Christine translate Portuguese
2,883 parallel translation
Bir bakıcının birebir ilgisinin Christine'in üzerinde kreşte alacağı eğitimden daha etkili olacağına inanıyoruz. Bakıcı mı arıyorsunuz?
- À procura de uma nova creche?
Christine, Jeffersonian'daki kreşten kovuldu.
A Christine foi expulsa da creche do Jeffersonian. Suspensa.
Şuan bebeğe kim bakıyor?
Quem é que está com a Christine agora?
Yeteri kadar iyi bir dadı bulamıyor olmanızın nedeni gün boyunca Christine'den ayrı kalacak olmanız olabilir mi?
É possível que a tua inabilidade para encontrar uma ama adequada esteja ligada à tua ansiedade em te separares da Christine?
Max, biz Christine'e bakması için birini bulana veya kreşe tekrar kabul edilene bize yardımcı olmak için geldi.
O Max veio ajudar com a Christine até encontrarmos alguém ou ela poder voltar para a creche.
Christine nasıl?
Como está a Christine?
Tamam, burada kalmanı istiyorum. Christine'in ailesini aynı anda kaybetmesini istemiyorum.
Olha, fica aqui, não quero que a Christine perca os dois pais.
Christine çok mutlu görünüyor.
A Christine parece estar muito feliz.
Christine dedesiyle birlikte çokça zaman geçiriyor.
A Christine fica mais tempo com o avô.
Muhtemelen Christine'i yatırmıştır.
Provavelmente pôs a Christine a dormir.
Christine'i ver.
- Dá-me a Christine.
Christine'in geldiğini Booth'a söylemeliyim.
Preciso de ligar para o Booth, a avisar que Christine voltou.
Benim için Christine'i öp.
Dá um beijo à Christine por mim.
Bir tanesi Christine'e bakması için diğeri de öbür bakıcıyı gözetlemesi için mi?
Uma para tratar da Christine e outra para tomar conta da primeira?
Bunu ceketimin cebinde buldum. Christine'in bu olmadan uyuyamadığını biliyorum.
Encontrei isto no meu casaco e... sei que a Christine não gosta de ir para cama sem isto.
Christine'in dedesi olmanı istiyorum.
Quero que sejas o avô da Christine.
Sen Christine'i tut bende Booth'a yardım edeyim, olur mu?
Seguras na Christine, enquanto ajudo o Booth?
- Ron, Drew ve Christine!
Ron, Drew e Cristine.
- Ron, Drew ve Christine!
- Ron, Drew e Cristine!
Kurtarma işlemi yapılırken biz Christine O'Donnell'ın Delaware'deki tartışmasında kalmışız.
Ficámos com o debate da Christine O'Donnell, no Delaware, em vez do salvamento.
Christine'i kreş için hazırlıyorum.
Vou preparar a Christine para a creche.
Christine ile bir köprünün altında mı yattın?
Dormiste debaixo de uma ponte com a Christine?
Bones, Christine'i aldı ve ortadan kayboldu.
A Bones desapareceu com a Christine.
Christine'i atlıkarıncaya götürelim.
- Levar a Christine ao carrossel.
Christine ve ben kaçakken bir kaç çizgi film izlemiştik.
A Christine e eu vimos alguns desenhos animados, quando estava fora.
Ben Christine'i Çocuk Müzesi'ne götürmeyi düşünüyordum.
Ia levar a Christine ao museu infantil.
Sweets, bilinçaltımda karşı çıktığım gerçeğin, senin ve Christine'in mutluluğu olduğunu, söyledi.
O Sweets disse que estou, inconscientemente, a rebelar-me com o facto, de que a minha felicidade agora depende da tua felicidade e a da Christine.
Seni ve Christine'i üç aylığına kaybetmiştim.
Perdi-te e à Christine durante 3 meses.
Hayır, Christine'i atlıkarıncaya götürebiliriz.
Não. Podemos levar a Christine ao carrossel.
Christine sahile bayılıyor.
A Christine adora a praia.
Senin Christine dünyaya tatlı küçük sarışın bebekler getirene kadar bekle.
Espera só até tu e a Christine começarem a trazer lindos e pequenos bebes loiros ao mundo.
Christine Torres. 40 yaşında, Eugene, Oregon'da ev kadını.
40 anos, dona de casa em Eugene, Oregon.
Hey, Garcia, Christine'in kaybolduğu tam olarak ne zaman bildirilmiş?
Qual a data exacta quando a Christine foi dada como desaparecida?
Her ne kadar 2 kurban bulunsa da 3. bir kurban olması yüksek olasılık Şubatta kaybolan Christine Torres.
Embora só os corpos de duas vítimas tenham sido recuperados, pensamos que existe uma terceira, especificamente, Christine Torres, que desapareceu em Fevereiro.
Christine'nin vaftiz gününü ayın 19'una ayarladık.
Está confirmado o baptismo da Christine, no dia 19.
Christine'in vaftizi hakkında konuşuyorduk.
Conversámos sobre o baptismo da Christine.
İyi olacağım, Booth... Christine uyuyamıyor.
- Eu fico bem, Booth.
Angela videonun değistirilebileceğini söyledi.
- A Christine está a dormir. - A Ângela vai provar que o vídeo foi alterado.
Şimdiye kadar yapmamiş olduğun hangisi ve Ethan, Christine'i tehdit edene kadar, sana tum neden ve fırsatlari vermiş, tamam mı?
- Tudo bem? - O que é que ainda não fizeste. E como o Ethan ameaçou a Christine, tens motivo e oportunidade.
Christine'i yatırtığın için teşekkürler.
Obrigado por colocares a Christine na cama.
Benimle Christine'in vaftizine gelmek ister misin?
Queres que vá ao baptizado da Christine?
Bugün ikimiz de evdeyiz. Christine'e bakmak zorunda değilsin.
Não precisas de tratar da Christine.
Christine için burada değilim.
Não estou aqui por causa da Christine.
Ben tutuklanmadan Christine'i vaftiz etmeliyiz.
Devíamos baptizar a Christine antes de eu ser presa. Nós?
Booth ve Christine dahil her şeyi unut.
Esquece tudo, excepto o Booth e a Christine.
Christine, seni Tanri'nin, Oğlu'nun ve Kutsal Ruh'un adıyla vaftiz ediyorum.
Christine, eu te baptizo em nome do Pai, do Filho e do Espírito Santo.
Christine, antlaşmanin çocuğu, Seni Kutsal Ruh ve Mesih'in işareti ile mühürlüyorum.
Christine, filha da Aliança, está selada com o Espírito Santo e marcada como de Cristo.
Christine için dua ediyoruz.
Nós oramos por Christine.
Christine'in, bizim birlikte olmamız için tek bir nedenmiş gibi düşünmeni istemiyorum.
Não quero que aches que a Christine é a única razão de estarmos juntos.
Ben dönene kadar Christine'e bak.
Trata da Christine até eu voltar.
Ve bazı eşleşmeler buldum.
Christine Torres.