Gitmek mi translate Portuguese
1,620 parallel translation
- Gitmek mi istiyorsunuz?
- Querem ir embora?
- Ne? Şimdi de gitmek mi istiyorsun?
Queres ir agora?
Polise gitmek mi istiyorsunuz?
Oh meu Deus a policía lhes dará 200
Gitmek mi?
Vamos?
Anne, gerçekten gitmek mi istiyorsun?
Mamãe, você realmente quer partir?
Hemen gitmek mi istiyorsunuz?
O que é? Quer ir agora?
Rahul gitmek mi istiyor?
Rahul quer ir?
Meredith, bütün bunların anlamı buradan gitmemiz gerekiyor. - Gitmek mi? Doğru.
Meredith, tudo o que significa é que temos de sair daqui.
İstediğin İsrail'e gitmek mi?
Desejas viajar até à terra da Judeia?
Hâlâ iblisin peşinden yalnız gitmek mi istiyorsun?
Ainda queres ir atrás do demónio sozinho?
Gitmek mi istiyorsun?
Já te queres ir embora? Ok.
Kaldığın yere gitmek mi?
Ir a sua casa?
Samanta Marquez yıpranmış ve kimsenin bilmediği bir yerin ortasına gitmek mi istiyor?
Samantha "48h Sem Parar" Marquez está a sentir-se exausta e quer ir para uma cabana no meio do nada?
- Su yüzünde gitmek mi?
- Flutuar?
Gidip Alan'ı bulayım da buradan tüyelim. Gitmek mi istiyorsun?
- É melhor encontrar o Alan, para irmos embora.
- Artık eve gidebilir miyiz? - Eve gitmek mi?
Já podemos ir para casa?
Oraya gitmek mi?
Ir por aí?
Gitmek mi?
Sair?
Gitmek mi?
Ir-se embora?
Gitmek mi?
Temor de ir a um sítio. Ir?
Daha da ileri gitmek mi?
- Mais longe?
- Gitmek mi?
- Embora?
- Gitmek mi?
- Ir?
Gitmek mi?
Onde vai ela?
Ne gibi? Brinton'a gitmek gibi mi?
Como ir a Brinton?
Disipline mi gitmek istiyorsun?
Queres ficar em detenção?
Gitmek mi?
Ir embora!
Senin yaşında birisi için bir yemek boyunca iki kez lavaboya gitmek çok değil mi?
Duas visitas à casa de banho, durante a refeição, com a tua idade?
Hayır, zamanda geriye gitmek de istemeyiz, değil mi?
Não, não queremos voltar atrás no tempo, queremos?
Geçit'e mi gitmek istiyorsunuz?
Queres ir a Trânsito?
İşe gitmek, faturaları ödemek, herkesin sorunlarıyla ilgilenmek mi istiyorsun? Buyur.
Tu queres arranjar um emprego, pagar as contas, lidar com os problemas de todos, então fica a vontade!
Gerçekten mi? Damdan düşer gibi, ofisinize geldi ve amazona gitmek istedi.
Assim do nada, entra no seu gabinete e quer ir ao Amazonas.
Üç adım salona kadar gitmek için mi?
Prisão? Porquê?
Gitmek hakkım değil mi?
Eu mereço ir, não é?
Nereye mi gitmek istiyorum?
Aonde quero ir?
Daha sonra alışverişe mi gitmek istiyorsun?
Queres ir às compras mais tarde?
Eve gitmek istiyorum.İş yeterli mi?
E eu quero muito ir. Proposta de trabalho? O quê...
Bir teröristle yatağa girmek mi yoksa savaşa mı gitmek ister miyim?
Acha que quero ir para cama com um terrorista ou para uma guerra?
Oraya gitmek zorundaydın, değil mi?
Tinhas que estar lá fora, certo?
Önce, itiraz etmeden duşunu aldın, şimdi de okula gitmek için can atıyorsun öyle mi?
Muito bem, primeiro tomas banho sem resmungares e agora estás ansioso por ir para a escola de Verão?
Eve mi gitmek istiyorsun?
Queres ir para casa?
Gitmek istersin değil mi?
Gostavas de ir?
Tuvalete mi gitmek istiyorsun?
Queres ir à sanita?
Gitmek zorunda değilim değil mi?
Eu não tenho mesmo que ir, tenho?
- Dub'a gitmek istiyorsun, değil mi?
Querias ir à U-Dub, não querias?
- Gitmek mi?
- Indo?
- Hayır, 5 kat aşağı düşüp, burnu bile kanamadan çekip gitmek gibi mi?
Não, por exemplo, cair de cinco andares e ficar sem um arranhão.
Uzman doktorun çağırırsa, gitmek zorundasın, değil mi?
Se e quando o assistente te chamar, terás de ir, não é?
- Gitmek mi?
- Sair?
Çocukları da almak istersin misin, yoksa başbaşa romantik bir yemeğe mi - gitmek istersin?
Preferes levar as crianças, ou um almoço romântico só comigo?
Birkaç hafta önce bu kadın mahkemeye gitmek konusunda çok istekliydi, değil mi?
Há poucas semanas, esta mulher só pensava em ir a tribunal, certo?