Itiraf edeyim translate Portuguese
414 parallel translation
Evet, biraz tuhaf olduğunu itiraf edeyim.
Sim, admito que o impulso é difícil de explicar.
Ninotchka, sana bir şey itiraf edeyim.
Ninotchka, deixe-me confessar-lhe algo.
Ancak ben de itiraf edeyim kayıplarınıza bakılırsa... alayınızın çabaları mutlaka göz önüne alınmalı.
Devo admitir, porém, que a julgar pelo número de mortos... o empenho de seu regimento foi considerável.
Buraya ilk geldiğimde kızgın olduğumu itiraf edeyim.
Mas reconheço que fiquei algo zangado da primeira vez que vim aqui.
Öte yandan, itiraf edeyim, Cam'a Joseph Pond'a duyduğum saygıdan çok daha fazlasını dyuyuyorum.
Por outro lado, devo confessar, que tenho muito mais respeito pelo Cam, do que tenho por Joseph Pond.
Ben, itiraf edeyim kadınlardan yana hiç şansım yoktur.
Bem, admito que nunca tive muita sorte no que se refere a mulheres.
- Hatta itiraf edeyim ki...
- Até eu admito...
Aramızda itiraf edeyim, ben onaylamıyorum.
Embora te deva dizer, aqui para nós, que não aprovo.
Şu maske ve her şey, içtenlikle itiraf edeyim, biraz çözüldüm.
Com aquela máscara e tudo. Sinceramente, sinto que me saiu um peso de cima.
Size bir şey itiraf edeyim. Benim de tarzım değil bu...
Preciso confessar uma coisa... também não é o meu.
Yine de itiraf edeyim ki, yaratıcısın.
Embora reconheça algo, é criativo.
Şu an, her zamankinden çok daha iyimser olduğumu itiraf edeyim.
Devo dizer que estou mais optimista agora do nunca.
Ve itiraf edeyim, pirelendim.
Quando foi votar com a sua mulher, aproveitei e dei uma vista de olhos. E fiquei curioso.
Bay Kramer, itiraf edeyim, bu çok etkileyici.
Devo dizer que isto é muito impressionante, Sr. Kramer.
Peki, demek ki başka bir şekilde konuşmamı istiyorsunuz, izin verirseniz sayın bayan, şimdi babamın yerine geçerek konuşayım ve hayatımda sizden daha güzelini görmediğimi itiraf edeyim. Beğeninizi kazanmaktan daha büyük bir mutluluk hayal edemiyorum.
Bem, já que quereis que fale de outra forma, permiti, senhora, que me coloque no lugar de meu pai e que vos garanta que nunca vi no mundo nada mais belo que vós, que não imagino nada melhor do que a felicidade de vos agradar
Fakat itiraf edeyim ki onlar gerçek... kullandıkları yollar gerçekten çok kötüydü.
Mas devo admitir que eram muito bons. O que eles filmavam, realmente tocava-te.
Haklı olduğunu itiraf edeyim.
Tenho de acreditar que tens razão.
İtiraf edeyim, Frank Kennedy! Yeni sakalınla muhteşem olmuşsun.
Frank Kennedy, essas suíças ficam-lhe muito bem!
İtiraf edeyim, asil bir kişiye çıkmanıza şaşırdım.
Fiquei surpreendida por ver que é uma pessoa tão nobre.
Çok tatlı bir parçası, itiraf edeyim.
Para sempre é muito tempo...
İtiraf edeyim, Bn. Shelley, bu gördüğüm en büyük beceriksizlik.
Devo confessar, Menina Shelley, que nunca encontrei tanta ineficiência.
İtiraf edeyim, şirin bir yeri varmış.
Ele tem um lugar aconchegante. Bem aconchegante.
İtiraf edeyim, inanılmaz!
Çom a breca! Francamente!
İtiraf edeyim...
Bem, reconheço que...
İtiraf edeyim, Waggoman ailesini anlayamıyorum.
Declaro que não consigo perceber aquela família Waggoman.
İtiraf edeyim ki, Albert bir istisna olabilir.
Admitirei, que o Albert, poderia ser uma exceção.
İtiraf edeyim, tek niyetim size karşı nazik davranmak değil.
Tá bem! Enfim, confesso... Não é só por cavalheirismo... mas para trocar duas palavras consigo...
İtiraf edeyim ki iyi düşünülmüş bir şey.
Devo admitir, foi muito bem pensado.
İtiraf edeyim, merak ettim.
Admito que estava extremamente curiosa.
İtiraf edeyim, Tennessee daha önce bana söylediğinde inanmamıştım, ama şimdi her türlü anlamlı görüyorum.
Acho que não acreditei, quando o Tennessee mo disse, mas agora vejo que faz todo o sentido.
İtiraf edeyim ki bazen senin biraz...
Confesso que por vezes o achei um pouco...
İtiraf edeyim, bu kadarını yapmaktan büyük bir onur duyarım.
Eu me sentiria feliz só de fazer isso.
İtiraf edeyim, korkarım ben bile gerçekten hiç bilmiyorum.
Tenho de vos dizer que temo mesmo que não saiba.
İtiraf edeyim, biraz yağlıdır, ama ne kadar lezzetli olduğuna inanamazsınız, özellikle de açsanız.
Gordurosa, admito, mas ficariam surpreendidos com a delicadeza do sabor, especialmente quando se está morto de fome.
İtiraf edeyim, çok güçlü kavislere sahip.
Umas pontas muito fortes, tenho de admitir.
Güzel, itiraf edeyim ki hiçbir zaman anlamadım :
É verdade, admito.
İtiraf edeyim, biraz güç.
Admito que a pergunta é complicada.
Ama yine de sizin üvey annem olacağınıza sevindiğimi söyleyemem. İtiraf edeyim ki bunu kabullenmek benim için çok zor.
Mas, apesar de tudo, não posso dizer-vos que me alegro com a perspectiva de que podeis vir a ser minha madrasta.
Bir şirket adına ön hazırlık için burdayım, İtiraf edeyim bu meselenin bu kadar çabuk çözüleceğini düşünmüyordum.. .. sizinle anlaşabilmemiz için daha fazla yazışma yapılacağını sanıyordum.
Estou aqui para tratar de um assunto premiliar... para a empresa que trabalho e admito que não pensava que... um assunto tão simples gera-se tanta papelada... para fazer um acordo convosco.
İtiraf edeyim, John Reed'in izini tamamen kaybetmiştim.
Devo admitir que perdi o de vista totalmente.
İtiraf edeyim, bence durum pasif direniş gibi çarelerin ötesine geçti.
Tenho de confessar que, no meu ver, já é demasiado tarde para uma resistência pacífica.
İtiraf edeyim bir ara epey tepem attı.
Tenho de admitir que, por uns instantes, fiquei mesmo irritada.
İtiraf edeyim, inanılmazsınız.
É dos bons, devo dizer.
İtiraf edeyim. Etkilendim.
Tenho de admitir que estou impressionado.
İtiraf edeyim, biz bağlıyken daha hoş duruyordu.
Bem, devo admitir que me parecem mais agradáveis do que quando estávamos atados.
- İtiraf edeyim ki bunu düşündüm.
Já pensei nisso.
İtiraf edeyim, sıkıcı bir iş ama kiramı ödüyor.
Vou-te dizer a verdade. É uma seca, mas paga-me a renda.
İtiraf edeyim, kardeşimin yatağında yapmak beni sapıkça heyecanlandırıyor.
A ideia de estarmos na cama da minha irmã, faz-me sentir mesmo perversa.
İtiraf edeyim ki, son konuşmamızdan beri, içim rahat değil.
Tenho de admitir, desde que falámos, fiquei com dores de estômago.
İtiraf edeyim, yüksek makam istiyorum. Bana bu konuda söz verdi.
Tenho grandes aspirações a um lugar de topo, confesso, e estas foram-me prometidas pelo próprio.
İtiraf edeyim, her defasında beni güldürür.
Tenho que admitir que sempre me faz rir.
itiraf 19
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf etti 36
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21
itiraz ediyorum 679
itirazı olan var mı 23
itiraf etmeliyim ki 124
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf etti 36
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21
itiraz ediyorum 679
itirazı olan var mı 23
itiraf etmeliyim ki 124