Görmek istiyorum translate Portuguese
6,451 parallel translation
Ben şu anda o çekim soruşturma dosyasını görmek istiyorum.
Quero ver o registo da investigação do tiroteio agora.
Gelen çocukları görmek istiyorum.
Preciso de falar com essas crianças.
Yetki belgenizi görmek istiyorum.
Tenho de ver um mandado.
O pencerelerden içeriyi görmek istiyorum.
Quero olhar por essas janelas.
- Karımı görmek istiyorum.
- Eu quero ver a minha mulher!
- Karımı görmek istiyorum! - James!
Quero ver a minha mulher!
Peri büyüklerinden birini çağırmak için bir sürü sebebim vardı ama yapmadım şimdiye kadar. Çünkü kendimi güçlü görmek istiyorum.
Tive vários bons motivos para chamar um avô fada... mas não o fiz... até agora... porque gosto de pensar em mim como sendo forte.
Joe Carroll'ı yetkililere bıraktım, tüm hayatımdan vazgeçtim ama oğlum hala güvende değil, bu yüzden Ryan Hardy'i görmek istiyorum.
Eu deixei que elas o fizessem. Desisti da minha vida, o meu filho ainda corre perigo, então, agora quero ver o Ryan Hardy.
Sadece... Ryan'ı görmek istiyorum çünkü ona yardım edebileceğim bir yol biliyorum.
Apenas quero ver o Ryan porque sei que posso ajudá-lo.
Ben de bunun çok hızlı davranmam nedeniyle olduğundan endişeleniyorum. Seni gerçekten görmek istiyorum. Ve saatin sabahın 3'ü olduğunu biliyorum ama iç çamaşırlarımızın içindeki, birbirimizin falafellerini beslemeliyiz.
E estou preocupada se é por eu estar a ser muito rápida. mas devíamos colocar o nosso falafel nas tuas cuecas...
- Onu görmek istiyorum.
- Quero vê-lo.
- Sekiz görmek istiyorum.
- Quero ver um oito.
Her iki avukatı da odamda görmek istiyorum.
Quero ver ambos os advogados, no meu gabinete.
İçeride neler olduğunu görmek istiyorum.
Estou, 911?
Tamam, fritözdeki yağın değiştirmeyi unutma geldiğimde onu baştan aşağıya temiz görmek istiyorum.
Muito bem, certifica-te que o óleo da frigideira está trocado e quero o frigorífico limpo de cima a baixo.
- O odayı görmek istiyorum!
- Preciso de olhos naquela sala!
Acı çektiğini görmek istiyorum.
Quero vê-lo a sofrer.
Ben bütün kariyerimi bu işe adadım. Bir sonuca ulaştığını görmek istiyorum.
Também dediquei a minha carreira a isto, está bem?
Evinden. DNA'sında Kyle ile aynı virüs kabuğu mevcut mu görmek istiyorum.
Quero verificar se o DNA possui o mesmo vírus do Kyle.
Yalnızca ikinizin aynı ortamda olabileceğinizi görmek istiyorum.
Só quero ver que vocês conseguem estar no mesmo espaço. Está bem.
Evet, ama Zoe'nin kolunu biraz daha görmek istiyorum, çünkü bizim...
Sim, mas gostaria de ver um pouco mais do braço da Zoe, porque não...
Sabah ilk iş seni ofisimde görmek istiyorum.
Preciso que venhas ao meu escritório logo de manhã.
Sevgilisini görmek istiyorum.
Quero ver esse amante.
Memeleri o çorba içinde görmek istiyorum!
Quero ver mamas na sopa!
- Torunlarımı görmek istiyorum.
E quero ver os meus netos.
Hiçbir şey. - Torunlarımı görmek istiyorum Ray.
- Quero ver os meus netos, Ray.
Kendi gözlerimle görmek istiyorum.
Preciso de um ultrassom. Preciso ter a certeza.
Kedim çok hasta, Juliette'i görmek istiyorum.
O meu gato está muito doente e eu gostava de falar com a Juliette.
Neye dönüştüğünü görmek istiyorum.
Quero ver no que te tornaste?
Onu acı çekerken görmek istiyorum.
Quero vê-lo sofrer.
Sadece kalp görmek istiyorum.
Só quero ver o coração.
Ağabeyimi görmek istiyorum.
- Quero ver o meu irmão.
Daireyi en kısa sürede görmek istiyorum.
Gostava de ver o apart. o mais depressa possível.
Görmek istiyorum.
Mostra-me.
Ajan Pennyworth'un hayatından başka neler alıp götürdüğünü görmek istiyorum.
Quero esperar para vê-lo pagar com a vida.
Kapitalizm hadımıyla oy elde etmiş olan kadını hemen görmek istiyorum!
Eu exijo ver essa capitalista sufragista-castradora agora mesmo!
Dövüş Kulübü'ne gitmek istiyorum. Oğullarımı görmek istiyorum.
Quero ir ao "Fite Clube" ver os meus filhos.
Şimdi şu tankları görmek istiyorum.
Agora gostaria de ver os tanques.
O tesisi görmek istiyorum.
- Gostava de ver esse centro.
Chin'i hemen görmek istiyorum.
Deixa-me ver o Chin, imediatamente.
Sadece kendi gözlerimle görmek istiyorum.
Não. Quero apenas ver com os meus olhos.
- Onu şimdi görmek istiyorum.
- Quero ir vê-lo. Não será possível.
Düşünce süreçlerinin hala normal çalışıp çalışmadığını görmek için Seviye beş atomik beyin taraması uygulamak istiyorum.
Gostava de implementar... um exame cerebral atómico de nível 5, para ver se os processos mentais ainda funcionam normalmente.
Lavar Quintel'i gormek istiyorum.
Quero ver o Lavar Quintel.
Seni mutlu görmek istiyorum, Kate.
Quero ver-te feliz, Kate.
Kızdan hoşlanıyorum ve senin de ne düşündüğünü görmek için yemeğe çağırmak istiyorum.
Gosto desta miúda, e quero trazê-la para jantar, para ver aquilo que pensas.
- Görmek istiyorum.
- Não, mas ela...
Seni görmek istiyorum.
Quero ver-te.
- Trousdale'daki evi görmek istiyorum.
- Quero ver a casa de Trousdale.
Onu görmek istiyorum.
Gostaria de vê-lo.
- Bayım lütfen Dedektif Williams'ın iyi olup olmadığını görmek istiyorum.
senhor, por favor, eu... eu apenas preciso de saber se o Detective Williams está bem.