Eşyalarını al translate Portuguese
667 parallel translation
Eşyalarını al ve yukarı çık.
Pegue na mochila e suba lá para cima.
Pekala, senin gibi bir gerizekalı için daha açık konuşayım onun tüm eşyalarını alıp, kuzeye gideceğiz ve eşek herifi yüz üstü bırakacağız.
Está bem, para um burro como tu perceber, levamos as coisas dele, vamos para norte e deixámo-lo sem nada.
Eşyalarını al ve gidelim.
Pega nas tuas coisas e vamos embora.
Meatball, Horrible, bay Keith'in eşyalarını alın.
Meatball, Horrible, peguem nas coisas de Mr. Keith.
Şimdi eşyalarını al.
Agora pegue as suas coisas.
Eşyalarını al ve defol!
- Diz isso porque está furiosa.
Bir adam eşyalarını alıp daha önce hiçbir insanın ayak basmadığı bir yere gitti ;
Um homem foi para um sitio onde nenhum homem tinha estado antes... Sozinho!
Merhaba der, eşyalarını alır, sonra da yanıma gelirsin.
Bom, pois te despeça, agarra suas coisas e vamos!
- Eşyalarını al.
- junta as tuas coisas.
Sabah oluyor, gitsen iyi olur. Eşyalarını al ve burayı terk et.
De manhã, se ainda estiveres aqui, pega nas tuas coisas e vai-te embora.
Geri kalan eşyalarını al, evi temizler sonra da yemek yaparız.
Apanhe o resto de suas coisas e limparemos a casa. E faremos o jantar.
Eşyalarını al.
Vai buscar as tuas coisas.
Hadi, eşyalarını al ve ait olduğun ağaç tepelerine geri dön.
Vamos, pega nas tuas coisas e volta para as árvores...
Çabuk ol, eşyalarını al.
Despacha-te, vai buscar a roupa.
- Öyle ya. - Eşyalarını alıp gitti.
Ele veio buscar as coisas e foi-se embora.
- Eşyalarını al.
- Traz as tuas coisas.
Eşyalarını al!
Pega nas tuas coisas!
Eşyalarını al.
Recebe os teus pertences.
Gelip eşyalarını alır mısın?
Podes vir buscar as tuas coisas?
Eşyalarını al ve git!
Pegue nas suas coisas e vá embora!
Çantalarını, eşyalarını al ve git. Sadece git.
Apenas vai.
Otostopçuları alıyor, sonra eşyalarını çalıp kaçıyor.
Dá boleia às pessoas e rouba-as.
Bu melek Marguerite'in eşyalarını, bütün mücevherlerini tek tek satın alıyor. Doğru.
É verdade.
- Mesajları masanıza koydum. - Sağ ol. Eşyaları içeri alır mısın?
Coloquei todos os recados... na sua mesa, Sra. Craig.
Eşyalarını dolaptan al.
Seu equipamento está ali no armário.
Gidip Buckley'nin eşyalarını alıp buraya getirmeliyim...
Nada de flores!
Eşyaları, altını, herşeyi alın.
Levem os vossos pertences, ouro, tudo.
Gidin, Kraliçe Hazretleri. Servetinizi ve eşyalarınızı da alın.
e para lá levai vossas riquezas e vossos bens.
- O halde al eşyalarını.
- Então, tire as coisas daqui.
Eşyalarınızı alıp içeri girin.
Peguem nas vossas coisas e entrem.
Eşyalar satın alınabilir.
Coisas podem ser compradas.
"Satın alıp, antik Grek eşyalarıyla süslemek istiyorum."
- Ela já está a fazer compras novamente. - Bravo!
Eşyalarını ve köpeğini alıp gitmiş.
As suas coisas e o cachorro já lá não estavam.
Yukarı çıkıp en sevdiğin eşyalarını topla 15 dakika sonra gelip seni alırım.
Sobe e traz o que tiveres de mais bonito. Pego-te em 15 minutos.
Seni geri götürmeme izin ver, eşyalarını da al.
Deixa-me levar-te de volta e ir buscar as tuas coisas.
Eşyalarımı alır mısın?
Leve as minas coisas, está bem?
Haydi, asker, al eşyalarını.
Vamos, soldado, pegue nas suas coisas.
Beni dinle. Gerekli olan eşyalarını yanına al ve Pazar sabahı Hawaii'ye uçmak için hazır ol.
Prepara tudo para irmos ao Havaí.
Eşyaların alınmasını ayarlayabilir misin?
Você pode pegar as coisas dele?
Bu eyaletin 14 ilçesinde aranan sanık, cinayet, silahla banka soymak, postane soymak, kutsal eşyaları çalmak, kundaklama, yalan, çok eşlilik, karısını ve çocuklarını terketmek, fuhşa teşvik, çocuk kaçırma, dolandırıcılık, çalıntı mal alıp satmak,
Procurado em 14 concelhos deste Estado, o arguido é considerado culpado dos crimes de homicídio, assalto à mão armada de cidadãos, bancos e correios. Roubo de objectos sagrados, incendiar uma prisão estatal, perjúrio, bigamia, abandonar a mulher e os filhos, incentivar a prostituição, rapto, extorsão, receber mercadoria roubada, vender mercadoria roubada, passar dinheiro falso, e ao contrário das leis deste Estado,
- Al şu eşyalarını pis velet.
- Aqui tens as tuas coisas, asilado.
Eşyalarımı alır mısınız?
- Vá buscar as minhas coisas, pode ser?
Eğer beğenirsen, Globe'a gidip eşyalarını da alırım.
Se quiser, vou buscar as suas coisas ao Globe.
Bakın ne yaparız... arabalarınızı ve eşyalarınızı alıp gelin...
Tenho uma ideia, se você tiver carro e tudo...
- Şimdi aşağı gidiyoruz. Eşyalarınızı alın.
Vamos ver, tenham os olhos bem abertos.
Tamam. - Şu eşyaları alın. - Onları senin için koyarım Nick.
Apanha as tuas coisas e deixa-as ali.
Acaba özel eşyalarınızı... papağanınıza ya da köpeğinize verme alışkanlığınız mı var?
E é hábito vosso... dar peças intimas ao vosso papagaio ou cãozinho?
Eşyalarımı altı yıllık dolaptan alıp geçicilerin arasına astın ha?
Tenho um cacifo há 6 anos e agora põem-me ao pé da ralé?
Eşyalarınızı alın.
Tragam as vossas coisas convosco.
Eşyalarınızı alın.
Reúnam as vossas coisas.
Eşyalarınızı alın kovboylar.
Sim, nasceram sãos num mundo de doidos.
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
allah rahmet eylesin 22
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
allo 25
alex 1064
alice 882
allah rahmet eylesin 22
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043