English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Daha iyi hissedersin

Daha iyi hissedersin translate Portuguese

227 parallel translation
Burada çıkınca kendini daha iyi hissedersin.
Sentirá-se melhor saindo daqui.
Kendini daha iyi hissedersin.
Vai ver que se sente melhor.
Sabaha kendini çok daha iyi hissedersin.
De manhã irás sentir-te muito melhor.
Karda biraz yürüsen kendini daha iyi hissedersin.
Vai passear um pouco na neve. Vais sentir-te melhor.
Umarım yarın sabah kendini daha iyi hissedersin, Emil.
Espero que te sintas melhor de manhã, Emil.
Philip, açık havaya çıkınca daha iyi hissedersin.
- Phillip, vais sentir-te melhor na rua.
Biraz dinlenirsen belki kendini daha iyi hissedersin, ha?
Talvez depois de descansar um pouco se sentirá melhor, não?
Belki dursak daha iyi hissedersin.
Talvez te sintas mais seguro, se pararmos.
Evet, daha iyi hissedersin.
Sim, sentir-se-á melhor.
Kendini daha iyi hissedersin.
Vais sentir-te melhor.
Rahat edeceğin bir yere götürürsek kendini daha iyi hissedersin.
Sentir-se-a melhor num lugar mais confortavel.
- Bir şeyler iç, daha iyi hissedersin.
- Beba um pouco. Vai sentir-se melhor.
Kendini daha iyi hissedersin.
Irás sentir-te melhor.
kendini çok daha iyi hissedersin.
Vais sentir-te muito melhor.
Bir şeyler yiyince kendini daha iyi hissedersin.
Sentir-te-ás melhor depois de comeres qualquer coisa.
biraz yesen iyi olur... ... kendini daha iyi hissedersin.
Come disto, vais sentir-te melhor.
Güneşte daha fazla kalırsan, kendini daha iyi hissedersin.
Se estivesses mais tempo ao sol, sentir-te-ias melhor.
O zaman daha iyi hissedersin. Güzel kızları yakarak bir yere varamazsınız.
Vais-te sentir melhor e assim não precisas de queimar raparigas bonitas.
Bunu içersen kendini daha iyi hissedersin.
Vai sentir-se melhor quando tiver bebido isto.
Birileriyle dışarı çıkıp sohbet etsek kendini daha iyi hissedersin.
Não se sentirá assim se sairmos com pessoas e conversarmos.
Daha iyi hissedersin.
Sentes-te melhor.
Belki de buradan çıktığında Amerika'ya dönmelisin o zaman kendini çok daha iyi hissedersin.
Talvez devesses sair daqui e voltar para os EUA, quando te sentires melhor. Sim?
Yarın daha iyi hissedersin.
Amanhã sentir-te-ás melhor.
Kendini daha iyi hissedersin.
Talvez isso te ponha mais à vontade.
- Yersen kendini daha iyi hissedersin.
- Come, vai sentir-se melhor.
Had, yat, Brian. Daha iyi hissedersin.
Vai lá, vai-te deitar, Brian.
Yerinde olsam şimdi gidip, onu görürdüm, ahbap Belki kendini daha iyi hissedersin.
Se estivesse deprimido e tivesse uma patroa, ia ter com ela.
Belki laboratuvarı arasak daha iyi hissedersin.
Vai se sentir melhor se ligar para ele no laboratorio.
Hayır ama böyle daha iyi hissedersin diye düşündüm. Hoşça kal.
Não, mas achei que te faria sentir melhor.
Belki bundan sonra daha iyi hissedersin.
Talvez te sintas melhor depois disto.
Uyursan kendini daha iyi hissedersin.
Vais sentir-te melhor assim que dormires!
Uyursan daha iyi hissedersin. Bu kadar basit.
Ficarás melhor quando dormires, é tão simples quanto isso...
- Daha iyi hissedersin.
- Isso passa.
Daha iyi hissedersin.
Vais sentir-te melhor.
Belki koltuktan kalkarsan ve biraz yürürsen, kendini daha iyi hissedersin.
Talvez, se saísses do sofá, e andasses pelo teu próprio pé, te sentisses melhor. Andar?
İşte, tut şunu, daha iyi hissedersin.
Vais sentir-te melhor.
Kendini daha iyi hissedersin.
Eu bebi um e sinto-me melhor.
Biraz uyusan daha iyi hissedersin.
Durma um pouco. Vai-se sentir melhor.
Hadi ye, kendini daha iyi hissedersin.
Vá lá, vais sentir-te melhor.
Kendini daha iyi hissedersin.
Vai fazer sentir-te melhor.
Biraz uçarsan kendini daha iyi hissedersin.
Vais sentir-te melhor pedrada.
Gina... şu balonları kolundan çıkarırsan... kendini daha iyi hissedersin belki.
Hey, Gina, talvez se sentisse melhor... se tirasse esses balões.
Yatıp uyursan, daha iyi hissedersin.
Depois de te deitares, sentir-te-ás melhor.
Belki üzerinde konuşursak, Kendini daha iyi hissedersin.
Talvez se você falar possa se sentir melhor.
Kendini daha iyi hissedersin.
Isto é terrível.
Omzumu incittim. Belki kendini daha iyi hissedersin.
Acho que aleijei o ombro, se isso te faz sentir melhor.
Derin nefes al. Derin nefes al. Daha iyi hissedersin.
Respire fundo, com calma.
Kendini daha iyi hissedersin.
Sentes-te melhor.
Konuşursan daha iyi hissedersin bence. Yine ne yapıyorlar dışarıda?
Eu acho que voce se sentiria melhor se me contasse o que eles estão fazendo la fora?
Sabaha kendini daha iyi hissedersin.
- Depois de dormir, sentir-se-á melhor.
İyi bir şey yaparsan ihtiyaç duyulduğunu hissedersin. Sonra daha çok ışık olur.
Quando fazes um favor a alguém, por mais pequeno que seja, sentes que precisam de ti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]