Geliyorlar mı translate Portuguese
414 parallel translation
- Geliyorlar mı?
- Vêm aí?
Geliyorlar mı?
Desculpa, querido.
- Hala geliyorlar mı?
- Continuam a chegar.
- Ve geliyorlar mı?
- E onde elas estão?
Geliyorlar mı?
Eles vão entrar?
- Jerry ile Sally de geliyorlar mı?
O Jerry e a Sally também vão?
Geliyorlar mı?
Vêm a caminho?
Bu geliyorlar mı demek?
Isto quer dizer que eles vêm aí?
Geliyorlar mı?
O que é isto? Eles estão a chegar?
Geliyorlar mı?
Eles vêm aí?
Güvercinleri çağırdığında geliyorlar mı?
Os pássaros voltam sozinhos ou chama-os?
- Geliyorlar mı?
- Acho que vêm aí.
Sana bombardıman uçaklarımı göstereceğim. Çağırdım, geliyorlar.
Vou te mostrar os meus bombardeiros.
İşte geliyorlar anacığım, mutluyken vur beni
Mamãe, lá vêm elas! Me mate enquanto estou feliz!
Muhafızlarımın burnunun dibinde, bugüne kadar esir ettiğimiz tek elemanlarını kurtarmaya Bağdat'a kadar geliyorlar.
Debaixo dos narizes dos meus guardas, entram na cidade, para resgatar um único membro que capturámos.
Hazırlık çalışmalarını seyretmek çok güzel. Başta mı gidiyorlar, arkadan mı geliyorlar görürsünüz. Geçmişlerini öğrenirsiniz.
Mas gosto de os ver correr primeiro de saber se comandam a prova de ver as avaliações e de ver o que é que os faz correr.
Bottello'lar mı geliyorlar?
Os Bottellos vêm?
- Hayatım, geliyorlar.
- "Quando era um jovem advogado..."
Çıkmak istediğimde çıkmaya hakkım var. Markette ve Williams yarın geliyorlar.
Tenho direito a escolher o meu emprego.
Korkarım oteline doğru geliyorlar
Vindo da direção de seu hotel, temo.
İspanyollar, Napoli'den kuzeye ilerliyor, yardımımıza geliyorlar.
Os espanhóis estão a marchar vindos de Norte, de Nápoles, para nos ajudar.
- Korkarım öyle lordum. Kuzeyden geliyorlar.
As terras deles ficam a Norte, para lá do mar, dois dias de distância.
- Bu tarafa mı geliyorlar?
Enforcámo-los hoje. - Eles vêm para aqui?
Bu izler yabancının Cocatlan'da atını terk ettiği kuru vadide bulduklarımızın aynısı. Buraya kadar geliyorlar. Sadece daha belirginler.
Estes rastos são os mesmos que encontramos no riacho em Cocatlan onde o gringo deixou o cavalo e eles conduzem até aqui mas mais pesados.
- Tabii, biliyoruz. Bir Vulkan kanından geliyorlarsa, ki sanırım geliyorlar, bir saldırı zorunlu oluyor.
E se eles são descendentes de sangue vulcano, o que é provável, então, é imperativo atacar.
Buraya konsere vermeye falan mı geliyorlar?
É alguma companhia de opereta?
- Buraya mı geliyorlar?
- Vêm para cá?
- Geliyorlar mı?
- Eles vêm?
Buraya mı geliyorlar?
- Vêm para cá alemães?
Geliyorlar yahu. Hazırlanalım!
- Eh, aí vem garotos!
Tanrım, geliyorlar.
Quer a sua garrafa de volta? - Meu Deus, lá vêm eles!
Savaşçılarımız birlikleri arasında temiz bir koridor açtı ama her yönden geliyorlar.
Os caças estão a abrir um corredor no meio das forças deles. Mas eles estão a atacar por todos os lados.
Sahil güvenliği aradım, bizi almak için geliyorlar.
Já falei com a guarda costeira, eles já devem estar a chegar.
Kaptan, dümdüz üzerimize doğru geliyorlar ve birçok bomba yüklü uçağımız var, şu anda güvertede bekleyen.
capitao, se dirigem a nos e temos uma forca de ataque pronta na coberta.
Tanrım geliyorlar! Onlar geliyor!
Eles estão a vir!
Tatlım, hemen odadan çık, oraya geliyorlar.
Lonnie, sai do quarto. Já!
Buraya mı geliyorlar?
Eles vêem cá?
Görmüyormusun baban hasta bir adam? Tamam, Alvy, Onların ana tarayıcıları var, ve daha yakından bakmak için geliyorlar. - Sanırım bir hamburger alacağım.
- Acho que vou comer hamburguer.
Çanak radarlarımız bunun üstesinden geliyorlar.
O nosso magnetrão consegue isso.
Tanrım geri geliyorlar!
Meu Deus, estão a voltar.
Kemerindeki hayali arkadaşlarınla aynı hayal dünyasından mı geliyorlar?
Vêm do mesmo sítio dos tipos imaginários do teu cinto?
Karımın Florida'dan akrabaları, akşam yemeğine geliyorlar.
Uns parentes da minha mulher vão lá jantar.
Buraya mı geliyorlar?
Estão a vir na nossa direcção?
Ama Nettie ve çocuklarım yakında geliyorlar.
Mas a Nettie e os meus filhos väo regressar em breve.
Buraya yardım etmeye gelmiyorlar. Buraya bizi babam gibi tutuklamaya geliyorlar!
Eu estava petrificado mas sabia que tinha que fazer alguma coisa.
Dinle, az önce Nova'yı aradım ve şimdi seni almaya geliyorlar.
Ouça, acabei de ligar para Nova e eles vêm buscá-lo.
- Buraya mı geliyorlar?
Vêm para aqui?
Bizimle birlikte nereye geliyorlar? Burada araya girmem lazım.
- Tinha planos para o fim-de-semana!
Çünkü bu piç için üzerime fena geliyorlar. Tamam mı?
Andam-me a chatear por causa disso.
Polis çağırdım! Geliyorlar.
Eu chamei a polícia.
Bir düşün, çizgiye 30-40 metre uzaktayım bu sersemler benim üzerime geliyorlar. Tamam mı?
Imagina-te... a 10 ou 15 metros da linha lateral vários gajos enormes a virem na minha direcção.