English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Itiraf etti

Itiraf etti translate Portuguese

1,354 parallel translation
- Babası itiraf etti.
- Ele admitiu...
Seri numaraları bizi ona götürdü Herşeyi itiraf etti.
Os números de série levaram-nos até ele. Confessou tudo.
Müvekkilim yasa dışı yollardan vücut parçaları sattığını itiraf etti zaten.
A minha cliente já admitiu o envolvimento na venda ilegal de membros de corpos, Agente Gibbs.
İmkansız. itiraf etti.
Ela admitiu.
Ama en önemlisi, itiraf etti.
Mas, mais importante, ele confessou.
Sacrimoni suçlarını Federal Mahkemeye itiraf etti ve La Cosa Nostra ile 10 yıllık bir ilişkisi olduğunu ifade etti.
Sacrimoni testemunhou num tribunal federal, admitindo pelo menos 10 anos de ligações com a La Cosa Nostra.
Suçunu itiraf etti, Sal.
Ele alegou culpa, Sal.
Evet. Luis'i boğduğunu itiraf etti.
Sim, ele acabou de admitir que estrangulou o Luis.
Yalnızca oğlu Riley'yi öldürdüğünü itiraf etti.
Ela só confessou a morte do seu filho, Riley.
Sarah Riley'yi öldürdüğünü itiraf etti ama kızların ölümündeki rolünü asla kabul etmedi.
Sarah admitiu a culpa na morte de Riley, mas nunca na da morte das garotas.
Oğlunu öldürdüğünü itiraf etti.
Ela confessou a morte do filho.
Az önce 4 kızı daha öldürdüğünü itiraf etti.
Ele confessou o assassinato de outras 4 garotas.
Possibilities barında rastlaştığımız o talihsiz gecede itiraf etti.
Ele confessou-me isso na infeliz noite em que nos encontrámos no Possibilities.
abi itiraf etti, sonra kızkardeş.
Ele confessa, depois ela confessa.
Erkek arkadaşı itiraf etti.
Ele admitiu o sexo, mas nós não lhe perguntamos nada sobre comida.
Aslında itiraf etti bile. Bir saat sorgu odasına alırsak- -
- Metemo-lo numa sala 1 hora...
Tüm cinayetleri itiraf etti.
Ele confessou todas as mortes.
Büromu arayıp bir cinayeti itiraf etti.
Ligou para o meu gabinete, confessou um assassínio.
Bu adam seni vurduğunu itiraf etti ve sen onu teşhis etmeyi reddettin.
Este homem confessou ter-te atingido a sangue frio e tu não o identificaste.
Kazayı itiraf etti?
Ele confessou o acidente?
Kaptan Mahir, Pinpin'in gümrükten Galip olarak geçtiğini itiraf etti.
O Capitão Mahir admitiu à Ziva que o Pinpin se passava pelo Galib na verificação da alfândega
- Birlikte mezarlığa gittiklerini itiraf etti. Jimmy öldürmüş olabilir.
O Jimmy pode tê-lo matado.
Herif itiraf etti, Jay.
Ele confessou, Jay.
Batı Masası'na gidip kendi itiraf etti.
Entregou-se na esquadra Oeste.
Homo cüppe giydiğini itiraf etti.
O maricas admitiu usar um vestido.
Oğlunuz cinayeti itiraf etti.
O seu filho confessou o homicidio.
Şey, itiraf etti.
- Ela confessou.
Ölü bir adamı onun arabasına yerleştirip, herkesi kandırmak için adamı giydirip yakarken yardım ettiğini itiraf etti. Diğer her şeyi de tabii.
Turko vai admitir que ajudou Warren Lynch a colocar o cadáver no carro de Lynch... e que botaram fogo com a intenção de fraudar o mercado.
Bence Rahibe kanlı çekici buldu ve cinayeti kendisinin işlediğini itiraf etti çünkü Rahip Frank'in suçlu olduğunu düşünmüştü.
Acho que a Irmã Bridget encontrou o martelo ensanguentado e confessou porque pensou que o padre Frank era o culpado.
Suçunu itiraf etti.
Ele confessou.
Bir dakika durup düşündü, belki de seçeneklerini gözden geçirdi ve itiraf etti : "Evet, pekala, oradaydım."
Sentou-se por um momento, talvez a considerar as suas opções, então disse, " Bem.
Lenny sana hayır dediğini itiraf etti, ama açgözlüydü.
O Lenny admitiu que ele te disse não. Mas ele ficou ganancioso.
Pete bana itiraf etti. Hakkınızdaki dosyayı altüst etti.
O Pete confessou-me tudo, arruinou os vossos casos.
Annem itiraf etti.
- Minha mãe acabou de confirmar.
Onları parkta takip ettiğini itiraf etti mi?
Mas admitiu tê-los seguido até ao jardim?
Dex'in kafası o araba yükseltildiği için koptu. Bu çocuk da orada olduğunu itiraf etti.
A cabeça do Dex caiu porque aquele carro foi activado, e, este miúdo admitiu ter estado lá, então.
Az önce Er Petty'yi bıçakladığını itiraf etti.
Nada. Ela admitiu que apunhalou o marinheiro.
Son kurban hakkında çok şey biliyordu ve cesedi görmekten etkilendiğini itiraf etti.
Sabia da última vítima e admitiu ter-se excitado ao vê-la morta.
O küçük terörist zanlısı, adamı vurduğunu itiraf etti sanıyordum.
Pensei que aquele pequeno terrorista tivesse confessado ter atirado nele. Craig Edwards?
Evet, itiraf etti. Ama El Kadir üyelerini bilirsin. Hiçbir boşluk kalmasın istiyoruz.
Mas, conhecendo estes tipos da Al-Qaeda, temos que ter certeza que não há nenhuma falha.
Kızın öldüğü ortaya çıktıktan sonra oğlun, intihar notunda bunu itiraf etti.
Então apareceu morta e o seu filho confessou-o num bilhete de suicídio.
Canlı yayında duydunuz. Homesteadli bir tamirci olan Derek Hewitt dün güpegündüz genç Sherry Williamson'a saldırırken görüntüleri çekilen ismi belirsiz zanlıyı öldürdüğünü itiraf etti.
Ouviram em directo, Derek Hewitt, um mecânico de Homestead, confessou o assassínio de um suspeito ainda sem nome, que foi apanhado em vídeo a assaltar a jovem Sherry Williamson, em plena luz do dia, ontem.
Rick itiraf etti..
- "O Rick falou a verdade."
Eve girdiğini itiraf etti ama polis bir şey çalmadığını söyledi.
Ele admite ter entrado em nossa casa, mas diz à Polícia que não levou nada.
Onu tutuklattırdım. Kameralarımı çaldığını itiraf etti.
Mandei-o prender, e ele admitiu ter roubado as minhas câmaras.
İtiraf etti.
Confessou.
Evet, İtiraf etti.
Conseguimos uma confissão.
İtiraf etti.
Ele admitiu.
Mezuniyet 2 hafta sonraydı, ve sonunda gitmedik istemediğini çünkü dans edemediğini itiraf etti. Ve bunun aptalca olduğunu söyledim. Yani herkes dans edebilir.
Passava 2 semanas longe e depois admitiu que não queria ir embora porque não podia dançar
Ayrıca kalabalığa çok güçlü bir silahla ateş açtı, ve bütün bunları detaylı bir itiraf sonucunda kabul etti.
Ele utilizou uma arma de fogo contra uma multidão, e admitiu tudo numa confissão detalhada.
Neil Perry itirafını inkâr etti.
- Tretas. O Neil Perry retirou a sua confissão.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]