Hepimizi translate Portuguese
4,780 parallel translation
Hepimizi kandırdı.
Ela enganou-nos a todos.
Hepimizi ilgilendiren mesele ise birinin Marcus Fox'a dönmesi için yardım etmiş olması.
Um grande problema para todos nós é que alguém ajudou o Marcus Fox a regressar.
Hepimizi tehlikeye attım.
Coloquei todos em perigo.
- Eli, hepimizi öldürteceksin!
Eli, vai-nos matar a todos.
Senin bildiğin hepimizi nasıl havaya uçuracağın, onu biliyorsun.
Sabes é, como queimar-nos.
Hepimizi korumaya niyetlisin yani değil mi, Chris?
É bastante egoísta da tua parte pensares que nos podes proteger a todos. - Não achas, Chris?
Doktor, eğer Ay parçalanırsa hepimizi 45 dakika içinde öldürür.
Doutor, se a Lua se desintegrar, morreremos em cerca de 45 minutos.
Hepimizi ölümden kurtaran şey o.
É a única coisa que nos protege a todos da morte.
Hepimizi öldürmeye çalıştıktan sonra bile buna inandıklarını düşünüyorum.
Acho que acreditaram nisso mesmo depois de ela nos ter tentado matar a todos.
En son karşılaştığımızda annemize hepimizi yok etmesinde yardım ediyordun.
Da última vez que nos vimos, estavas a ajudar a Mãe a aniquilar-nos a todos. - Telhados de vidro não atiram pedras.
Kendinde değildin ve hepimizi o restorandan çıkartmalıydım.
Não estavas a agir normalmente, e precisa de nos tirar de lá.
Hadi deneyelim. Nik, hepimizi kadraja sığdırabilir misin?
Querida, o Klaus é o perito em enfiar os irmãos em espaços pequenos.
Hepimizi cehennemden kurtarıyorsun, öyle mi baba?
Salve-nos do inferno, pai.
Hepimizi cehennemden kurtarmak?
A salvar-nos do inferno?
Hepimizi kurtarmaya.
Salvar a todos.
John Alden kadınların, içinden kötülüğün geçip hepimizi zehirlediği, açık bir kapı olduğunun farkında.
John Alden compreende que as mulheres são a porta de entrada por onde o Mal entra e envenena-nos a todos.
Hepimizi sarıp sarmalıyor.
Cerca-nos e abraça-nos a todos.
- Hayır, hepimizi.
Todos nós.
Sen olmadan, hepimizi öldürürler.
Sem ti, eles vão-nos matar a todos.
Hepimizi değil.
Nem todos nós.
Bilhassa birkaç gün önce hepimizi boğulmaktan kurtarmasından sonra.
Especialmente depois de, há dias, nos ter salvo a todos de sufocarmos até à morte.
Böylece hepimizi güvenle geçirmek zorunda olur.
Assim terá todos os motivos para assegurar que sairemos daqui em segurança.
Pauline hepimizi bir arada istiyor. Eski ve yeni eller.
A Pauline quer-nos todos juntos, as velhas mãos e as novas.
Dediğine katılmıyorum. Bir bilim kadını olarak yaptıklarının hepimizi etkileyeceğini düşünüyorum.
Como uma cientista, acho que o que tu fazes, nos afeta a todas.
O hepimizi temizlemeden önce onu indirmeye ne dersin?
Que tal eliminá-la... Antes que ela acabe, com todos nós?
Hepimizi kurtardın. - Ama Lexi'yi kurtaramıyorsun.
- Mas não podes salvar a Lexi.
Gabe yaşayacak ve hepimizi yine öldürecek çünkü artık o ne, o bir canavar, Vincent.
O Gabe viverá para nos matar a todos porque agora ele é assim, um monstro, Vincent.
Sen hepimizi ve ailelerimizi öldürmekle tehdit ettin,... ben senin kızını neden öldürmeyeyim?
Ameaçou matar-nos a todos e aos nossos familiares. Porque não matava a sua filha?
Hepimizi öldürteceksin.
Vais fazer com que nos matem.
- Hepimizi öldürdün. - Bu bizi kurtaracak mı?
É isto que nos vai salvar?
O zaman neden hepimizi buraya getirdin?
Então, porque nos trouxeste a todos aqui?
Hepimizi aptal yerine koydu.
Ludibriou-nos.
Olay şu. Hepimizi kullandın.
Ouve, nós estamos todos habituados a ti.
Hepimizi gözetemez.
Não pode olhar por todos. Especialmente os que o apoiam.
Şehrimizi korudu ve bize, bir gün hepimizi kurtaracak bir bebeği kurtardığını söyledi.
Veio para nos defender, protegeu a nossa cidade. E contou-nos que salvara um bebé.
Hepimizi hapse tıkacak.
Ele ia meter-nos a todos na prisão.
Hepimizi tuzağa düşürmek için.
Apanhar-nos a todas.
A'nın planı hepimizi etkiliyor, tek seni değil.
Não estamos. O que o "A" tiver planeado afeta-nos a todas, não só a ti.
Asıl sorun planların için hepimizi uçurumdan aşağı itmen.
O problema é que nos vais colocar num autocarro sem destino.
Hepimizi yok etmeye geliyor!
Ele está a vir para nos destruir a todos!
Hepimizi tehlikeye attın.
Colocaste-nos em risco.
Hepimizi güvende tutmak için.
- Não é assim tão simples...
- Globus hepimizi görüyor!
O Globus vê tudo.
O işte öyle değil ki. Houdini'nin medyumluk hakkındaki konuşması hepimizi etkiledi.
A conversão de Houdini ao espiritualismo, comoveu-nos.
Tanrı hepimizi korusun.
Então que Deus nos acuda a todos.
Tanrı hepimizi korusun.
Que Deus nos acuda.
Hepimizi zengin edecek.
Além disso, gosto do teu plano.
Hepimizi canavara dönüştürdün.
Amaldiçoaste-me.
Eğer Mikael yaptığım sadakatsizliği öğrenseydi hepimizi bir anlık sinirle mahvederdi.
Não tive escolha.
Hepimizi öldüreceksin.
Vais matar-nos.
Bunu hepimizi batmaktan kurtarmak için yaptım.
Fiz isso para evitar que fôssemos longe demais.
hepimizin 38
hepimizi öldürecekler 23
hepimizi öldürecek 19
hepimizin sorunları var 16
hepimizi öldüreceksin 16
hepimiz 265
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi öldürecekler 23
hepimizi öldürecek 19
hepimizin sorunları var 16
hepimizi öldüreceksin 16
hepimiz 265
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17