English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Galiba mı

Galiba mı translate Portuguese

3,995 parallel translation
Galiba mı?
Bebemos.
Galiba mı?
- Pensas?
Galiba benim Manipura'ma da biraz besin lazım.
Acho que o meu manipura precisa de nutrição.
Galiba doğru zamanı kaçırdım.
Acho que perdi a oportunidade certa.
Galiba ben buna alıştım.
Penso que me acostumei.
- Yanlışlıkla parmağım bir tuşa bastı galiba.
- Só digitei umas coisas. - Não me digas que fizeste isso.
Ama taş takımın eksik galiba.
Acho que não tem tomates para jogar.
Sadece tuhaf bir ruh halinde filanım galiba.
Estou de mau humor.
Galiba... her şeyinle buna odaklanman lazım.
Eu acho que... a sua esposa deveria juntar-se neste caso.
Size birkaç kere mesaj bırakmıştım, galiba 20 tane.
Deixei-lhe várias mensagens, 20 para ser exacto.
Hastalık kaptım galiba. Umarım bulaşıcı değildir.
Devo ter apanhado qualquer coisa, espero que não seja contagioso.
Galiba aklımı kaybediyorum.
Sinto-me como se estivesse a enlouquecer.
Galiba bir taşa filan çarptım.
Acho que bati numa pedra ou algo do género.
Shakespeare'i biraz karıştırdım galiba, çok yorgunum.
E sei que estou a misturar as peças de Shakespeare, mas estou cansado.
Düşüp bayılacağım galiba.
Vou desmaiar.
Zaman geçirmek için başkalarını değerlendirmem gerekecek galiba. Kitabımı uzat.
Vou ter de preencher o meu cartão de dança com outros pretendentes.
Galiba, yarında orada olamayacağım.
Não deverei ir trabalhar amanhã.
Ben--ben yapardım, fakat... Galiba enfeksiyon tekrar yayılmaya başladı.
Eu ia, mas... acho que a infecção está a voltar.
Büyükanneyi ben oynayacağım galiba.
Parece que vou ter que fazer da minha avó.
Galiba biraz daha burada kalacağım.
Acho que vou ficar por aqui um bocado.
Başınızı belaya sokmayın diye ikinize de ihtiyacım olacak galiba.
Deus sabe que preciso que as duas se vigiem uma à outra!
Galiba lisede çok havalıymışsın, haksız mıyım?
Parece que era muito popular no liceu, não?
Galiba haddimi aştım.
Excedi-me.
Abla, "Bıraktım" diyorum, duymadın galiba.
Minha, que parte de "estou fora" não compreende?
Galiba kusacağım.
Acho que vou vomitar.
- Galiba çalışmıyorlar hayatım.
Acho que não estão a trabalhar, querida.
Olsun çünkü sandviçi taze sevdiğimi hatırladım galiba.
Bacon extra. Sim, porque, acho que me lembro que gosto dela crocante.
Anlatamadım galiba. Biz değer kaybedeceklerini öngörmüştük ama öyle olmadı.
Não percebeste : pensávamos que estes mercados iam cair, mas isso não aconteceu.
- Galiba mı?
Acha?
Jeff Hunter'ı aradım ama uyandırmayacaklar galiba.
Liguei ao Jeff Hunter, mas o hotel dele não o acorda.
Galiba babamın ölümünü hatırladım.
Mas não foste. Estava só a lembrar-me de quando o meu pai morreu.
Olayın başını kaçırdım galiba.
Sinto que perdi alguma coisa.
Galiba tasarım işi ilginizi çekiyor?
Acho que se interessa por design?
Yani yaptıklarım pek işe yaramadı galiba.
Acho que já sei o que vou fazer.
Galiba kendimi çalışmaya adadım.
- Comecei a concentrar-me.
Galiba kaburgalarım kırıldı.
Da próxima vez que um polícia o chame, não fuja. Acho que tenho as costelas partidas.
Galiba ne yapacağımı buldum.
Acho que sei o que quero fazer da minha vida.
Şey, yani, galiba... Sanırım öyle, değilmi? Yani...
Penso que terei de ficar, certo?
Galiba benim dönüm noktam hayatımın aşkının...
Suponho que a minha mudança se deu quando o amor da minha vida...
Daha önce de söylediğim gibi, adım Victor. Bağımlıyım ben de galiba, işte...
Como disse antes, o meu nome é Victor, sou um viciado, talvez, sabes...
Birkaçımız ağlıyordu galiba.
Acho que alguns de nós choraram.
Tamam. Galiba anladım.
Acho que percebi!
Olanlardan önce Roman'la son konuşmamızı hatırlıyorum da galiba biraz götlük yaptım.
Estava a tentar pensar na última vez que falei com o Roman e acho que fui horrível para ele.
Uyuyamayacağım galiba.
Acho que não consigo.
Hızlı gidiyordum galiba- - Merak etme onlara Jake'i aradığımızı açıklarım.
Íamos rápido demais. Não te preocupes, vou explicar que estávamos à procura do Jake.
Birisinden yardım istemenin vakti geldi galiba.
Acho que é hora de procurarmos ajuda.
Radyasyona maruz kaldım galiba.
'Olhe estas manchas. Acho que fui exposto à radiação.
Daha tecrübeli ve ev eğitimli insanlara ihtiyacımız var galiba.
Se calhar precisamos de pessoas mais experientes... e sociáveis.
Galiba o sırada aramızdaki ilişkinin onlara verdiğim balıklardan daha güçlü bir temele dayandığına kendimi inandırmıştım.
Na altura, acho que podia ter-me convencido de que as relações que tínhamos se baseavam em algo mais forte do que o facto de lhes dar peixe.
Galiba aslında sormaya çalıştığım... böyle bir adım atmaya değer mi?
A questão que estou a tentar formular é... Vale a pena esse passo?
"Tavuskuşunu ait olduğu yere koyalım" oyunum pek hoşuna gitmedi galiba.
Pareces aborrecido com o meu jogo do "vamos meter o pavão no seu lugar".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]