Hepimiz için translate Portuguese
3,235 parallel translation
Hepimiz için geçerli.
É válido para todos nós.
Bunu hepimiz için yapıyorum.
Faço isto por todos nós.
Ama bunu hepimiz için yapıyorum.
Mas estou a fazer isto por todos nós.
Ne yazık ki bu oyun hepimiz için bitmek üzere.
Infelizmente para todos nós, o jogo está prestes a acabar.
Bana öyle geliyor ki o şimdi hepimiz için direniyor.
E realmente parece que ele representa todos nós agora.
Bak, bu gece hepimiz için zor oldu... except Xander quite often has me do a Iot more to distract peopIe.
Olha, esta noite tem sido difícil para todos nós, embora o Xander constantemente me faça fazer mais do que distrair pessoas.
Bu hepimiz için çok zor bir zaman oldu, Ama kararlı olacağız.
Têm sido tempos muito difíceis para todos nós, mas iremos ultrapassá-los.
Bu gece hepimiz için zor oldu.
Foi uma longa noite para todos.
- Ben de. Hepimiz için büyük bir kayıptı.
Foi uma grande perda para todos nós.
Hepimiz için evleneceksin Lucrezia!
Estás a casar-te por todos nós, Lucrécia,
Hepimiz için.
Para todos nós.
Senin için çok korktum. Aslında hepimiz için korktum.
Estava preocupado contigo e por todos nós.
O uçuşta hepimiz için yer ayrılmıştı.
Todos tínhamos um lugar nesse avião.
Hepimiz için.
Todos nós.
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için.
Um por todos, todos por um.
Dediğin gibi hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için. Merhaba.
Um por todos e todos por um e qualquer coisa que disse antes.
Önemli değil. Hepimiz için yorucu bir gün oldu.
Tivemos um dia longo.
Babamın anlamayacağını ve bana söylediklerini harfiyen yapmamın hepimiz için çok önemli olduğunu söyledi.
Que ele não iria compreender e portanto era muito importante para todos nós que fizesse exactamente o que me pedia.
Hepimiz için gerçek hayırsever o.
"Ele é o único benfeitor para tudo."
Biliyorsun, içeri gir ve hepimiz için devam et.
Então, entra lá e vence, por todos nós.
Artık affetme vakti geldi. Hem de hepimiz için.
Mas agora é tempo de perdão... para todos nós.
Hangi çeşidi sevdiğinizi bilemediğim için şöyle ortaya karışık hepimiz için bir şeyler hazırladım.
Como não sabia do que gostavam, preparei uma variedade para partilharmos.
Hepimiz için öyle.
- Para todos nós.
Ama inanın bana Pegasus Horizons'ın bize sunduğu şeyin hepimiz için en iyisi olduğuna inanmasam sizden bunlara katlanmanızı istemezdim.
Mas acreditem... Não ia estar a pedir para fazerem isto se não acreditasse que a Pegasus estivesse a oferecer o melhor para nós.
Aşırı tepki veriyorsun. Burada hepimiz için yer var.
Estás a exagerar Há espaço para os dois.
Bu hepimiz için iyi olacak, tüm aile için. Henry... ve senin için.
Será o melhor para todos, toda a família, para o Henry e para ti.
Ama size söz veriyorum, işim henüz bitmedi. Söz veriyorum, bu şehir hepimiz için daha iyi bir hale gelecek.
Mas prometo-vos que continuarei, prometo-vos que esta cidade será um lugar melhor, para todos.
Hepimiz birileri için yanlış insan olabiliriz Danny.
Todos somos errados para alguém, Danny.
İkinizin birlikte neler başaracağınızı görmek için hepimiz çok heyecanlıyız.
Estamos todos muito animados para ver o que podem alcançar juntos.
♪ Veler, eğerler, amalar yok. Hepimiz çıldırıyoruz sahil için.
Sem hesitações Adoramos estas condições
Ne yapmalıyız biliyor musun? - Şarkı söylemeliyiz. ♪ Herkes güneş ışığında yanıyor. ♪ Dalgalar ve kumlar eğlenmek için yapılmış ♪ Sevgiline ve tahtana sıkı tutun. ♪ Hepimiz çok eğleniyoruz. ♪ Hazır mısın? - Sörf.
Sabes o que devíamos fazer?
- Hepimiz ülkemiz için...
- Todos temos de fazer sacrifícios
Bunun için teşekkür ederim. Eminim hepimiz, teröre karşı savaşta her zaman, başka bir müttefiği kullanabileceğimizde hem fikiriz.
Obrigado por isso, sei que todos concordam que é sempre bom ter aliados na guerra contra o terrorismo.
Hepimiz Abigail için en iyisini istiyoruz.
Todos queremos o que é melhor para a Abigail.
Yani, hepimiz burası için var gücümüzle çalıştık, nasıl oluyor da, bu kadar kolayca teslim oluyoruz?
Quer dizer, todos nós trabalhámos bastante aqui, e vamos desistir assim?
Hepimiz burada bu eseri kutlamak için toplandık.
Estamos todos aqui para celebrar a genialidade disto.
- Hepimiz onun için deli olurduk, gerçekten.
- Éramos todos doidos por ela.
Ve düşündük ki, eğer hepimiz sevdiğini itiraf edemediği şarkıları söylerse... -... Bölgeseller için daha uyumlu bir takım haline gelebiliriz.
E pensei que se partilharmos todos vergonha musical uns com os outros, podíamos tornar-nos um grupo mais coeso para os Regionais.
Hepimiz cevap bulmak için çalışıyoruz.
Todos procuramos a resposta.
Bu kötü zamanlarda hepimiz özgürlük için fedakarlık yapmak zorundayız hanımefendi.
É uma época incerta, senhora, todos temos que fazer sacrifícios pela liberdade.
Eğer tampon yazıları insanların fikirlerini değiştirebilseydi şu an burada olmazdık çünkü hepimiz balık tutuyor ve memeler için fren yapıyor olurduk.
Malta, malta, se os autocolantes mudássem a mentalidade das pessoas, não estaríamos aqui neste momento porque todos nós preferíamos estar a pescar e a travar por causa de mamas.
Hepimiz bu hafta sonu T.J. Maxx'de yapılacak ayakkabı indirimi konusunda heyecanlıyız ve kızların hepsi, alışveriş için bana kaç para verdiğini merak ediyor.
Estamos todas muito excitadas com a venda de sapatos no T.J. Maxx este fim de semana e todas querem saber quanto dinheiro me dás para as comprar.
Eminim hepimiz ailenin güvenliğinin her şeyden üstün olduğunu kabul edebiliriz ve kurtuldukları için ikinize de teşekkür ederiz. Ve tabi ki büyük bir adaletsizliğin vuku bulmasını engellediğiniz için de.
Concordamos que a segurança da família era fundamental, e agradecemos a ambos por as resgatarem, e por evitarem uma enorme falha da justiça.
Test alanına götürmek için hepimiz çalıştık.
Vários homens tiveram que levá-la até o local de teste.
Şüpheleri önlemek için hepimiz buraya geldik.
Todos viemos para cá para evitar o escrutínio.
Hepimiz sevdiği hayvan için endişeleniyorsun.
Tu estás preocupado com o animal que todos amamos.
Hepimiz gerçeği bulmak için buradayız.
Estamos aqui para descobrir a verdade.
Ona çiçek almak için hepimiz katkıda bulunacağız ve onu Maui'de güzel bir tatile göndereceğiz.
Vamos todos contribuir para lhe comprar flores e mandá-la numas férias simpáticas até Maui.
Bu yüzden temizlenmeniz için hepinize ıslak mendil getirdim. Çünkü birimiz hastalanırsak hepimiz hastalanırız.
Por isso trouxe toalhetes para todos limparem as suas áreas, porque se um de nós fica doente, vamos ficar todos doentes.
- Hepimiz Emma için en iyisini istiyoruz.
Todos nós queremos o que seja melhor para a Emma.
Hepimiz zaten yakında öleceğimiz için beni tehdit etmen biraz mantıksız kaçıyor. Sayende işte.
Acho que ameaçar matar-me é um pouco redundante quando estamos todos prestes a morrer.
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
hepimiz 265
hepimizin 38
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
hepimiz 265
hepimizin 38
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz birimiz 20
hepimiz biliyoruz 28
hepimiz birimiz için 25
hepimiz öleceğiz 103
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz birimiz 20
hepimiz biliyoruz 28
hepimiz birimiz için 25
hepimiz öleceğiz 103