Davetsiz misafir translate Portuguese
305 parallel translation
O zaman eğer bir şey soran olursa, bizim davetsiz misafir olduğumuzu söylerler.
Claro. Para quem perguntasse, éramos uns penetras.
Bir davetsiz misafir!
Um intruso!
Davetsiz misafir yine aynı çizgide.
O intruso mudou de rota imediatamente depois de nós. Está paralelo a nós, outra vez.
Davetsiz misafir yine aynı çizgide.
O intruso está de novo a acompanhar-nos.
Davetsiz misafir binaya giriyor, efendim.
O intruso está a entrar no edifício, mestre.
Vadi ayının, davetsiz misafir biziz.
Este vale pertence ao urso, e nós é que somos os invasores.
Şimdi, davetsiz misafir, neden avludaki pencereden içeri girmeye çalıştı?
Porque terá o intruso escolhido a janela que dá para o pátio?
Şüphelim, kesinlikle ilk gece hemşire olmaması fırsatını bulduğunda, davetsiz misafir... her zamanki bildik ev yolundan içeri girdi.
As minhas dúvidas transformaram-se em certezas, quando o assalto foi feito na primeira noite, em que a enfermeira contratada se encontrava ausente, o que mostrava que o intruso estava familiarizado com os hábitos da casa.
Ben davetsiz misafir değilim.
Não sou eu que sou o intruso...
Muhtemelen davetsiz misafir.
Possível intruso.
Olası davetsiz misafir.
Possível intruso.
Pis bir davetsiz misafir, aşkımızı gözetliyor.
- Um intruso indecente a espiar o nosso amor
- Tüm kontrol noktalarını hallet... 5 tane işçi kılığında davetsiz misafir ile karşılaşılmış.
Eras tu...! A segurança encontrou 5 intrusos nas condutas, disfarçados de trabalhadores.
Doğulu davetsiz misafir, vikontese saldırdı. "
Intruso oriental ataca viscondessa.
Bay Worf, gemiyi ve kalkanları davetsiz misafir ihtimaline karşı kontrol edin.
Worf, verifique casco e escudos, veja se há algum intruso.
Taramalar hiçbir anomali göstermiyor, hiç davetsiz misafir işareti yok.
Os sensores não indicam anomalias. Não há nenhum intruso.
- Davetsiz misafir geliyor. - Anlaşıldı.
- Intruso a chegar.
- Davetsiz misafir alarmı.
- Alerta intruso. Alerta intruso.
İçerde davetsiz misafir.
Intruso no comando.
Evet, bakıyorsun. Şu davetsiz misafir gerçek Herkül ve şu anda duvarların etrafında.
Como saberei que isto não é outro de seus ataques ciumentos?
Kaptan, bu davetsiz misafir, buraya, bizimle beraber mekik ile gelmiş olması mümkün.
Bem... A sua batalha com...
Doktor, sizi temin ederim ki, yabancı bir davetsiz misafir asla benim Kes'e zarar vermemi sağlayamaz.
É um verdadeiro campeão. Sempre pronto para a luta. Talvez queira alguma bebida?
Işınlayıcı odası 2'de, davetsiz misafir olabilir.
Pode haver intrusos na Sala de Transporte 2.
Davetsiz misafir, alarmı.
Alerta de intruso.
Davetsiz misafir ihtimaline karşı, gemide geniş çaplı bir soruşturma yapmalıyız.
Deveríamos investigar a possibilidade de um intruso alienígena.
Bilgisayar, seviye-1 tarama yapıp davetsiz misafir ara.
Computador, execute uma sondagem de nível 1 para intrusos.
Davetsiz misafir alarmı! Güvenliği yukarı getir! Ne oluyor?
Quando Valtane morreu, bem agora, pareceu fazer com que a memória viesse à tona.
Davetsiz misafir alarmı.
Alerta de intruso.
Davetsiz misafir alarmı, Işınlama Odası 1.
Alerta de intruso, Sala de Transporte 1.
"Eminim ne zaman bir otoriter... eleştirmen ya da davetsiz misafir olduğunun farkında bile değilsindir"
Estou certa de que nem sequer se apercebe quando está a ser dominadora, crítica e inoportuna.
Diğerlerinin dışında benim davetsiz misafir, eleştirmen- - otoriter.
Pensas que, entre outras coisas, sou inoportuna, crítica... Dominadora.
Davetsiz misafir alarmını istediği gibi sessiz konuma alabildi.
Ela foi capaz de silenciar o alerta apenas com sua vontade.
Güverte 8'de, davetsiz misafir alarmı.
Alerta de intruso no compartimento 8.
Herhangi bir davetsiz misafir görmüyorum.
Não vejo nenhum intruso.
"Davetsiz misafir alarmı" demek istermisin?
Você deseja que ele diga : "Alerta de intruso"?
Yada daha dramatik şeyler denemeli miyiz, "Uyarı, davetsiz misafir alarmı" gibi?
Ou devemos tentar algo um pouco mais dramático, como : " Aviso...
Yada... "Aramızda davetsiz misafir var, Tehlike!"
Alerta de intruso ", ou "Intrusos entre nós! Perigo!" Perigo!
Tehlike! "Davetsiz misafir alarmı"?
Intrusos entre nós! "?
"Davetsiz misafir alarmı" yeterli.
"Alerta de intruso" é o suficiente.
- Umarım davetsiz bir misafir olarak sizi rahatsız etmemişimdir.
- Espero que não me julgue um intruso.
Callahan, eğer bu sandviçi bana sen vermediysen... gemide davetsiz bir misafir var demektir.
Callahan, se não foste tu a trazer-me esta sandes, então temos convidados não desejados.
- Davetsiz bir misafir tarafından.
- Exacto, por um intruso.
Bankayla ilgili olsaydı davetsiz bir misafir olarak, partinizi bölmezdim.
Se fossem coisas do banco, não teria interrompido a sua festa e vindo sem ser convidado.
- Tamam, davetsiz bir misafir tespit ettik!
Lamento, senhor. Entrou alguém na propriedade!
Bu adam davetsiz bir misafir.
O homem é um intruso.
Davetsiz misafir!
Um intruso!
Davetsiz bir misafir geldiğinde, sadece kendini içeri kilitle ve süvarileri bekle..... ki bu da biz oluyoruz.
Se houver um intruso, trancam-se por dentro e esperam pela cavalaria, que somos nós.
Davetsiz misafir alarmı!
Não imaginava que o conhecimento dos meus feitos já tinha chegado a outras terras.
Solucan deliğini kullanarak geçiş yapacak bir mikroskobik yaşamı davetsiz bir misafir olarak algılanmasını engelleyemeyiz.
Não podemos excluir a possibilidade da existência de uma entidade microscópica no interior do Buraco de Verme, curiosa acerca deste intruso.
Saatlerdir gemide davetsiz bir misafir aratarak adamlarının karınlarını ağrıttım.
Tive seus homens rastejando pelo interior da nave por horas, a procurar por um intruso.
Makine Dairesi'nde, davetsiz misafir alarmı.
Alerta de intruso na Engenharia.