English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Dedı

Dedı translate Portuguese

29 parallel translation
( # "Pembe panter" müziği ) Ölü karınca ( Dedınt dedınt )
Formiga morta ( Dead ant ). Dead ant, dead ant, dead ant.
Daha gerçekdışı olan ise bu hikâyeleri bir yıl daha sürdürmek için Fransızlardan 100 milyon Frank aldığım dedıkodusudur.
Nem aceitei 100 milhões de francos dos franceses para continuar a publicá-las.
Ne dedın sen?
Desculpa?
Dedığım gıbı, kolay olsun.
Como disse, muito fácil.
Dedığım gıbı, hepsı Amerıka'da eğıtıldı.
Como disse, eles foram todos treinados nos EUA.
Gerıye kalan 46 bıçak darbesı ölüm sonrası yapılmış, bu da saldırganın aşırılık dedığımız yoğun agresıflığını ve saldırının kışısel olabıleceğını gösterıyor.
As outras 46 facadas com objecto afiado foram feitas depois da morte, o que indica que o assaltante sofre de agressão aguda, normalmente referido como um, excesso e, tipicamente um sinal de que o ataque foi pessoal.
- Nıye öyle dedın?
Porque é que perguntas?
Çok garıptı ve yıne uykuya daldım, sonra Meg'ın dedığı gıbı babam uyandırdı.
Foi estranho... e deixei-me dormir novamente, e, como a Meg disse, O pai acordou-nos.
- Ne dedın? - Día de los ınocentes.
Desculpe?
Bu sabah bütün çalışanları çağırdı. Ve ded ki, " Kardeşim, Ric, çok özel biriydi.
Chamou os funcionários todos esta manhã e disse : " O Rick, o meu irmão, era um homem muito especial.
Ne ded...
O quê?
Yok ded...
Não tenho...
DED?
- MAPS?
DED'in olamayacağımı söylemeye geldim.
Eu vim aqui dizer-te que não posso ser mais o teu MAPS.
Adam senin Zindan ve Ejderha'n ve GoBots saçmalığıyla ilgilenmiyor.
O tipo não gosta dessas tuas merdas de DED e Goulbots.
Ded Earley Attercliffe Capital'ın Eski Ceosu Orada masa-başı suçundan yatıyordun değil mi?
Foi condenado por um crime de colarinho branco?
Ded Earley Attercliffe Capital'ın Eski Ceosu Dışarıya bilgi satma. Evet.
Abuso de informação privilegiada.
Affedersin, sen şimdi ne ded..
Desculpa. O que é que acabaste de...
Annen gelmeden önce biraz kafa dinlemek için erken gelelim ded- -
Que estás a fazer? Viemos mais cedo para casa para termos alguns momentos de paz antes que a tua mãe chegue e faça da minha vida um verdadeiro...
İncil'ded diğer her şey gibi birçok yorum çıkabilir.
A Bíblia tem tantas interpretações como outra coisa qualquer.
Buraya dönüp, bunları yapmak iğrenç
A fazer esta porcaria. Isto dá cabo ded mim.
Ne ded- -
- Você...
Geri çekil ded- -
Eu disse para trás...
Ben şey mi ded- - Ne dedim ki ben?
Disse... o que foi que eu disse?
Ded ki artık gitmelisiniz.
Ele disse para voltares.
Ama kimse sizi "The Walking Ded" izlemek için de zorlamıyor.
Mas também ninguém vos obriga a ver The Walking Dead.
"Deneyeceğim" ded, iniz mi?
Você disse "Eu vou tentar"?
Ne ded... - Az önce ne dedim ben. - Rahatlar mısın?
- O que é que eu acabei de dizer?
Dedim, "Bunlar beşlikler. " Sana beşlikler aldım. " Ded ki," Ben bunlardan istememiştim. "
Quando quero mesmo irritar os meus filhos, deixo o meu pai passar tempo com eles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]