Getir onu buraya translate Portuguese
382 parallel translation
Getir onu buraya.
Traga-o cá.
Getir onu buraya.
Tragam-na aqui.
Getir onu buraya.
Tragam-no aqui.
"Kendimi suçlu hissettireceksen getir onu buraya. Elleyeceğim"
"Se me queres fazer sentir culpada, traz-ma cá, que eu lhe mexo."
- Getir onu buraya.
- Trá-la cá.
Haydi, De Voss, onu buraya getir.
Vamos, De Voss, trá-lo cá.
Onu buraya getir.
Põe-o aqui.
Yapabilirsen eğer, onu buraya getir.
Traga ele de volta pra cá, se puder.
Onu buraya getir.
Traga cá isso.
Musette, onu buraya getir!
Musette, traz cá!
Onu buraya getir, ben de sana adresi vereyim.
Traga-a para aqui. Eu dou-lhe o endereço.
Onu buraya getir.
Trá-lo aqui, por favor.
- Onu buraya getir.
- Dá-mo cá.
- Bul onu. Buraya getir.
Vá lá e traga-o aqui.
- Onu buraya getir, Leonard.
- Trá-lo aqui, Leonard.
Onu buraya getir.
Trá-lo aqui para dentro!
Öldüğümü, bittiğimi söyle ama Tanrı adına onu buraya getir!
Diga-lhe que venceu, o que fôr, por Júpiter! Mas traga-o aqui!
- Evet, onu buraya getir.
- Sim, traga-o cá.
Aç onu, bir çanta bulacaksın, al ve buraya getir.
Vai encontrar uma mala. Traga-a até aqui.
Onu buraya getir.
Traga-a cá.
- Onu buraya getir.
Traga-o aqui.
Sandak, Luke Radford'a git ve döndüğümde onu buraya getir.
Sandak, vá procurar ao Luke Radford e que esteja aqui quando eu volte.
Onu buraya getir, bir kaç soru soracağım.
Traga-o aqui, eu traro da repatriação.
Git ve onu buraya getir.
É para trazê-lo aqui.
- Buraya getir onu.
Tragam-na aqui.
Onu buraya getir.
Põe-no aqui.
Gece vakti onu buraya getir.
Traga ela aqui ao cair da noite.
- Onu buraya getir.
- Trá-la para aqui.
Ayıksa onu buraya getir.
Se estiver sóbrio, trá-lo cá.
Yarından sonraki gün onu buraya getir.
Traga-o cá de volta depois de amanhã.
- Onu buraya getir.
- Traga-a para aqui.
- Onu buraya getir ve çalışmaya başla.
- Traga-o e inicie o trabalho.
Şimdi onu buraya getir, üstüne çıkalım. Sonra bizi içine sokarsın.
Traga-o para aqui e nós vamos para cima e pode trazer-nos para dentro.
Şimdi onu buraya getir.
Trá-lo cá.
Sadece onu nereden aldığını unutma ve buraya geri getir.
Lembra-te apenas onde a encontraste. E devolve-a aqui.
Bir şişe viski ve iki bardak ver ve onu ne pahasına olursa olsun buraya geri getir.
Me dê uma garrafa de uísque e dois copos... e traga um pouco de sopa quente, da que tenha pronta.
- Onu buraya getir, ben onun icabına bakarım, merak etme.
Trás para aqui, que eu trato dele.
Tamam, onu buraya getir.
Ora bem, traz cá isso.
Hayes, onu buraya getir.
Háes, traz-me o subserviente.
Buraya getir onu!
Levante-o até aqui!
Onu buraya getir ve yukarıdaki büyük pencereye daya. Böylece üst kısımdan içeri girebilirsin...
Encoste-a à janela do quarto principal e assim entrará no andar superior.
Onu buraya getir.
Trazei-o aqui.
Binbaşı arkada, git onu buraya getir.
O Major está atrás de mim. Chama-o.
Ne yaparsan yap, ama buraya getir onu!
Qualquer coisa. Mas trá-lo para aqui.
- Kameraman nerede? Onu buraya getir!
Onde está o "cameraman"?
O çocuğu bir saat içinde buraya getir. Onu boğada bir daha denemek istiyorum.
Traga-o de volta em uma hora - Quero testá-lo de novo.
Buraya getir onu!
Trá-la cá!
Onu buraya getir Ben dışarı kaçırırım.
Posso tira-Io daqui sem que vejam.
Onu buraya getir, diğerlerini de öyle.
Trá-lo aqui. E trás os outros.
- Onu buraya getir!
- Traga isso aqui!
Onu buraya getir.
Traga-o cá.
getir onu 108
onu buraya getir 82
onu buraya getirin 62
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya gelin 820
onu buraya getir 82
onu buraya getirin 62
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya gelin 820
buraya kadar 304
buraya geldin 19
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelip 69
buraya gelsene 50
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya geldin 19
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelip 69
buraya gelsene 50
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45
buraya gelirken 28