Hata bende translate Portuguese
151 parallel translation
Hata bende.
- A culpa foi minha.
Hata bende değil, biliyorsun
Sabes que a culpa não é minha
Hata bende değil.
Isso não é culpa minha.
Hata bende!
'Vamos lá ouvir.
Büyük bir yanlışlık var. Hata bende.
Sei, porque fui eu que cometi o erro.
- Tamam, hata bende.
- A culpa foi minha.
# Hata bende değil ki #
Faça como entender.
- Belki hata bende.
- Talvez seja culpa minha.
13 yaşındaki bir veledi yanımda taşıdığım için bütün hata bende.
A culpa é minha por ter trazido um miúdo de 13 anos.
Hata bende.
A culpa é minha.
Hep hata bende. Öyle olsun.
A culpa é minha... óptimo.
Hata bende olmalı.
Deve ser culpa minha.
Hata bende. Özür dilerim.
Peço desculpa.
Hata bende değildi efendim.
A falha não foi minha, senhor.
Şimdi hata bende mi yani?
Agora é minha falta?
Bağışla, hata bende değildi.
Desculpa. A culpa não é minha.
O hata bende de olsaydı keşke!
Fosse essa a minha culpa!
Ama kalır, hayatımızı mahvedersen ki edeceğini biliyorsun o zaman hata bende olur.
Mas se ficares cá e estragares a nossa vida e sabes que é isso que vais fazer a culpa será minha.
Hop, hop, hop! Hey! Hata bende, tamam mı?
Ei, Ei, Ei.Eu cometi os meus próprios erros.
Asıl hata bende, sana güvendim.
A ironia no meio disto é que eu confiei em ti.
Hata bende.
- Eu é que sou má.
Bak oğlum, hata bende.
Olha, filho, é tudo culpa minha.
Gördün sandım. İyiyim. Hata bende.
A culpa foi minha.
Kusura bakma, seni de getirttim, hata bende.
Desculpa teres vindo cá. A culpa é minha.
Hata bende idi...
Foi minha culpa.
Hata bende değil, korkuyorum dostum.
Não tenho a culpa se tenho medo.
Sana bir kez ilgi göstermiştim. O hâlde hata bende.
- Embora tenha gostado de ti.
Hata bende. Affedersin Yas. Kızlarla antrenmanım var.
- Me desculpa, eu tenho que treinar com as garotas...
telefonda seni göremiyorum hata bende patron. küçük kulaklarımı tutuyorum sen iki elinle kulaklarını nasıl tutuyorsun?
Não o consigo ver pelo telefone. Erro meu, patrão. Vou tapar os ouvidos!
Hata bende.
Que estupidez minha.
Hata bende. Çok halüsinasyon görüyor.
Está a alucinar.
Hata bende değil
Não apontem o dedo, por favor.
Hata bende. Joanie'ye haber vermedim.
A culpa é minha, por não ter dito nada à Joanie.
Hata bende değil.
A culpa não é minha.
- Tamam, hata bende.
Sim, bem, apanhaste-me.
Hata bende.
A culpa foi minha.
Senin niyetin iyiydi, ama sana söylemediğim için hata bende.
A tua intenção foi boa mas foi culpa minha não te ter dito.
Bende arada bir hata yapabilirim!
Posso errar às vezes!
- Hata sizde miydi, bende mi?
Engano seu ou meu?
Sende ne kadar hata varsa bende de o kadar vardı.
Não foi culpa sua ou minha.
Görüyorsunuz, dostum,... ta en başından bende şüphe uyandıran küçük bir hata yaptınız.
É que, meu amigo, cometeu um erro no princípio que me fez suspeitar.
- Hata bende Grace.
- Desculpe, Sr. Banks.
Hata bende.
Desculpa.
Hata bende.
Sabes que o Patrick não é o único homem do mundo.
- Yani hata bende mi?
- Então a culpa é minha?
Makinenin suçu yok, hata bende.
Além disso, não é culpa do aparelho, a culpa é minha.
Hata bende.
Devia saber que fervias em pouca água.
Hata bende.
Não, a culpa é minha.
Hata sende, bende değil.
A culpa é sua, e não minha.
Zaten hata bende.
A culpa é minha.
- Eğer onu geri getirirsem bende hata yapmış olurum.
- Eu faria um ao deixá-lo voltar.
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
bende de var 25
benden bu kadar 130
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
bende var 92
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
bende de var 25
benden bu kadar 130
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
bende var 92
benden ne istiyorsun 357
benden hoşlanıyor musun 28
benden olsun 24
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkma 17
benden korkuyorsun 19
bende geliyorum 21
benden hoşlanıyorsun 20
bende mi 29
benden hoşlanıyor musun 28
benden olsun 24
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkma 17
benden korkuyorsun 19
bende geliyorum 21
benden hoşlanıyorsun 20
bende mi 29