Diğer translate Portuguese
56,522 parallel translation
Lütfen ellerimi çöz de diğer gözünü oyabileyim.
Por favor, liberta-me para eu poder arrancar-te o outro olho.
Bugün burada bulunmamızın diğer bir nedeni ise Bay Gibbins'in resmî otopsi sonucunun elimize ulaştığını duyurmak.
Também estamos aqui para anunciar que recebemos a autópsia oficial do sr. Gibbins.
Bir avuç diğer insanı manipüle eden bir adam.
Um homem que manipula uma mão-cheia de outros.
Gatwood görüşmesini iptal edip diğer her şeyi ertelemeni istiyorum.
Vou precisar que canceles o Gatwood e adies tudo o resto.
Eminim diğer hanımlarla birlikte lüks suitleri bölüşebilirsiniz.
Você e as senhoras podiam partilhar uma suite de luxo.
Ona verebileceğim diğer tek kan grubu bu.
Tirando o dele, é o único tipo de sangue que posso dar-lhe.
Diğer psikiyatrlar düşünmez mi?
E os outros psicólogos, não?
Diğer doktorlar, onlar neyi önemsiyor?
Os outros com que se preocupam?
Bu, diğer alternatiften daha iyi, değil mi?
Bem, é melhor que a alternativa, certo?
Diğer hastalarım...
A outra paciente que eu tenho...
Neden New Mexico'da diğer eyaletler gibi DMV denilmiyor?
Por que o Novo México não chama o DMV como os outros estados?
Ancak diğer eyaletlerin çoğunda, DMV yani Motorlu Araçlar Başkanlığı bağımsız bir işletme. Yani, sorunuzu yanıtladım mı bilemiyorum ama devletin işi işte, kim bilir.
Já na maioria dos estados, o DMV... ou o Depto. de Veículos Automotores, é seu próprio órgão... então não sei se isso responde sua pergunta, exceto ao dizer que esse é seu governo.
- Diğer bloğa park ettin, değil mi?
Você estacionou no outro quarteirão? Sim.
Duvarın diğer tarafında devam eden bir bakım seyri var.
Um túnel de manutenção no outro lado daquela parede.
Michelle diğer velilerle konuşmuş. Eleanor da duymuş ve bana anlattı.
A Michelle falou com outras mães, a Eleanor ouviu e contou-me.
Kader Mızrağı'nın koruyucularından biri olduğunu ve diğer parçaların saklandığı yeri bildiğini biliyorum.
Sei que és um dos protectores da Lança do Destino, e sei que tu sabes onde as outras partes estão escondidas.
Kader Mızrağı'nın koruyucularından biri olduğunu ve diğer parçaların saklandığı yeri bildiğini biliyorum.
Sei que tu és um dos protectores da Lança do Destino e que sabes onde estão as outras partes.
Umarım içinde mızrağın diğer parçalarının yeri de vardır.
Incluindo as da localização das outras partes da Lança, espero.
Hatırlarsan bunu yapmıştık ama ben yine duvarın diğer tarafındayım.
Nós já tentamos isso, lembras-te? E aqui estou novamente.
Rene, hokey maskeli eleman yanımızdaki diğer eleman Curtis'e bu ekibin olayının ikinci şansları bulmak olduğunu söyledi.
Rene, o homem com a máscara de hóquei disse ao outro tipo que estava connosco, o Curtis, que esta equipa é sobre segundas hipóteses.
- Adanın diğer ucunda o.
- É do outro lado da ilha.
William ya da diğer herkes.
- O William ou todos os outros.
İyi. Diğer numarayı ben yapacağım.
Está bem, mas faço o próximo truque.
Ama diğer her şey bir kabus.
Mas tudo o resto é um pesadelo.
Ben grip olmadım, diğer herkese bakıp
Eu não tive e olhava para todos, tipo :
Tanıştığı diğer adamlardan sonra seni sever.
Comparado com todos os tipos que ele conheceu...
Diğer elemanlar bu hallerinde olduğunda seni kendi haline bırakmamı söylediler ama doğrusu, kara kara düşünmek benim sinirlerime dokunuyor.
O outro tipo disse que quando ficas mal-humorado é para deixar-te quieto, mas, sinceramente, ficar emburrado, isso irrita-me.
Kitaptaki diğer isimler seni bekliyor, Oliver.
Os outros nomes nesse livro estão à tua espera, Oliver.
- Diğer iş? Queen ile ilgili Rusya'da başka bir şey bulamadım ama orada olduğu zamanki suç hareketlerini inceledim ve çok ilginç bir şey buldum. - Hayır.
Qual é a outra coisa?
Haklar konusundaki 2. yasa değişikliği size niçin diğer 9'una kıyasla daha önemsiz geliyor?
Porque é que a Segunda Emenda é menos importante para si do que as outras nove da Declaração de Direitos?
- Sağol. Her daim yaptıklarımızın karşılığında kendimi ve diğer kimseleri sorumlu tutacak cesarete sahip olacağım.
Sempre terei a coragem de me responsabilizar e responsabilizar outros pelas nossas acções.
Sen her zaman o diğer kişi olacaksın ama elbette bu konuda yazamam çünkü itibarımı mahvettiğin için artık kimse bana inanmaz.
Você sempre vai ser o outro homem, mas não posso escrever isso, pois ninguém acreditará em mim, já que destruiu a minha credibilidade.
Diğer işinizi düşününce ben yalnızca hayal edebilirim tabii.
Posso imaginar, devido ao seu outro trabalho.
Hayır, hayır, aslında değil. Maskenin diğer kısmını takip ediyor o.
Não, na verdade, está a procurar o resto da viseira.
Ama diğer konuda haklıyım.
Mas neste caso, tenho razão.
T kürelerim olmadan EMP'den sonra bu şeyin diğer tarafına ne olduğunu bilmenin imkanı yok.
Sem as esferas T, não há como saber como está o outro lado depois do PEM.
Bu ve diğer videodaki adam.
Este homem com o do outro vídeo.
- Diğer elimi de mi koparacaksın, Oliver?
Vais cortar-me a minha outra mão, Oliver? Talvez.
Kuzey Karakolunda ve diğer olan şeylerden seni sorumlu tutuyor.
Culpou-te pelo que aconteceu no Distrito Norte. Entre outras coisas.
Buradaki diğer insanlara neler olduğunu açıklamıyor.
E o que aconteceu aos restantes aqui?
Tanıdığım diğer Gece Çocukları'nın aksine Simon oldukça cesur ve yiğit biri.
O Simon é muito corajoso e cavalheiro, ao contrário de outros Filhos da Noite que conheci.
Diğer adamın tam olarak söylediği bu Eric.
É exactamente isso que os outros homens estão a dizer, Eric.
Diğer adamın kafasını kesen puşt!
E aquele desgraçado irá cortar a cabeça do outro indivíduo!
Elena'nın veya diğer ölenlerin deneyimiyle eşlenen bir şey yok mu?
Não que se compare à experiência da Elena ou de todos os outros que morreram?
Diğer mahkumları da kontrol ettim.
Examinei os outros prisioneiros.
Gizlilik gemileriyle şansı yaver gitti. Ki bunun halkınız tarafından berbat edilen diğer bir şey olduğunu da ilave edeyim.
Ela teve sorte com as naves furtivas, as quais, devo acrescentar, foram outra asneira do seu pessoal.
Diğer ekipler bombaları yerleştirmeyi bitirip geri geldiler.
As outras equipas já acabaram de colocar as bombas e estão a voltar.
Diğer bir haber ise sanırım Naomi'nin sıcak bölgesine yaklaşıyorum.
Por outro lado, estamos a chegar perto daquela zona quente da Naomi.
Kalanı diğer girişimler, tüm yeni işlerden gelecek.
O resto virá de outros concursos, tudo trabalho novo.
Dünya ve küçümsenen diğer yerler için bir kahramandı.
Era um herói para a Terra e desprezado em todos os outros lugares.
Diğer yaşam formlarını başka amaçlarla kullanıp onları evrimleştirecek bir organizma.
Um organismo capaz de reconverter outras formas de vida e usá-las para evoluir.
diğeri 113
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri gibi 54
diğerleri nerede 149
diğer taraf 30
diğer tarafa 33
diğer bir deyişle 112
diğeri ise 20
diğer taraftan 148
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri gibi 54
diğerleri nerede 149
diğer taraf 30
diğer tarafa 33
diğer bir deyişle 112
diğeri ise 20
diğer taraftan 148