English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Gözlükler

Gözlükler translate Portuguese

319 parallel translation
İnsanlar gözlerimi görmesin diye koyu camlı gözlükler taktım.
Pus os óculos escuros para que não me vissem os olhos.
Bu çeşit gözlükler suratına çok ilginç bir farklılık getiriyor.
Óculos como esses dão um toque interessante ao seu rosto.
Gözümde pembe gözlükler bitivermiş gibi.
Não sei se tenho lentes cor-de-rosa ou se...
Gözlükler kutsal mı, zaman kutsal mı, beyaz ayışığı kutsal mı?
Os copos são sagrados? O tempo é sagrado? Todos os raios brancos do luar são sagrados?
Gözlükler.
Óculos.
Bayan Sullivan, o gözlükler varken sizinle konuşamıyorum.
Srta. Sullivan, é muito difícil falar com esses óculos.
Çelik çerçeveli gözlükler!
Com armação de aço!
Yuvarlak gözlükler arıyordum... "Sapık" filmindeki polisinki gibi.
Estou buscando armações redondas... como as do policial de "Psicose".
Gözlükler yakışmış.
- Esses óculos ficam-te ótimos.
Kalın gözlükler takar ve sizin dünyadaki en büyük şey olduğunuzu düşünür.
Usa uns óculos muito espessos e acha que você é o melhor do mundo.
Gözlükler.
Os óculos.
Gözlükler olmadan çok hoşsun, Gari!
Sem óculos ficas muito bonita, Gari!
Marty, gözlükler yeni mi?
Marty, esses óculos são novos?
Kahrolsun gözlükler!
Eu o amaldiçoarei!
Kahrolası gözlükler!
Malditos óculos!
Şimdi de gözlükler.
Agora os seus óculos de proteção.
Neredeyse oldu, Q. Gözlükler dışında.
Estamos quase lá. Faltam os óculos.
Bu gözlükler...
Aqueles óculos...
O gözlükler Sally Blake'inkiler gibi kayıt cihazı değildir umarım.
Esses óculos näo têm um gravador como os da Sally Blake...
Nerede bu farlı gözlükler?
Onde estão aqueles óculos lanterna.
Tüm o sahte isimler arkasını göstermeyen o kara gözlükler. O zamanlar bu kadar tanınmıyordun elbette. Ama el yazın o kayıtlardan birinde vardır muhakkak.
Todos aqueles nomes falsos, os óculos escuros que ainda usas, é claro que na altura ainda não eras tão conhecido, mas a tua caligrafia deve aparecer em algum dos registos e um dos empregados pode reconhecer a Maryann
Gözlükler.
Os seus óculos.
Sadece bu gözlükler var. Bunlar gerçekten...
Acabámos de receber estes óculos....
Ve şu gözlükler seni "baykuş" gibi gösteriyor.
E esses óculos fazem-te parecer um mocho.
Gözlükler hâlâ gözümdeymiş.
Ainda tenho os óculos...
- Gür sakal ve gözlükler.
- Barba espessa e óculos?
Güzel gözlükler.
Belos óculos...!
O gözlükler gerçek sahibine dönecek.
Os óculos serão devolvidos ao seu dono por direito.
Gözlükler ne zaman dikkatle üretilirken bir anda mağaza eşyası oldu?
Ainda estou para saber quando é que os óculos deixaram de ser um instrumento médico cuidadosamente talhado, para passar a ser uma simples peça comprada por impulso nos centros comerciais.
Birde o Woolworth gözlükler var.
Depois, ainda há os óculos Woolworth.
Koyu renk gözlükler takmak bile bunu engelleyemez.
E não são óculos escuros que ajudam.
Gözlükler daha iyi görmenizi, işitme cihazları ise daha iyi duymanızı sağlar.
Óculos ajudam-nos a ver melhor, e aparelhos auditivos ajudam a ouvir melhor.
- Yeni gözlükler mi?
- Novos óculos?
- Ne! Bedava trenler, bedava gözlükler. bedava prezervatifler.
Os comboios são grátis, os óculos e até os preservativos.
Saatler, mücevherler, gözlükler, hatta cüzdanlar. Daha tuhafı şu ki, insanların bedenlerinden olduğuna kesinlikle inandığımız eşyalar var. ameliyat çivileri, kalp pilleri gibi şeyler.
Relógios, jóias, óculos, até carteiras, mas... o mais estranho, é que há coisas tiradas de dentro das pessoas... pinos cirúrgicos, pacemakers.
Tomografi çekmeliyiz. Hangi gözlükler sizin?
Quais são os seus óculos?
Çantamda, kızıl ötesi gözlükler.
No saco, óculos infravermelhos.
Gözlükler sana çok yakıştı. Benimkine bak.
Olha para os meus óculos.
- Oh, gözlükler.
- Oh, os óculos.
Gözlükler Kanal 7'de aptalca durmuyordu. - Sıradaki ne, muz mu?
No Canal 7 os óculos não ficam ridículos.
Gözlükler?
Óculos?
Yeni gözlükler.
- Uns óculos novos.
— Yepyeni gözlükler...
Eu queria uns óculos novos.
Kokain ve yeni gözlükler.
- Cocaína e óculos novos.
Gözlükler.
- Óculos.
Karanlık gözlükler ve pardösüyle mi?
De óculos escuros e gabardina? Poupa-me.
Bu gözlükler!
Por que você está neste tipo de Pantheon?
Kahrolası gözlükler.
Óculos malditos.
Kahrolası gözlükler.
Malditos óculos.
Gözlükler.
Òculos.
Güzel gözlükler. - Doğru.
Isso mesmo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]