Erken geldin translate Portuguese
326 parallel translation
Ah. Bu gece eve erken geldin, Mark.
- Chegaste cedo, hoje.
Erken geldin.
Chegaste cedo.
Tamam, bilmiyorum ama yarım saat erken geldin!
Chegas meia hora antes!
Erken geldin.
Viste cedo.
Erken geldin.
Vieste cedo.
Ama sorun şu ki bir hafta erken geldin.
Só tem o azar de chegar uma semana adiantado.
Ne oldu, neden bu kadar erken geldin?
Que aconteceu? Porque voltaste tão cedo?
- Erken geldin. - Bekleyemedim.
- Não podia esperar.
Erken geldin ha?
Chegaste cedo!
- Erken geldin.
Vens tão cedo. Sim.
- Ah, Ronny, erken geldin.
- Ronny, chegou cedo.
Neden erken geldin? Sinemaya gitmeyecek miydin?
- Pensei que tivesse ido ao cinema.
Hey MacGyver seni gördüğüme sevindim, ama erken geldin.
Mac, é bom ver-te, mas vens um dia adiantado.
Çok erken geldin.
Vieste cedo.
Beklenenden erken geldin.
É mais cedo do que o esperado.
Selam baba.Nasıl olduda eve erken geldin?
Oi, pai. Voce chegou bem cedo hoje?
- O zaman neden bugün erken geldin?
Então e hoje?
- Erken geldin.
Chegaste cedo.
- 3 saat erken geldin.
Chegou três horas adiantada.
- Erken geldin.
- Vens cedo.
- Ama erken geldin.
- Chegaste adiantada.
- Erken geldin.
- Oh, chegaste em casa cedo.
Erken geldin. - Selam. Nerede?
Saíste mais cedo!
8 saat erken geldin.
Estás adiantado oito horas para o trabalho.
Her zamankinden erken geldin.
Chegou mais cedo que o normal.
- Eve erken geldin.
- Chegaste mais cedo.
Erken geldin bebeğim.
Chegou sedo, namorada.
- Sinirlenme hayatım. Eve erken geldin.
Não se chateie, amor.
Çünkü 1 saat erken geldin ve onları 1 saat geç bırakmıştın.
- Nossas crianças..... não estão prontas porque você está uma hora adiantada.
Niye erken geldin hayatım?
Por que está em casa tão cedo?
Yukarıda. Erken geldin.
Está lá em cima.
Neden bu kadar erken geldin?
O que fazes aqui tão cedo?
- Beş dakika erken geldin.
- Estás cinco minutos adiantada.
- Erken geldin!
- Chegaste cedo.
Erken geldin.
Voltaste cedo.
Bugün erken geldin Shiho.
- Hoje vieste cedo para casa.
Eve erken geldin.
Chegaste cedo.
Erken geldin, değil mi?
Não chegaste cedo? Não chegaste cedo?
Eve erken geldin.
Vieste cedo.
- Mark, bir gün erken geldin!
- Mark, chegaste um dia antes!
Erken geldin. Akşam yemeği de yiyeceksiniz sanıyordum
Pensava que jantavas fora.
Merhaba. Değişiklik yapıp eve erken geldin.
Vieste cedo, para variar.
Beklediğimden erken geldin.
Esperava-te mais tarde.
- Erken geldin.
- Chegaste cedo.
Demek istediğim... eve erken geldin.
Quero dizer... você está de volta cedo.
Bugün erken geldin, Dorian. Öyle mi?
- Vieste cedo hoje, Dorian.
- Erken geldin.
- Concordamos!
Erken geldin.
Estás a ir longe.
- Erken geldin?
- Vieste cedo.
Erken geldin.
Veio cedo.
İşim erken bitti, ben de geldin.
Terminei mais cedo e vim para casa.
geldin 84
geldin mi 58
geldiniz 33
geldin demek 49
erken 21
erkencisin 101
erkenden 22
erken mi geldim 16
erken kalkmışsın 34
erken döndün 21
geldin mi 58
geldiniz 33
geldin demek 49
erken 21
erkencisin 101
erkenden 22
erken mi geldim 16
erken kalkmışsın 34
erken döndün 21