English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Ik

Ik translate Portuguese

639 parallel translation
¡ Ik gemiyIe, Antakya'ya kendim gitmeIiyim. "
Eu próprio tenho de ir a Antióquia no primeiro navio. "
Bana öyle aºik ki, hiçbir ºey bilmiyor.
Está täo apaixonada, que näo sabe nada.
Bu yüzden aºik.
É por isso que está apaixonada.
Yaklaºik 1 ay var.
Tenho quase um mês.
Yaklaºik % 1 5 metabolizmasi, asiri calisan tiroidi... ... ve yaklaºik % 3'lük suni bezesi var.
Tem o metabolismo a 15 por cento com um hipertiroidismo e as glândulas afectadas a 3 por cento.
Hi Hat yaklaºik bir boy farkla ikinci.
Hi Hat vai em segundo, por três quartos.
Flying Demon yaklaºik bir boy farkla üçüncü.
Flying Demon está em terceiro.
Teksas'ta ºik giyindikleri dogruymuº.
Vestem-se bem no Texas.
Bir tanesi mahmuzlari olan ºik çizmeler giymiºti.
E um deles tinha calçado um par de belas botas com esporas.
Çok ºik giyiniyor.
Ele veste-se muito bem.
Madem ºik bir centilmensin... sanirim sözüne güvenebilirim.
Sendo o senhor um cavalheiro fino, acho que posso contar com a sua palavra.
Cesedi ik bulan sendin değil mi?
Você descobriu o corpo, não foi?
Ikın!
Luta!
Chisom K Fifty.
Chisom IK-50.
S. K. S., Sovyet yapımı tüfek.
S. IK.S., carabina soviética.
Ikınma, sık sık nefes al.
Não empurre. Continue respirando
Dinle şunu : "Ikırcık mıkırcık, kız saçların kıvırcık, sana dedim sen çık"
Não ouve "Bejín do Bejín, Gotas de Chuva"?
Ikın, Agnes, ıkın!
Força, Agnes!
Ikın ıkınabildiğin kadar!
Força! Mais força.
Ikınması gerekiyor.
Tem que fazer força.
Ikııın...
Força...
- Ikınmasını sağlayamaz mısın?
- Não podes empurrar por ela?
Fransızca'da'Ikın'nasıl denir?
Ouça, como é que se diz "empurra" em francês?
Sen başıyla ilgilen. Ikınmasını ben söylerim.
Tu ficas com a cabeça, eu fico com o poussez.
Ikın!
Força.
Ikın!
Empurre.
MakuI bir adam... anIasmaya ac _ ik.
E um homem razoavel... aberto a negociacao.
C _ ik suradan.
Vai-te embora, miudo!
Hadi, c _ ik suradan.
Desaparece daqui.
Evet, sadece roller degiºik.
Sim, so que era ao contrário.
Yaklaºik 1 ton.
Temos quase uma tonelada.
Aslinda iºler biraz daha kariºik ama...
Bem, é um pouco mais complicado do que isso, mas...
'Deneme, bir, ik, üç.
Testando, um, dois, três.
Afrika sahilini iK gördüğümde... ruhumda bir şeyler sarsıldı, kocaman bir çan gibi.
Quando vi pela primeira vez a costa de África... algo sacudiu a minha alma, como um grande sino.
İK karım öldüğünden beri bu ev doğru dürüst temizlik yüzü görmedi.
Esta casa nunca mais foi bem limpa desde que a minha mulher morreu.
İnsanın neden bu kadar çok acı çekmesi gerektiğini... bilmiyorum. IKısa bir yaşam, yaşlanmak ya da yok olmak umurumda değil.
Näo me importo que a vida seja curta, de envelhecer ou de desaparecer.
IKısa bir süre için bile mi?
Nem por um bocadinho?
IKızlar! IKızlar!
Meninas!
Ikın hadi, bir kez daha.
Bonita menina, força. Mais uma vez.
Ikın annecik ıkın!
Força!
Ikın. Ikın.
Puxe!
Bardağın her tarafı senin parmak izlerinle dolu. Senin parmak izlerin, Rozat IK.
As impressões digitais do copo do bar são suas.
Rozat IK. Sabich mi?
Rozat K. Sabich?
- Ikınma mı?
Sim.
Evet, İk, üç yıldan beri ilk kez kasabaya geliyor
Sim. É a primeira vez que vem à cidade em dois ou três anos.
Kedi balığı. - İk hafta sonra görüşürüz. - Güle güle.
- Vemo-nos daqui a umas semanas.
Ikın.
- Faz força!
Ikın, ıkın.
Força!
Ikınmayacak.
Ela não faz força.
İK defa bir yumruk bile yemeden yeniliyorum.
É a primeira vez que me arrumam sem um murro.
İK karından çok daha iyi.
Sempre cozinha melhor que a tua primeira mulher.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]