English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Hiçbir şey yok

Hiçbir şey yok translate Portuguese

8,076 parallel translation
Dışarıda hiçbir şey yok Marcus. Asla da olmayacak.
Não há nada lá fora, Marcus, e nunca vai haver.
Endişelenmen gereken hiçbir şey yok, vatandaş.
Não é de recear, cidadão.
Oraya vardık. Ne gözcü, ne koruma, hiçbir şey yok.
Chegamos lá, sem vigias, sem guardas.
Burada hiçbir şey yok.
Não tens nada lá.
Seni anlıyorum, ama yapabileceğim hiçbir şey yok.
Eu gosto de ti, mas não há nada que eu possa fazer.
Bu adli bir hata ve bunun için yapabileceğin hiçbir şey yok.
É um erro judicial, mas não há nada que possa fazer.
Yapabileceğim hiçbir şey yok.
Não pude fazer nada.
Burada sana ait hiçbir şey yok.
Não há nada teu aqui.
Bu şeytanları durdurabilecek bildiğim hiçbir şey yok. "
Não há nada que conheça que consiga travar estes demónios. "
Hiçbir şey yok.
Não estou a achar nada.
Belki siz bir şey istersiniz, Bayan Solloway? Hayır, ondan istediğim hiçbir şey yok.
- Alguma coisa, Sra. Solloway?
Oralarda hiçbir şey yok.
Não há nada lá fora.
Daha önce ben de böyle bakmıştım fakat dışarıda hiçbir şey yok.
Já vi aquele olhar antes. Eu próprio já o tive. Mas não há nada lá fora.
- Onu bulacak! - Şu an, bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok!
Agora já não podemos fazer nada acerca disso.
Ön sınava girme hatasını yapana kadar yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Não podemos fazer nada até ele ir à audiência.
Elimde hiçbir şey yok.
Não tenho nada.
Ajan Kallus, asiler konusunda bilgi almak için elimizde bulunan tüm kaynakları tükettim fakat bulunacak hiçbir şey yok.
Agente Kallus, já esgotei todos os recursos... para encontrar informações sobre os rebeldes, mas até agora nada!
Elinde hiçbir şey yok.
Não tens nada.
- Hiçbir şey yok, hiçbir şey yapmadı.
Não é nada, ele não fez nada.
Şu an işleri daha kolay kılacak ve söyleyebileceğin hiçbir şey yok.
Não há nada que possa dizer agora que torne isto mais fácil. Apenas, tente relaxar.
Şu anda yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Não há nada que possamos fazer.
Hiçbir şey yok.
Não há nada lá!
Senin söyleyebileceğin, beni senden vazgeçirecek hiçbir şey yok.
Não há nada que me possas dizer que me faça desistir de ti.
Doğrulayacak hiçbir şey yok elimde.
Não tenho nada que a confirme.
O yolda olduğumu gösterecek hiçbir şey yok ellerinde.
Não podem provar que estava na estrada.
Hayır. Senin için kutsal olan hiçbir şey yok.
Acalma-te, por favor.
Bir kukladan daha iyi yapabileceğim hiçbir şey yok.
Não há nada que eu possa fazer que um boneco não consiga fazer melhor.
Benimle ilgili özel hiçbir şey yok.
Não há nada especial em mim.
- Bu kitapla ilgili mantıklı hiçbir şey yok.
Nada neste livro faz sentido.
Burada hiçbir şey yok.
Não há nada aqui.
Her tür hareketi, saldırganca eylemi izliyoruz ama şu ana dek hiçbir şey yok.
Estamos a monitorizar quaisquer movimentos e hostilidade. Até agora, nada.
- Ama henüz hiçbir şey yok.
- Ainda não há nada.
Bu hariç hiçbir şey yok.
Não há nada excepto isto...
O halde yapabileceğim hiçbir şey yok.
Então, não há nada que eu possa fazer.
Biliyorum. Ama elimizde hiçbir şey yok.
Mas, não temos nada.
Hiçbir şey yok.
Nada.
Hiçbir şey yok.
Não se passa nada.
Hayır, sana hiçbir şey açıklama borcum yok.
Não. Não te devo explicações de nada.
- Hayır, hiçbir şey yok.
Não, nada.
Hiçbir sey için özür dilemene gerek yok.
Não precisas de pedir desculpa por nada.
Benim için bu yerin dışında hiçbir şey yok.
Tu és a única que está aqui porque quer. Não há nada para mim lá fora.
Yaptığın şey konusunda hiçbir fikrin yok.
Não faz puto de ideia do que está a fazer.
- Elimizde hiçbir şey yok.
- Não temos nada contra ele.
Bana yalancı mı diyorsun? Sana hiçbir şey dediğim yok, fakat sen Sylvia'nın yalancı olduğunu ima ediyorsun.
Eu não, mas está a chamar a Sylvia de mentirosa.
CIA ve Adalet Bakanlığı bu oyunun tasarımcısını bulmak için çabalıyor ve hiçbir şey bulamıyorlar, yani bu kadar aceleye gerek yok.
A CIA e o Departamento de Justiça estão a trabalhar para o encontrar e a chegar a nada, ou seja, isto pode demorar.
Hiçbir şey Efendi'yi yok etmeden önemli değildir!
Nada mais importa do que destruir o Mestre. Vá!
- Hiçbir şey almak istemiyoruz. - Yok, hayır.
- Não queremos nada.
Yapabileceğim hiçbir şey yok.
Não há nada que eu possa fazer.
Hiçbir şey verdiğin yok.
- Nunca me dá nada.
- Hiçbir şey mi yok?
Nada mesmo?
Hiçbir şey çıkmadı. Taksinin içinde ve dışında parmak izi yok.
Nada, não há impressões digitais no táxi, no interior ou fora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]