English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Işinize bakın

Işinize bakın translate Portuguese

248 parallel translation
İkiniz kendi işinize bakın.
E não se metam onde não os chamam.
Sabah çöpü için bu çiçekleri dışarı çıkarmalıyım. Tabii, işinize bakın.
Jerry, já te apercebeste de que temos menos de uma hora para o espectáculo?
- Tabi oğlum, lütfen işinize bakın.
- À vontade, rapaz.
Siz kendi işinize bakın.
Siga a sua vida.
Pekala, işinize bakın.
- Está bem, façam-no.
Sanki herhangi bir Cumartesiymiş gibi sadece işinize bakın.
Continuem como se fosse uma tarde de Sábado normal.
Hadi hemen işinize bakın.
Ao trabalho, já.
- Tabii, siz işinize bakın lütfen.
Por favor.
Siz kendi işinize bakın, Joe.
Ocupe-se das suas coisas.
- Lütfen, işinize bakın.
- Continue, continue, amigo.
Siz de işinize bakın.
E voês, homens. Trabalhem!
Birşey olmamış gibi işinize bakın.
- Espere que eu acabe. Depois, faça o que estava a fazer.
Siz işinize bakın.
Continuem o que estavam fazendo.
Kendi işinize bakın.
Trate da sua vida!
Siz işinize bakın. Hayır, ben programınıza karışmayacağım.
Não vou interferir nos seus assuntos.
Kendi işinize bakın!
Cuidem das vossas coisas!
Kendi işinize bakın!
Tenham paciência!
Siz işinize bakın.
Vá lá. Eu estou bem.
Gözümün bebeği gibi bakarım ben ona. Siz önemli olan işinize bakın, ve merak etmeyin.
Dou-me muito bem com ele, portanto pode ir à sua vida sem se preocupar.
Kendi işinize bakın.
Tratem lá da vossa vida.
Siz kendi işinize bakın!
Vê bem onde pões os pés!
Neyse, siz işinize bakın.
Continuem.
- neler oluyor? - sen karışma, haydi. Kendi işinize bakın.Beni takip edin.
- Preocupa-se de seus assuntos!
O zaman peşinden geliriz. Kendi işinize bakın!
Não me voltem a chamar tio!
Şimdi siz kendi işinize bakın ve izninizle ben de kendiminkine. İyi günler.
Agora, vão tratar dos vossos assuntos e deixem-me tratar dos meus.
Siz işinize bakın.
Ainda vou ficar acordada.
Puan toplamaya çalışıyorlar. Siz işinize bakın.
Estão só a tentar marcar pontos.
Siz işinize bakın.
Continuem.
- Tabii, işinize bakın!
- Claro, continue!
- Siz işinize bakın o halde.
- Faca lá o seu serviço...
Siz kahrolası işinize bakın.
Vocês metam-se nos vossos assuntos.
Bu biraz özel. Hadi, siz işinize bakın.
Preciso de privacidade, por isso, força.
Kendi işinize bakın!
Cuidem das vossas malditas vidas.
İşinize bakın.
Temos de ir andando.
- İşinize bakın Rick Efendi.
- Vou consigo, menino Rick.
İşinize bakın.
Comece a trabalhar.
Siz işinize, keyfinize bakın artık. Herkesin bir işi, bir keyfi var, değil mi ya? Bana gelince, ben gidip dua edeceğim.
Ide tratar dos vossos assuntos, como toda a gente, pela minha parte, vou rezar.
İşinize bakın!
Mente o seu negócio!
Lütfen kendi isinize bakın.
Trate de sua própria vida.
İşinize bakın. Neyse, berbat bir haftasonuydu.
Meta-se na sua vida, E foi um fim-de-semana terrivel,
İşinize bakın!
Pois parta!
- Tabii, işinize bakın.
- Claro!
İşinize bakın!
Fora daqui!
İşe yaramaz, tembel aşağılık herifler sizi! İşinize bakın, yoksa hepinizi kovarım!
Seus desgraçados preguiçosos... voltem ao trabalho, senão despeço cada um.
İşinize bakın yoksa kafanızı kırarım!
Vão à vossa vida ou dou cabo de vocês!
- İşinize bakın bay Slavin.
- Cuidado com o que diz.
Siz işinize bakın.
Meta-se na sua vida.
Ne bekliyorsunuz? İşinize bakın!
De que estão a espera?
İşinize bakın.
Prossigam viagem.
İşinize bakın!
Não se metam nisto!
İşinize bakın...
- Está à vontade.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]