Eğer sen translate Portuguese
5,567 parallel translation
Eğer sen atacaksan ben saklayabilirim.
Eu fico com isso se você o deitar fora.
Elena'nın görünmez bir sınırı var. Eğer sen bunu yanlışlıkla geçersen konuyu değiştiriyor.
Há uma linha invisivel com a Elena e se acidendalmente a pisares ela tornasse... evasiva.
Ve eğer sen de beni seviyorsan, gerçekten seviyorsan, benim için bunu yaparsın.
E se me ama também, mesmo a sério, faça-me este favor.
Eğer sen işin içinde olmasaydın, bunların hiçbiri olmayacaktı.
E sabes que nada teria acontecido se não fosse por ti.
Ve eğer sen haklıysan, ben buna bineceğim ve ben yaşayacağım ama bu zaman çizgisindeki her şey yok olacak.
Se estiveres certa, entro nisso, começo a viver e tudo nesta linha de tempo morre.
Böyle bir durum derken sevdiğim ve hayatımın geri kalanını geçirmek istediğim birisisin ve eğer sen beni sevmezsen o zaman...
Não no contexto de "É alguém que eu amo" "e com quem quero passar o resto da minha vida" "e se não gostar de mim então..."
Tabii... eğer sen bana... yardım etmek istemezsen...
A não ser que... A não ser que queiras... dar-me uma mão com...
Eğer sen yaşıyorsan sürü ölmüş olmalı.
Se tu estás vivo... a Alcateia deve estar morta.
Brian'ı bulmam gerek ve katili bulamazsam Brian'ı bulamam ve katili bulamam eğer sen- -
E não posso encontrar o Brian até encontrar o assassino. E não posso encontrar o assassino...
Eğer sen istersen.
Só se quiseres.
Abaddon son Cehennem Savaşçısı ve eğer sen oyundan bıktıysan neden ne olacağını önemsiyorsun?
Abaddon é o último dos Cavaleiros do Inferno, e se estás fora do jogo porque te importas que ela morra?
Sana birşey söyleyeceğim, Maureen Barry. Eğer sen AIDS kaparsan tanrı şahidim olsun ben sana bakacağım. Ama birkaç uyku tulumundan nasıl AIDS kapacaksın onu da bilemiyorum doğrusu.
Digo-te desde já uma coisa, Maureen Barry, apanhas sida juro que trato de ti eu, mas como a vais apanhar de dois sacos-cama no teu chão não faço ideia!
Eğer sen kralsan bu beni prens mi yapar?
Então... Se tu és um rei... Isso faria de mim...
Eğer sen Tanrı'nın oğlu isen,... Şu taşa, ekmek olmasını emret.
Se tu és o Filho de Deus ordena esta pedra que se converta em pão.
İşe yarar mı bilmiyorum ama eğer sen de istersen denemeye değer.
Não tenho a certeza se irá funcionar, mas, acho que vale a pena tentar.
Golliher bizim için hazır, eğer sen tamamsan.
O Golliher está pronto para nós, se quiseres.
Tamam, izin sırası bana geliyor ve diğerleri burayı idare ediyor o yüzden merak ediyordum da- - Eğer sen de kabul edersen- - Oraya gidip yardım edebilirim.
Está bem, em breve vou tirar férias o pessoal está concentrado, então estava a pensar, se quisesse, podia ir lá ajudar.
Eğer o bölümleri görürse, Çin'e sattığım istihbaratın kaynağının sen olduğunu bilecek.
Se ele vir aquelas partições, irá descobrir que você é a fonte das informações que vendi à China.
Eğer bu tarafta sen olsaydın, yerimde, konumunda olsaydın aynı şeyi sen de yapardın.
Se estivesses nesta situação, nestes sapatos, na minha posição, farias exactamente a mesma coisa.
Eğer o bölümleri görürse, Çin'e sattığım istihbaratın kaynağının sen olduğunu bilecek.
Se ele vir essas partições, saberá que você é a fonte de informações que tenho vendido à China.
Eğer o bölümleri görürse, Çin'e sattığım istihbaratın kaynağının sen olduğunu bilecek.
Se ele vir aquelas partições, vai perceber que é a fonte das informações que tenho vendido à China.
Eğer bu tarafta sen olsaydın, yerimde, konumumda olsaydın aynı şeyi sen de yapardın.
Se estivesse aqui, no meu lugar, na minha posição, faria exatamente o mesmo.
Eğer kızımı alamazsam, sen öldün!
Se não a tens, estás morta!
Eğer bu üstesinden gelebileceğim birşey olsa buna değmez, ve sen burdan gitmelisin.
Se isto for um pouco parecido com o que eu já lidei... Não vale a pena, e tu deves sair daqui.
Şimdi, Ajan Ballard, Eğer sen - bize katılırsan, bu uzun sürmez.
Agora, Agente Ballard, tenha paciência comigo, não deve demorar muito.
Eğer birine söyleyecekse bu sen olursun.
Se ela contasse algo a alguém seria a ti.
Eğer kabul etseydim, sen ne düşünürdün?
Bem, se eu a tivesse feito, o que é que acharias?
Sen yerleş, eğer bugün başka bir şey çıkmazsa yarın sabahın köründe grup buluşmasında görüşürüz.
Entendam-se... e se nada mais houver hoje ver-te-ei amanh � cedo no grupo.
Evet, ben iyiyim, sadece... bu gece kızların sen de kalmasını istiyorum eğer bir sorun olmayacaksa.
Sim, estou bem. Preciso que fiques com as miúdas hoje, se não houver problema.
Dostum, eğer bitkin hâldeysem seks istiyorsun sen de?
Bem, se eu estou exausto, tu deves estar de ratos.
Bak, eğer ömrünün geri kalanını barda sap gibi dikilip Debbi Thomas ile konuşmanın hayali ile yaşayacaksan sen bilirsin ben kadın bir mıknatısı olacağım.
Ouve, se queres passar o resto da vida apoiado no bar e desejando falar com a Debbie Thomas, por mim tudo bem.
Eğer bize karşı gelirsen, sen ve arkadaşlarının mezar taşı olur onlar.
Arma-te em parvo, e quem te enterra sou eu a ti e aos teus companheiros.
FBI genel müdürünün özel asistanısın. Eğer onun işini istiyorsan sen de herkes gibi merdivenleri yavaş ve sakince tırmanmalısın.
És o assistente executivo, do Vice-Director do FBI, mas se quiseres o seu trabalho, vais ter de batalhar como todos os outros :
Eğer bunu yapmak istiyorsan eğer azıcık şansın olan bir şeyde tüm sevdiklerini lanetlemek istiyorsan sen bilirsin dostum.
Por isso, se queres fazer isso, se queres amaldiçoar alguém e todos os que já amaste pela mínima hipótese que tenhas de ganhar, então como quiseres, colega.
Eğer o yumurta kafanın bir Trag olduğunu sandıysan, sen ondan da aptalsın demektir.
Se pensaste que aquela louca era uma "Trag", então, és mais tapado que ela.
Eğer içmeseydim ve sen de beni almaya gelmeseydin bunların hiçbiri olmayacaktı.
Se não tivesses ficado não tinhas que me ir buscar. nada disto tinha acontecido.
Neal, eğer suçlu değilsen peki sen kimsin?
Neal, se não és um criminoso... então quem és?
Eğer doğruyu söylüyorsam ve sen hiçbir şey yapmayacaksan, o da öldü demektir.
- Se estiver a dizer a verdade e não fizeres nada, ela também vai morrer.
Sen ve ben, bu şehri kurtarabiliriz. Tabii eğer beraber çalışırsak.
Tu e eu podemos salvar esta cidade, se trabalharmos juntos.
Ve şimdi, onlar Adrian Davis peşinde. Eğer iddia Birisi sen hiç duymadım.
Alguém que você alega não conhecer.
Eğer gerçekten bir şey istiyorum, Sen... ne zaman Kens, biliyorsun ve bunu olsun, ama
Kens, sabes quando queres muito uma coisa, e a consegues, mas...
Eğer o kapıdan dakika, sen sürekli gözetim altında olacak.
Estarás sob constante vigilância.
Neal, zahmet olmayacaksa eğer, bitirici dokunuşu sen yap istersen.
Neal, fazes o favor de dar o toque final?
Jeff, eğer doğruyu söylüyorsan ordaki emri sen vermediysen dışarıda tanımlanmamış bir tetikçi olduğu anlamına gelir.
Jeff, se dizes a verdade e não ordenaste o tiro, há um atirador não identificado por aí.
Eğer ben ölürsem sen de ölürsün.
Se eu morrer... tu morres.
Ve sen, eğer arkamdan iş çeviriyorsan...
E tu, estás-me a esconder alguma coisa...
Eğer son kez bana iğne sokacak biri varsa o da sen ol bari.
Se alguém vai injectar-me mais uma vez, mais vale que sejas tu.
Bak, sen eğer Elena'yı öldürmüş olsaydın burada olmazdık bile.
Nem estaríamos aqui se tivesses matado a Elena.
Çünkü eğer öteki taraf giderse, orada tanıdığımız herkes buna sen de dâhilsin...
Porque se o Outro Lado desaparecer, todos aqueles que conhecemos lá, incluindo tu, desaparecem.
Sen de tahıl likörü içmeyi reddedersen eğer... sen kaybedersin.
E quando se bebe contra o sentido da bebida, perde-se.
Eğer bu mesajları sistem üzerinden kontrol etmeye kalkarsak FBI yalan söylediğini anlar ve sen de işinden olursun.
- A pôr isto no sistema. Se o FBI descobrir, vais ser demitida.
eğer sen olmasaydın 25
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
seni seviyorum 4697
senatör 298
senator 30
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
seni seviyorum 4697
senatör 298
senator 30
seni çok özledim 187
sense 26
senpai 28
seni 1182
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
sense 26
senpai 28
seni 1182
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
senden çok hoşlanıyorum 54
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
seni seviyorum baba 42
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
seni seviyorum baba 42
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35