Christian translate Portuguese
2,555 parallel translation
Christian bıçağı itiraf etti.
O Christian admitiu que tinha uma faca.
- Christian bunu yapacak bir çocuk değil.
- Não parece coisa do Christian.
Şimdi de Christian ve Sofus.
E Christian e Sofus.
- Christian'ın gurubundayım.
- Estou no grupo do Christian.
Beraber yürüyelim mi, Christian?
Queres vir comigo, Christian?
- Christian?
- Christian?
Christian'le gördük.
O Christian e eu vimo-lo.
Christian gitmiş olabilir.
O Christian talvez.
Christian...
Christian...
Christian.
Christian.
Bak bana, Christian.
Olha para mim, Christian.
Bak ne diyeceğim, Christian.
Sabes, Christian...
- Christian...
- Christian...
Christian'e ne oldu biliyor musun?
Sabes, o Christian?
Christian bomba yaptı ve bir araba patlatacak.
O Christian fez uma bomba e vai fazer explodir um carro.
Beni dinle. Yaptığın şey çok kötü.
Christian, o que fizeste é muito mau.
Christian buralarda.
O Christian está ali fora.
- Christian'a kızmayın.
- Não se zanguem com o Christian.
Christian'ı buna ben ikna ettim.
Disse ao Christian.
Bu saatte aradığım için üzgünüm ama Christian'ı bulamıyorum. Christian'ın babası.
O pai do Christian.
Christian'ın babası.
Era o pai do Christian. Ele está desaparecido.
Christian kayıpmış.
Desaparecido?
Christian!
Christian!
Ben Elias'ın babasıyım, Christian.
É o pai do Elias, Christian.
Balkondan uzaklaş, Christian.
Afasta-te da borda, Christian.
Christian?
Christian?
64 milyar dolarlık bir soru bu.
DR. CHRISTIAN MEULI VOLUNTÁRIO DMT, MÉDICO DE FAMÍLIA Essa é a pergunta dos 64 mil milhões de dólares :
Demek geldin, Christian.
Oh. Aí está Christian.
Christian'la Provans'taki balayımız sırasında gördüklerimiz örnek alınarak yapılmıştı aslında. Onları söküp, tekrardan yapın hemen.
Oh, bem, elas foram desenhadas como as que nós vimos na nossa lua-de-mel, na Provença, portanto, retire-as e trate de as fazer de novo, já.
Christian, bu kadın bana çok sorun çıkaracak.
Christian, isto vai ser um problema.
İnanmıyorum, Christian.
Meu Deus, Christian.
Christian da bir hastanın dikişlerini kapatıyordu. Ee nasılsın bakalım?
O Christian quase a acabar, com um doente... como estás?
Tam Christian'ın tarzı.
É... coisa do Christian. É.
Referansları çok sağlamdı ve Christian'ın insanların referansları konusunda nasıl olduğunu bilirsin işte.
Bem, ela veio muito bem recomendada, e, sabes muito bem, como o Christian liga às as pessoas... e às suas credenciais.
Christian ve Rebecca'yı diyorum.
Christian. Rebecca.
Christian'a has fikirleri olmuyor mu yine?
Se ele tem alguns pensamentos impróprios? Sim.
Bayanlar ve baylar, 2011 Albert Poland ödülünü doktorlarımız Sean McNamara ve Christian Troy'a vermekten onur duyuyorum.
Senhoras e Senhores, é um prazer entregar o prémio "Albert Poland 2010" aos doutores Sean McNamara e Christian Troy.
Belli ki Christian seni çok seviyor, Sean.
Uau, o Christian é mesmo teu amigo, Sean.
Güzel sözlerin için sağ ol, Christian.
Obrigado pelos elogios Christian.
Neden benimle birliktesin, Christian?
Por que estás comigo, Christian?
Christian seni seviyor ve sana sadık.
O Christian ama-te e é fiel.
Christian'la nasıl gidiyor?
O que se passa com o Christian?
Biz de bir keresinde son hızla giderken diğer arabaya çarpacaktık neredeyse çünkü Christian masajına yetişemediği için çok sinirliydi.
O mais perto que estive de uma coisa dessas foi num engarrafamento na 405 com o Christian, que estava zangado porque estava atrasado para a sua massagem.
Belki biraz düşünüp Christian'la konuşmak istersin...
Não queres pensar? Falar com o Christian?
Hayır, Christian'la konuşmama gerek yok.
Não, não é preciso falar com o Christian.
Christian her gün orada.
O Christian sobe lá todos os dias.
Christian... seni seviyorum.
Christian...
Sizin evde mi?
Desculpe ligar a esta hora, mas não encontro o Christian. Ele está aí?
Christian Troy.
Christian Troy.
Seni gördüğüme sevindim, Christian.
- É bom ver-te, Christian.
Christian!
Christian.