Iki gün translate Portuguese
7,089 parallel translation
Taç giyme törenine iki gün var.
Faltam dois dias para a Coroação.
Uygunsuz oldu farkındayım ama senden cevap alamadım ve şehirde sadece bir iki gün kalacağım...
Desculpa. É inapropriado, mas não respondeste à chamada e fico na cidade poucos dias...
Anladığım kadarıyla, söylediğin gibi "resmi görevlendirme" ile 2 Kasım'da, seçimlerden iki gün önce, Fort Detrick'te görülmüşsün.
Já estabelecemos que, estava em Fort Detrick em 2 de Novembro, dois dias antes das eleições, "a cumprir ordens", como diz.
- Fıstık ezmemiz iki gün önce bitti.
A manteiga de amendoim acabou-se há dois dias.
Dövmedeki tarihden iki gün önce.
Dois dias após a data da tatuagem.
- Bu iki gün sonrası demek.
- Isso é dentro de dois dias.
Ve iki gün önce çıkmış. - Şüpheli o olmalı.
E foi libertado há 2 dias atrás.
Hayır, o iki gün önce taburcu oldu.
Não, ele teve alta há dois dias.
Eğer olay bununla alakalıysa o zaman neden Jacob'ın silahı, cesedinden alınıp iki gün önce senin evinden çalındı?
Se é esse o caso, então porque é que o revólver dele, que foi tirado do corpo, foi roubado da tua casa há dois dias?
Oğullarımla istişare edip iki gün zarfında cevabımı bildiririm.
Falarei com os meus filhos, e dar-lhe-ei uma resposta daqui a dois dias.
Noel'e iki gün kaldı ve bütün iyi ağaçlar satıldı diyorum.
Já venderam todas as árvores boas.
En fazla iki gün önce alınmış dediler.
Disseram que foi retirado há menos de 2 dias.
Kan örneği iki gün önce alınmış.
A amostra foi tirada há alguns dias.
Başkan Pla... Başkan kimse işte, iki gün içinde ticaret konferansı için burada olacakmış.
Presidente Tanto-faz, que chega dentro de 2 dias para a conferência de comércio.
Ben sadece sevgilimin beni eski bir kız arkadaş, beni facebook'ta eklediği için, iki gün boyunca eve almadığı için sinirlenmiştim.
Só me irrito quando a minha namorada me fecha no apart. durante 2 dias porque uma menina da escola, chama-me no Face.
Bir ya da iki gün önce onu düşürdü.
Ele derrubou-o, talvez um dia ou dois antes de...
Ben sadece iki gün yalan söyledim.
Eu menti-te durante dois dias.
Bir, iki gün daha beklerim, ne olacak ki.
E ficar aqui mais um ou dois dias não me faz diferença.
En fazla iki gün önceden kalma.
Talvez tenha dois dias.
Ve iki gün önce sen onun gözlerinin içine baktın ve bizim için yaptığı her şey için teşekkür ettin.
Há dois dias, olhaste-o nos olhos... e agradeceste-lhe tudo o que tinha feito por nós.
Cinayetlerden iki gün sonra.
- Dois dias após o homicídio.
Karısı ve çocukları öldürüldükten iki gün sonra basketbol mu oynuyordu?
Estava a jogar basquetebol dois dias após a morte da sua mulher e filhos?
İki gün yeterli bir zamandı.
Dois dias eram tempo mais do que suficiente.
İki gün önce başka yere taşınmışlar.
Haviam sido removidos dois dias antes.
İki gün önce göz altına alınmış... ve o günden beri haber alınamıyor.
Ele foi levado sob custódia há dois dias e não foi visto desde então.
Sekiz yıl boyunca her gün günde en az iki defa... onu becerirdi.
E mesmo assim fazia sexo com ela duas vezes por dia, todos os dias, durante oito anos.
seçimden iki gün önce.
Em 2 de Novembro.
Çünkü kendimi daha çok Vahşi Batı'da doğmuş silahlı soyguncu olarak düşünmek hoşuma gidiyor. İki elinde de altı patlar olanlar var ya hani. Sadık atım bacaklarımın arasında gün batımına doğru gidiyoruz.
Gosto de me imaginar como um pistoleiro do Velho Oeste, com um revólver de 6 tiros em cada mão, a galope com o meu cavalo ao pôr-do-sol.
İki gün için hiç fena iş çıkarmadınız.
Nada mal para um trabalho de dois dias.
İki gün önce gelmişti.
Ele veio há dois dias.
- İki gün önce.
- Há dois dias atrás.
İki gün içinde limandan bir gemi ayrılacak.
Há um barco que parte daqui a dois dias.
İki gün izin, bir gün iş.
- Sim. Trabalho um dia e folgo dois.
İki gün önce olasaydı, sizi bu savaştan geri tutardım.
E se fosse há dois dias, eu impedia-o.
İki gün önce bir şey kaydetmiş, ama süre sınırı geçilmiş.
Ele gravou uma coisa há dois dias porque o tempo acabou. Olha para mim!
İki gün önce ölmüş.
Morreu há dois dias.
Tamam, sadece iki saat daha ve sonra sarapsiz on gün olacak.
Vá, são só mais duas horas e depois são dez dias com uma garrafa de vinho.
- İki gün içinde Aegina'ya gitmek için ayrılıyoruz.
Iremos a Aegina dentro de dois dias.
Sekiz günlük bir operasyon yani iki takım da dörder gün duracak.
É uma missão de oito dias, quatro dias para cada equipa.
İki gün sonra da Atlanta'ya gitti. Bilgisayarını açınca karşımdaydı. O kadın mail atmıştı.
E depois, à dois dias, ele foi para Atlanta... e abri o computador e lá estava... um e-mail dela a dizer...
İki gün öncede Mexico ya bilet almış.
Comprou um bilhete de ida com a volta em aberto, há dois dias, para o México.
İki hafta önce bir şey bulamadığımdan bunları gün aşırı kontrol ederim iki hafta önce frekansı taradım ve aman Tanrım o şey karşımdaydı.
Há duas semanas, porque verifico esta coisa dia sim, dia não, só para ficar desanimado... Há duas semanas, estava a sintonizar e, meu Deus lá estava.
İki gün gerideyiz.
Estamos dois dias atrasados...
Buraya aitsin. Geleli sadece iki dakika oldu ama bu, gün gibi ortada.
Mal cheguei e vi logo que pertences a este sítio.
Bu on iki gün be.
Passaram doze dias.
İki gün önce telgraf yollamıştım.
Há dois dias, enviei-lhe um telegrama.
İki gün önce Kraliyet Tıp Fakültesi'nde böyle bir kimyaya başvurdunuz mu başvurmadınız mı?
E aplicou ou não essa química no Royal College of Medicine há dois dias?
İki gün geçti fakat hiç kimse bir şey söylemiyor.
Já se passaram dois dias e ainda ninguém nos disse nada.
İki günde bir, bir kaşık ton balığı ve her gün az miktarda su.
Uma colher de atum a cada dois dias e um gole de água por dia.
Bir keresinde zamanda geri gidip aynı gün iki kez kahvaltı yapmıştık.
Uma vez, voltámos no tempo e tomámos café duas vezes.
Yaz tatiline beş ay, iki hafta, dört gün kaldı.
5 meses, 2 semanas e 4 dias para as férias.
iki gün sonra 30
iki gün önce 62
iki gün oldu 17
iki gündür 16
iki gün içinde 17
iki gün mü 20
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
iki gün önce 62
iki gün oldu 17
iki gündür 16
iki gün içinde 17
iki gün mü 20
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
günaydın tatlım 25
gündüz 49
günahkar 29
günah 39
günaydın hayatım 17
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
günaydın tatlım 25
gündüz 49
günahkar 29
günah 39
günaydın hayatım 17
günler 45
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43