English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Hareket etti

Hareket etti translate Portuguese

419 parallel translation
Ama epey önümüzde hareket etti.
Mas este leva um grande avanço.
Ve aniden minik eli hareket etti.
E de repente, a mãozinha se moveu.
Küçük ağzı az da olsa hareket etti.
Seu boquinha se abriu mínimamente.
" ağlayarak, arkamda nasıl mistik bir biçim hareket etti
"Entre prantos, que atrás de mim se movia uma forma mística"
Balık durmaksızın yavaşça hareket etti ve durgun suda yavaşça gezindiler.
O peixe se movia firmemente, e eles | deslizavam lentamente pela água.
Askeri birlikler bölgeye hareket etti.
A escolta do exército passou ao campo.
Onu kaldırdığım zaman, hareket etti.
Mas, quando toquei nela, ela se mexeu.
Hareket etti.
Ela se mexeu.
Hiç hareket etti mi?
Alguma vez se moveu?
Peki hareket etti mi?
E ele moveu-se?
Birisi içeride hareket etti.
Alguém se mexeu ali.
- Hareket etti.
Ele mexeu-se.
Birden hareket etti ve ben sıçradım.
De repente se mexeu e eu dei um salto.
Spock, ona göre tek mantıklı şekilde hareket etti.
O Spock agiu dentro da única maneira lógica possível.
"Teğmen Kirk olağanüstü bir cesaretle hareket etti."
"O Tenente Kirk actuou com invulgar bravura."
Spock, ona göre tek mantıklı şekilde hareket etti.
O Spock agiu da única forma lógica possível.
Şimdi ben bu açıklamayı yapıncaya dek, göktaşı buradan buraya hareket etti.
No tempo que levei a explicar o problema, o asteróide passou daqui para aqui.
- İşte, hareket etti.
- Veja, ele mexeu-se.
Ve birden sanki orman hareket etti.
E pareceu-me ver o bosque a mexer-se.
Hareket etti, omuzuna nişan almıştım.
Ele mexeu-se, o meu alvo era o ombro.
Hükümet de süratle ve güç kullanarak hareket etti.
O Governo foi precipitado e brutal.
Kamera hareket etti.
A câmara. Mexeu-se.
2 saniye gecikerek hareket etti.
Partiu 2 segundos atrasado.
Ordu onun nâmına hareket etti. Ne var ki görünenin aksine, ordu bir şekilde O'nun Dünya üzerindeki gücünü kısıtladı.
Os militares agiam em nome do Imperador, mas sublinhavam de que apesar das aparências, ele gozava de pouco poder na terra.
Bu nedenle biz ilerlemek konusunda daha istekliyken ve kayıpları gözardı edebilir durumdayken tabii hedeflerimize ulaştığımız takdirde doğal olarak Britanya ve Kanada kuvvetleri daha düzenli ve ihtiyatlı hareket etti.
Enquanto nós estávamos ansiosos para avançar, não nos preocupavam as baixas desde que tivéssemos êxito. Acho que era natural as forças britânica e canadiana agirem de um modo mais calmo.
İran'dan akıp gelen Amerikan kamyonlarıyla birlikte bu zırh seli hatlara doğru hareket etti.
Com os vagões americanos que chegavam da Pérsia, esta corrente de blindados chegava às linhas da Frente.
- Yani Chen tek başına mı hareket etti?
- O Chen agiu por conta própria?
Bir sabah 9 : 00'da New York Kennedy havaalanından hareket etti, Ve yerel saatle akşam 10 : 40'da Almanya'ya vardı.
Um dia, às 9 : 00 da manhã, embarcou no aeroporto Kennedy, em Nova lorque, e chegou à Alemanha às 10 : 40 da noite, hora local.
Tren az önce hareket etti.
O trem acabou de partir. O quê?
Şu anda platforma doğru hareket etti.
Ele está a ir para a plataforma. Está a ir na tua direcção.
O deli direk olarak Kara Deliğe hareket etti.
Aquele louco vai direito ao buraco-negro.
Niye bu kadar atak hareket etti anlayamadım.
Não é nada dele ser tão impulsivo.
Kimse hareket etti mi bugün, biliyor musun?
Alguém foi sair hoje?
Kanat muhafızları neden hareket etti?
Porque está a nossa guarda de flanco a mover-se?
Otobüs hareket etti.
Aquele autocarro.
Sonra Bay McDonald'la son görüşmesi için güneye hareket etti.
Antes de iniciar a viagem de regresso reuniu-se uma última vez com o sr. MacDonald.
Şerif, bu araba kendi başına hareket etti.
Xerife, este carro mexeu-se sozinho.
Şerif, kahrolası araba kendi başına hareket etti!
Xerife, este carro dos diabos mexeu-se sozinho.
Araba hareket etti.
O carro moveu-se.
Radar raporları iki kimliği bilinmeyen Alaska'daki savunma bölgesinden hareket etti diyor.
Radar informa algo desconhecido a entrar na zona de defesa aérea do Alaska.
Hareket etti!
Está a andar!
- Heykel yine hareket etti.
- A estátua moveu-se de novo.
- Aziz Martin hareket etti.
- O São Martinho moveu-se.
Benim birliğim Blackheath'daki toplanma alanına hareket etti..
A minha unidade foi mobilizada para uma área intermédia em Blackheath.
Başından beri yanlış hareket etti.
Ele portou-se mal desde o principio.
Hareket etti.
Ele mexeu-se.
Sanırım hareket etti!
Aimee, Aimee, tenho a impressão que se mexeu.
Ve sonra sandalyeler hareket etti, her şey acayipti heyecan verici olduğunu düşündüm.
E depois as cadeiras ficaram esquisitas e pensei que era emocionante, estás a ver.
İkincisi : Caddenin karşısındaki kadın penceresinden dışarı bakıp, son iki vagonun arasından cinayeti gördüğüne yemin etti, hareket halindeki son iki vagonun arasından- -
Segundo : a vizinha da frente jura positivamente que olhou pela janela e viu o crime através das duas últimas carruagens de um comboio em andamento - as últimas duas.
Daha neyin ne olduğunu söyleyemeden elim hareket etmeğe başladı ve tahta C-H-I-L-D-R-R-E-Y harflerinin teleffuz etti.
Antes que pudesse dizer fosse o que fosse, a minha mão começa a mover-se e soletrou C-H-I-L-D-R-E-Y.
Katarlar zamanında hareket etti.
Os comboios chegaram a horas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]