English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Daha iyi ya

Daha iyi ya translate Portuguese

931 parallel translation
- Daha iyi ya!
Fique aqui, é mais seguro.
Daha iyi ya.
Ainda melhor.
Belki biraz limon bunu daha iyi yapabilir, ya da biraz Worcestershire.
Talvez uma rodela de limão ajude, ou molho inglês.
Uzak doğulu pek çok insan aynı bizim saygıdeğer Hana-ogi gibi buradaki fakir hayattan kurtulup daha iyi yaşamak ve daha iyi bir gelecek için batılı bir erkek ya da kadınla evlenmek ister.
Quanto à nossa honrada Hana-ogi, há muitas japonesas - a maior parte, de facto - que vêem o casamento com um ocidental com tanto desdém como a vossa gente em relação a nós.
- Daha iyi ya.
- Ainda melhor.
Daha iyi ya, sevgilim.
Tanto melhor, querida.
Projen nasıl gidiyor? Daha iyi ya?
- O teu trabalho como vai?
- Hılı bir deniz gemisi bay Briçe, 30 deniz mili ya da daha iyi
Viragem rápida, Sr. Brice. 30 nós ou mais.
- Çok daha iyi, ya seninki?
- Muito melhor e o teu?
Daha iyi ya.
Dá-lhe a oportunidade de ser um pouco íntimo... e mantê-la afastada desta confusão enquanto tratamos do papá. Ainda melhor.
St. Joe, ya geri döndüğümde saçımı uzatmanın... onu nasıl kaybettiğimi insanlara anlatmaktan daha iyi olacağını anladım.
Quando eu voltar a Saint Joe prefiro continuar mantendo o meu cabelo em vez de contar aos amigos como o perdi.
Efendimiz, ben sürpriz bir saldırıya karşı yolu korumak için adamlarla birlikte burada kalsam daha iyi olacak.
Senhor, será melhor que fique aqui, com homens para defender o caminho, contra um ataque surpresa. Mahmoud conhece o caminho.
Balık tutmak, kayak yapmak ya da yüzmek için bundan daha iyi bir hava bulamazsın.
Não há clima melhor para pescar esquiar andar de trenó ou nadar.
Ya da, belki de sütlü daha iyi olur.
Simples.
Valastrolar sahip oldukları tek mal varlıkları olan evlerini daha iyi bir gelecek için umut olması amacıyla ipotek ettirmek için Catania'ya doğru yola çıkıyorlar.
Os Valastro vão a Catánia para tratar da hipoteca da casa com a esperança de um futuro melhor.
Tanrıya yemek üzere bulunduğumuz rızkı, bize verdiği için şükranlarımızı iletiyoruz. Daha iyi insanlar ve daha iyi vatandaşlar olacağız.
Magnânimo Jeová, agradecemos-Te pelos alimentos que estamos prestes a receber e que possamos cumprir a Tua vontade.
Aşağıya insek daha iyi.
Vamos para aquele lado.
Okuma daha iyi olabilirdi, ama söyledin ya.
Podias fazer melhor, mas disseste-o.
Daha okuduğum hiçbir şiire benzemiyordu ve beğenmeyecek diye korkmuştum. Ama kendimi capcanlı ve güç dolu hissetmiştim... ve bunun iyi ya da kötü bir şey olup olmadığını hiç umursamamıştım.
Não era parecido com nenhum poema que lera e receava que ele não gostasse, mas senti-me viva e curiosamente convincente sem me preocupar se era bom ou mau.
Evlenmek için daha iyi bir gün yok, sığır yetiştiriciliği.. ya da yukarıya kanlı kurban sunmak için.
Um dia bom para o casamento, criação de gado e sacrifício de sangue.
Dışarıya çıksanız daha iyi olur, profesör.
É melhor ir lá fora, Professor.
Bunu, benim ya da sizin odanizda tartiºmamiz daha iyi olur bence.
Creio que seria melhor falarmos disto no meu alojamento, senhor. Ou no seu.
Doğru. Yani anlıyorsun ya... Böyle olması daha iyi.
Como podes ver... ficas melhor sem mim.
Bekleyip görmemiz gerektiğini söylemiştin ya, o yüzden onun bilmemesini daha iyi olacağını söyledi.
Até que se saiba daquilo que segundo você vai demorar algum tempo, ela prefere não dizer nada a ele.
Fakat şu ana kadar domuz ya da inekleri kontrol edebilen, ondan daha iyi bir köpek de olmadı.
Mas jamais tive um cão melhor. Um pastor de vacas e de porcos.
Bazı insanlar daha iyi iklime, Florida'a ya da Bahamalar'a giderler.
Algumas pessoas vão para um clima melhor. Florida ou Bahamas.
Fakat sanırım, köklü bir şey yapsak daha iyi olur, ancak kendini pulluğun yanlış tarafında bulma ya da yarış kulvarları etrafında birbirini kovalama düşüncesi besliyor ve atlar bahis oynuyorlarsa, o başka.
Mas acho que é melhor tomarmos uma atitude drástica, a menos que vocês apreciem o pensamento de, de repente, se encontrarem do lado errado de um arado, ou perseguindo-vos uns aos outros, numa pista de corridas enquanto os cavalos fazem as apostas.
Kıyıya dönsek daha iyi olmaz mı?
Não era melhor voltar para a costa?
Ya da bu düşündüğümden daha iyi bir şapka.
Ou talvez este chapéu seja melhor do que pensei!
Evlensek daha iyi ya.
Mas porque não casas comigo?
Daha iyi hissediyorsun ya?
Já passou o susto?
Seth'in ya da dışarıdaki şu vahşi atın bile... sizden daha iyi bir anlama gücü var.
Até o Seth ou esta tua égua maluca teriam mais bom senso que tu.
Ya da, daha çok suç işlemek ve daha iyi suçlular yaratmak için için sadece Batı'nın çalışıyor olması sizi rahatsız ediyorsa...
Ou, se vos ofende que só o Ocidente esteja a trabalhar no fabrico de mais crimes e melhores criminosos...
Aileni ziyaretinde sana katılmasam daha iyi olurdu demiyorsun ya?
Talvez eu não devesse ter ido contigo visitar os teus parentes. Não, que ideia.
Hindistan'a daha iyi, Doğu'ya daha kısa yollar.
Melhores rotas para a Índia, rotas mais curtas para o Oriente.
Antony de barışa ve Roma'ya olan sevgisini, onu kabul etmekten daha iyi bir şekilde gösterebilir mi?
E como podia António mostrar melhor o seu amor pela paz e por Roma se não aceitando?
Beni kara zindana ya da esrarengiz gizli odaya... yerleştirsen daha iyi olmaz mıydı?
Não prefere colocar-me na terrível masmorra... ou na misteriosa câmara secreta?
Rahibe Maria'ya götürseniz daha iyi olur. Herkes vermek istiyor.
É melhor levarem isso para a madre Maria.
Asi ya da tembel hangisi seni daha iyi hissettirecek?
Rebelde ou desertor, qual te faz sentir melhor?
Gösterin var ya. Daha iyi şarkı söyleyen şahinler duydum.
Quanto ao teu número, já ouvi milhafres cantar melhor.
Ya da belki de bu işi bıraksak daha iyi olacak.
Ou será de recusar o trabalho, Deus meu?
Ya da gece de kalsan daha iyi olur.
Ou melhor, podes ficar a dormir aqui.
- Gürültücü komşusundan kurtulmaya çalışıyor ya da daha iyi bir işi olan üvey kardeşinden. Hatta annesinden.
- Acabou de se ver livre do vizinho barulhento... ou o cunhado que tem um emprego melhor ou até a mãe.
- Bu sabah daha iyisiniz ya? - Daha iyi?
- Sente-se melhor hoje?
Kaptan, o bakışı daha önce de gördüm ve bir an önce bir şey yapılmazsa, er ya da geç onu üzeceğim, beni rahat bırakmasını söyleyeceğim ve bu da şu an onun için hiç iyi olmaz.
Capitão, já vi aquele olhar antes e, se não se fizer nada, mais cedo ou mais tarde, terei de o magoar, dizer-lhe que me deixe em paz, e isso não lhe faria bem agora.
Şu ana kadar iyi iş çıkardığını söyleyebilirim, ama bizden biri olman için biraz daha zamana ihtiyacın var. İki ya da üç tane daha fazladan adama ihtiyacımız olacak.
Digamos que continuas à experiência, mas podes vir connosco se quiseres.
- Bay Dubois daha iyi, ya da...
Se ela prefere o Sr. Dubois.
Potter'le ya da diğer çocukların biriyle dövüşseniz daha iyi.
Acho que devia esperar e depois treinar com um dos outros.
Fakat tıpkı Samson'un uyanışı gibi kendimi toparladım, daha yeni ve daha iyi bir ülkede, daha yeni ve daha iyi bir hayat kurmak için oğlumu alıp batıya geldim.
Mas levantei-me como Sansão na sua cegueira, e vim para o oeste com meu filho para começar uma nova e melhor vida num país novo e melhor.
- Bacağın nasıl oldu? - Daha iyi, teşekkür ederim. Ya sırtın?
Como está a perna doente?
Bir 109'un canını okudu, daha sonra sıkıntıya düştü. Ama şimdi iyi.
Ele apanhou um 1-0-9, e depois despenhou-se... mas ele está bem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]