çalıştırdı.
- Chrissy... - Jonnie, o tiroteio accionou o alarme!
Hayır size söyledim. O Sevimli Üçlü'deki Chrissy.
Não, já te disse, é a Chrissy do Three's Company.
Chrissy bizimle konuştu.
O Chrissy falou-nos disso.
Bence Chrissy haklı olabilir.
Acho que aqui a Chrissy pode de facto ter alguma razão.
Chrissy nerede?
Onde está a Chrissy?
- Chrissy!
- Chrissy.
- Chrissy nerede?
- Onde está a Chrissy?
- Mutlu Noeller, Chrissy.
- Feliz Natal, Chrissy. - Feliz Natal.
Chrissy bunu görünce çıldıracak.
A Chrissy vai ficar maluca quando vir isto.
Bay Jackson senden ne istedi, Chrissy?
O que é que o Sr. Jackson queria, Chrissy?
Chrissy, bana bir söz vermeni istiyorum.
Chrissy, quero que me prometas uma coisa.
Ee, Chrissy, ben sana inanmıyorum.
Bem, Chrissy, eu não acredito em ti.
Bunu Chrissy'ye nasıl yapabildin?
como é que pudeste fazer isto à Chrissy?
Çocuklar. Bu Sissy, Missy, ve Chrissy.
E estas são a Sissy, a Missy e a Chrissy.
Ben Chrissy.
Sou a Chrissy.
Şimdi neredesin, Chrissy?
Onde está agora, Chrissy?
Chrissy'de kim?
Quem é a Chrissy?
Hayır, Chrissy motosikletinin arkasında başka bir adamla gidiyordu.
Não, a Chrissy apareceu com um gajo sentado no banco de trás da mota dela.
- Chrissy?
- Chrissy?
Chrissy!
Chrissy.
Chrissy, kes şunu!
Chrissy, pára com isso.
Chrissy hayır.
Isso resolve-se já.