Iyi seçim translate Portuguese
690 parallel translation
At kulübü en iyi seçim olacak.
Acho que o clube de corridas seria o melhor lugar.
Yalnızlık benim için hâlâ en iyi seçim.
A solidão continuou a parecer-me, a mim, a melhor escolha.
Fakat Carol oldukça iyi seçim.
Mas a Carol tem razão.
Kendimi bu organizasyona başkan seçeli on yıl oluyor ve benden duymanız gerekirse, iyi seçim yaptınız.
Foi há dez anos que me elegi presidente desta organização, e, se me permitem dizê-lo, fizeram a escolha acertada.
Baudelaire, iyi seçim.
Voltaire não está mal...
" Kanlı biftek, efendim... iyi seçim, peki yanında bulamaç patatese ne dersiniz?
Um bife a sangrar? Muito bem. E umas batatas a murro?
Sabotaj ya da bilgi analizi için iyi seçim.
Seria bom para sabotagem ou análise de informação.
Ama en iyi seçim değil.
Mas nunca a melhor escolha.
İçinde biber var, o yüzden belki en iyi seçim değil.
Tem recheio de pimento, portanto, talvez não seja a melhor escolha.
- Daha iyi bir seçim olamaz.
- Näo podia fazer melhor.
Carol bana çalabildiğini söyledi, Peder. İyi bir seçim olup olmadığını görmek için deneyelim mi?
Carol disse que o senhor toca, Padre que tal experimentar e ver se fiz boa compra?
Yaşamak için seçim yapmak daha iyi olur.
Escolher a forma de viver, é a parte mais difícil.
Senin için iyi bir seçim mi?
Fiz a escolha certa?
Bunu kabul etmekten nefret etsem de bence iyi bir seçim yaptı.
Bem, odeio admiti-lo, mas penso que até fez uma boa escolha.
Kaç kişi senin adını yeterince iyi biliyor ki, seçim zamanı sandıkta oy atarken onu tanısınlar.
Quantas pessoas sabem o teu nome de forma a reconhecê-lo num boletim eleitoral.
Seçim kaçınılmazdı. İyi müşteriler kaldı. Sadece şu gitmeyenler.
um pouco de movimento faz muito bem os melhores clientes ficam aqueles sem ansiedade.
İyi seçim.
Uma boa escolha.
Tam da seçim yılında, kendi hücrende... çıplak şekilde kilitlenmiş bulunmanı... olay haline getirmek iyi bir strateji olmayabilir.
Ser encontrado nu, fechado na própria prisão, com as eleições à porta, pôr isso na boca do povo é capaz de ser má política.
Belki de BU NNT'ye seçim kampanyanız doğrultusunda özel bir teklif için iyi bir fırsat.
Talvez esta seja uma boa oportunidade... para oferecer à NNT um exclusivo sobre a sua campanha de reeleição.
"You Stole My Heart." iyi bir seçim.
- "Tu que me roubaste o coração". Tu que me roubaste o coração!
İki iyi ya da iki kötü arasında seçim yapman gerektiğinde şunu hatırla :
Quando tiveres que escolher entre um bem e outro... ou um mal e outro... lembra-te disto :
İyi bir seçim yap.
Escolhe uma boa, miúdo.
Evlat, çok iyi bir seçim yaptın.
Miúdo, escolheste uma fantástica.
- Çok iyi bir seçim.
- Boa eleição.
Ama bir seçim yapmalıyız ve askeri çözüm şu an en iyi seçenek.
Mas temos de fazer uma escolha. E a opção militar é a melhor escolha.
Şey, daha iyi bir seçim yapamazlardı.
Bem, não podiam ter escolhido melhor.
Çok iyi bir seçim yapmışsın Cy.
Você escolheu bem quando a achou Cy
Babam bundan daha iyi bir seçim yapamazdı. Sizi görme şerefine erişmek benim için büyük bir mutluluk.
É verdade que meu pai não podia ter feito melhor escolha, senhora, e é para mim uma grande honra e alegria ver-vos.
- İyi seçim.
- Sábia opção.
- Hey, bu gerçekten iyi bir seçim.
- A Nunn X-19. Boa escolha, boa arma.
- Burası, kalman için hiç iyi bir seçim değil.
- Este é o pior sítio para estares.
İyi bir seçim mösyö.
Uma escolha acertada.
Alayın komutanı Devoy, doğal olarak Barclay'in kızı için daha iyi bir seçim olduğunu düşünüyordu.
Mas ela manteve-se fiel a mim, e teríamos casado se não fosse pelo Motim.
- Çok iyi bir seçim.
- Isto é bestial!
Ama bu durumda korku gayet iyi bir seçim.
Mas neste caso tive querida.
İyi seçim.
Boa escolha.
- Bence iyi bir seçim yaptın. - Evet.
Tomaste uma boa decisão.
İyi seçim.
É uma escolha acertada.
- İyi seçim. Öyle mi?
- Escolheu bem.
Eğer simmons bu mahalleyi dikkat çekmemek için seçmişse iyi bir seçim yapmış.
Se Simmons escolheu a vizinhança pelo baixo nível fez uma grande escolha.
- İyi seçim.
- Bom pormenor.
İyi bir seçim yapın.
Escolha o vencedor.
İyi seçim.
Ótima escolha.
Bu çok iyi bir seçim.
Muito boa escolha.
İyi seçim Hooks.
Uma boa selecção, Hooks.
[İşaretler] Beyaz.Tamam.İyi seçim.
Branco. Muito bem. Boa escolha.
İyi bir seçim yaptınız, Bay ve Bayan Whiteman.
Escolheram bem, Sr. E Sra. Whiteman.
İyi bir seçim tatlım.
Bela escolha, querido.
Çok iyi bir seçim olurdun.
Terias sido uma excelente escolha.
Daha iyi bir seçim yapamazdın hayatım.
Não podias ter escolhido melhor, minha querida.
İyi akşamlar. Seçim Özel'e hoşgeldiniz.
Boa tarde, sejam bem-vindos ao Especial Eleições.
seçim senin 67
seçimini yap 35
seçim sizin 30
iyi şanslar 1942
iyi sanslar 16
iyi seyirler 39
iyi sabahlar 116
iyi seneler 19
iyi şanslar dostum 17
iyi soru 41
seçimini yap 35
seçim sizin 30
iyi şanslar 1942
iyi sanslar 16
iyi seyirler 39
iyi sabahlar 116
iyi seneler 19
iyi şanslar dostum 17
iyi soru 41