Henüz bilmiyorum translate Portuguese
1,143 parallel translation
Henüz bilmiyorum.
Ainda não sei.
Tabiki, bunu henüz bilmiyorum.
É claro, isso não sei ainda.
Henüz bilmiyorum.
- Ainda não sei.
Henüz bilmiyorum anne. Henüz ders programıma bakmadım. Deneyeceğim, tamam mı?
Ainda não vi o calendário escolar.
Çünkü sen bizimsin. Ve buna rağmen ne yapacağımı henüz bilmiyorum... - Bildiğimde, öyle olmalısın.
Só tenho que descobrir o que é que somos.
Henüz bilmiyorum. Bir danışman grubuyla çalışıyorum.
Eu estou a trabalhar com uma empresa de consultoria.
Henüz bilmiyorum... ama doğruyu söyleyip, söylemediğini çok yakında bileceğim.
Eu não sei ainda... mas saberei em breve se você está a dizer a verdade.
Henüz bilmiyorum.
Logo vemos.
- Henüz bilmiyorum.
Ainda não sei.
- Sana henüz bilmiyorum dedim.
Eu disse que ainda não sei!
Belki, henüz bilmiyorum.
Talvez, ainda não sei.
Bilmem... henüz bilmiyorum.
Bem... eu ainda não sei.
- Henüz bilmiyorum ama- - Teşekkürler.
- Ainda não sei, mas... Obrigado.
Henüz bilmiyorum ama öğreneceğim.
Ainda não sei. Mas vou saber.
- Ama bir teorin var. Karışımının pratik uygulamalarıyla alakalı birşey olduğunu düşünüyorum, ancak bunun ne olduğunu henüz bilmiyorum.
Creio que tem a ver com a aplicação prática do seu composto, embora eu não saiba qual é.
Gördüğü şeyin ne olduğunu... Henüz bilmiyorum.
Mas o que ele viu... eu ainda não sei.
Reggie, beni neden buraya getirdiğini henüz bilmiyorum.
Reggie, ainda não sei porque me trouxe aqui.
Bak, daha önce de söyledim, ne zaman geleceği göreceğimi henüz bilmiyorum.
Olhe, como já lhe tinha dito, nem sempre sei quando o meu poder funcionará!
- Durumunu henüz bilmiyorum.
- Ainda não sei qual é.
Bunu henüz bilmiyorum.
Ainda não sei.
Henüz bilmiyorum ama ailesi için araştırıyorum.
Ainda não, mas ando a investigar para os pais dela.
Tabiki, bunu henüz bilmiyorum.
É claro... eu ainda não o sei.
Sadece neye inanacağını henüz bilmiyorum.
Eu não sei se ainda acredito nisto.
Henüz bilmiyorum.
Não sei.
Bilmiyorum. Henüz görmedim.
- Não sei, ainda não o vi.
- Henüz bilmiyorum.
- Ainda não sei.
Fakat henüz ne anlama geldiğini bilmiyorum.
Só não sei o que significa.
Şükran gününde ne yapıyorsun? henüz bilmiyorum., Bridgette, Tanya, Robert evlerine gidiyorlar.
O que vais fazer no dia de acção de graças?
Henüz bu sorunun cevabını bilmiyorum.
Até agora não tenho a resposta.
- Henüz bilmiyorum.
E tu? Não sei.
Bu önemli mi, bilmiyorum ; ama henüz gelmediler.
Não sei se é caso para alarme, mas eles ainda não apareceram.
Henüz bu seslerini de bilmiyorum.
- Ainda não identifico os teus ruídos.
Çok onarım gerekli, çatının parasını ödemedim henüz... ... ve gelecek hafta bir işim olacak mı bilmiyorum.
Precisa de tantas obras, não paguei o telhado e não sei se para a semana vou ter emprego.
- Henüz tüm detayları bilmiyorum ama ondan buraya gelip kendisinin açıklamasını istedim.
- Não tenho pormenores. Mas pedi-lhe que aqui viesse e nos desse explicações.
Bilmiyorum. Melanositlere saldırarak derideki melanin üretimini durduran vitiligo * ya benzer yönler var ; otoimmun * hastalıkları henüz tam olarak anlaşılabilmiş değiller.
Há doenças como o vitiligo que atacam os melanócitos e impedem o fabrico de melanina na pele, perturbações auto-imunes, ainda não entendidas.
- Bilmiyorum... henüz bu vücut için söyleyemiyorum.
O que é? Não sei. Ainda não consigo perceber, neste corpo.
Ama henüz bir doktorla görüşemedik, yani bilmiyorum...
Ainda não falámos com o médico, pelo que...
Bilmiyorum. Henüz ona söylemedim.
Não sei, ainda não lhe disse.
- Ne oldu? - Henüz bilmiyorum.
Que é que viste?
- Bilmiyorum, henüz aklıma gelmedi.
Não sei, ainda não me ocorreu nada.
Zayıf yönümü buldunuz ama ben henüz sizinkini bilmiyorum.
Encontrou a minha fraqueza, mas ainda tenho de saber a sua.
Ve henüz nasıl olacağını bilmiyorum ama gönlünü alacağım.
E ainda não a conheço, mas farei isso por você.
Ne olduğunu henüz bilmiyorum ama bu senin. Peki, kazandın.
Bem, conseguiu.
- Bilmiyorum. Henüz tanışmadım.
Não sei, ainda não os conheci.
Sadece henüz bilmiyorum.
Só não sei o quê.
Bilmiyorum.henüz biyerlerde birşeylerin arasında olabilir.evet.
Não sei. Algures entre as escadas e a camioneta. Sim.
Bilmiyorum... Onu henüz görmedim.
Não sei, ainda não a vi.
Ulaştırma henüz aşağı indirdi mi bilmiyorum.
Não sei se o Transporte já o levou.
Henüz tam olarak bilmiyorum.
Ainda não sei bem.
- Henüz bilmiyorum.
Bender, o que se...?
- Henüz ne olduğunu bilmiyorum!
- Ainda não sei o que vou fazer!
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
henüz 162
henüz değil 1250
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
henüz 162
henüz değil 1250