Seçim sizin translate Portuguese
176 parallel translation
Seçim sizin.
Escolha.
Seçim sizin. Senin yaşında birinin sarhoş olmak için böyle bir yeri seçmesi çok garip.
Com a idade que tens, devias saber que este não era lugar para te embebedares.
Size emir vermeyeceğim. Seçim sizin.
Não tendo mais ordens a dar-vos, dou-vos a escolher.
Kont Iblis, bana ya konuğum olarak eşlik edersiniz ya da esirim. Seçim sizin.
Conde Iblis, acompanha-me como meu convidado ou como meu prisioneiro?
Seçim sizin.
Depende de vocês.
Froeger ailesi, meydan okuyan siz olduğunuza göre ilk seçim sizin.
Froegers, já que são os desafiantes, escolham primeiro.
Seçim sizin.
A opção é vossa.
Seçim sizin.
Decidam!
Seçim sizin.
A escolha é vossa.
Seçim sizin ama bence hastaneye yatmasına gerek yok.
Não acho que precise de ir ao hospital.
Seçim sizin.
A escolha é sua.
Seçim sizin. Her şartta.
Têm uma escolha : podem ter-me como um colega profissional... dedicado... ou podem ter-me como um forasteiro sem rodeios, inflexível.
Seçim sizin.
A decisão é sua.
Seçim sizin.
A escolha é tua.
Seçim sizin Bay ve Bayan Kent.
A escolha é vossa, Mr. e Mrs. Kent.
Seçim sizin hanımlar.
Portanto, a escolha é vossa.
İster gönüllü verirsiniz ister mahkeme kararıyla seçim sizin.
Voluntário ou com ordem do tribunal, é a tua decisão.
- Seçim sizin
- Tu é que decides.
Seçim sizin.
É a sua escolha homem.
Seçim sizin.
Você decide.
Seçim sizin dostlar.
Está nas vossas mãos.
Seçim sizin, Sayın Başkan.
A escolha é sua, Sr. Presidente.
Şimdi, ya emirlerimi kelime kelime Ulusal Muhafızlara iletirsiniz, ya da onları bir araya toplayıp emirlerimi bizzat veririm. Seçim sizin.
Ou transmitem as minhas ordens à Guarda Nacional, ou pode federalizá-los e transmitir as ordens directamente.
Seçim sizin. - Ondan başka seçeneklerimiz de var.
Ah, temos mais escolhas que estas.
Seçim sizin Doktor Weir.
A escolha é sua, Dra. Weir.
Yaptığınız seçim sizin peşinizden gelecek mi?
Serás assombrado pela tua escolha?
- Bu gece sizinle eve gidebilir. Ama dilerseniz hastanede de kalabilir. Seçim sizin.
Ela pode ir hoje mesmo ou podemos mantê-la no hospital.
Eğer farlarınızı açık bırakırsanız, size ya pil yalatırım ya da ampul yediririm. Seçim sizin.
Se deixar uma luz acesa, faço-o lamber uma pilha, ou comer uma lâmpada, à escolha.
seçim sizin.
A escolha é sua.
Eğer etmezseniz... Seçim sizin.
Nós podemos trabalhar consigo, se não... a escolha é sua.
Pekala, seçim sizin.
A escolha é sua.
Seçim sizin, millet.
A escolha é sua, pessoal.
Dr. Fujimoto, üç haftadır hiçbir hastayı kurtaramadığınız için ilk seçim sizin.
Dr. Fujimoto, visto que não salva um paciente há já três semanas, tem a primeira escolha.
SEÇİM SİZİN!
A SUA OPÇÃO!
Seçim sizin.
A opção é tua.
Sizin seçim hakkınız yok. Onlarla kalıyorsunuz.
Estar com um amigo, com cervejas, a fazer cenas de homens.
Seçim sizin.
Podem escolher.
Seçim sizin.
Vocês escolhem.
Seçim sizin.
Escolham.
O zaman benim adamla sizin ucube arasında seçim yapma şansı olacak.
Ela terá escolha entre o meu tipo e o vosso cromo.
Yani bence oyunculuk kariyeri, sizin için doğru bir seçim değil.
Então realmente acho que a carreira de actor não é para vocês.
Sizin seçim konuşmanız kadar değil.
Não tão bom como o que o elegeu a si.
Bir seçim yaptım. Anlayamıyorsunuz çünkü sizin seçtiğiniz şey değil.
Fiz uma eleição que não entendem porque não é a que teriam feito vós.
Sıcacık ve uygun fiyatlı olan ama tamir gerektiren bu ev... sizin gibi dinamik bir çift için mükemmel bir seçim.
Cómoda e barata, este lindo cantinho é o lugar ideal para um par dinâmico como vocês.
Bu, sizin hayatınızı etkileyecek bir seçim.
Se querem desistir, é agora a altura certa.
Başkan Yardımcısı sizin seçim kampanyanızda zafer kazanmanız için finansal destek buldu.
O Vice-Presidente trouxe financiamento para a vitória da sua campanha.
O dedi ki ; bir anlaşma varmış savcılıkla ve... ve hakimlerle F.R.A.T sunduğu davalar hakkında, buna göre... el konulan nakit para "Daha iyi Edison" vakfına aktarılıyormuş, sizin için, bir nevi seçim fonu olarak.
Bem, ele disse que havia acordos entre o M.P.... e os juízes em relação a processos envolvendo a FRAT. Que provas "em dinheiro" de julgamentos iam parar... á Fundação "por uma Melhor Edison" como parte dos fundos para sua campanha política e que a lavagem desse dinheiro era sistemática.
Bu seçim ile kalp ve beyin uzmanlık alanının yanın da Dr. Ayistan da sizin oluyor.
Isto vem com a especialidade, coração ou cabeça, e o Dr. Ursinho de Peluche. É especialista em abraços.
Bunu daha bilmiyoruz ve sizin aranızda bir seçim yapmayacağım
Não sabemos, e não vou fazer uma escolha entre vocês as duas.
Anliyorum ama sizinle Dogal Tarih Müzesi arasinda bir seçim yapmaliydim ve açikçasi, sizin dinozorlariniz yok.
Eu entendo, mas tinha de escolher entre vocês e o Museu de História Natural, e, sinceramente, vocês não têm dinossauros.
Tüm saygımla, eğer Iraktan yeni gelen sizin çocuğunuz olsaydı bu davayı savsaklamak sizi bu kadar mutlu etmezdi ama seçim sırasında daha iyi olurdunuz.
Com devido respeito, se fosse o seu filho acabado de voltar do Iraque... acho que não estaria tão contente por se livrar deste caso para alguém... para que possa fazer boa figura nas eleições que se aproximam.
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinki 37
sizinleyim 24
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinki 37
sizinleyim 24
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizinle mi 26
sizindir 39
sizin de 22
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36
sizin için ne yapabilirim 426
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19
sizin neyiniz var 74
sizinle geleyim 25
sizin yerinizde olsam 24
sizindir 39
sizin de 22
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36
sizin için ne yapabilirim 426
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19
sizin neyiniz var 74
sizinle geleyim 25
sizin yerinizde olsam 24