Kusuruma bakma translate Portuguese
433 parallel translation
Derin dibine batışını böldüğüm için kusuruma bakma.
Desculpa lá interromper!
Kusuruma bakma ama ben körüm.
Terás de me desculpar por favor, mas sou cego.
Zamanım kısıtlı, bu yüzden kusuruma bakma.
Lamento informá-la, mas o meu tempo é limitado.
Kusuruma bakma.
Desculpa.
Tamam. Kusuruma bakma.
Então, lá vou eu.
- Affedersin Nene, kusuruma bakma.
Nene não fiques zangada.
Aristotle... kusuruma bakma.
Aristóteles, perdão.
Dedim ya, kusuruma bakma.
Já lhe disse, tenho imensa pena.
Acele taşınmazsam kusuruma bakma.
Desde que não seja demais cedo.
Uçağımı uçururken kusuruma bakma.
Com licença que vou pilotar o meu avião.
Alakasız çay tabakları için kusuruma bakma.
Desculpe a louça sem combinação.
Ah, Gator, Ernie için kusuruma bakma.
Oh, Gator, desculpe pelo Ernie.
Oh, kendimi biraz sarhoş hissediyorum... kusuruma bakma.
Oh, sinto-me um pouco bêbado não repare...
Kusuruma bakma, çok yorgundum.
Lamento estar tão cansado.
Düğününde olamayacağım için kusuruma bakma.
Lamento não poder ir ao vosso casamento.
Tamam, kusuruma bakma.
- Desculpas-me?
- Anlamadım. - Kusuruma bakma.
Não compreendo.
Kusuruma bakma ama bu sene gelmeyeceğim. Çok sıkılacağıma eminim.
Tem de me desculpar, Madre, mas este ano não vou, são sempre muito chatos.
Sen kusuruma bakma.
Eu é que lamento.
Aman kusuruma bakma.
- Desculpe lá.
Kusuruma bakma.
Desculpa-me?
Karışıklık için kusuruma bakma.
Desculpe a confusão.
Kusuruma bakma. - Sorun değil. Pekala.
Eu lamento sobre isso.
Kusuruma bakma.
Com licença.
Sana baskı yaptığım için kusuruma bakma.
Perdoa por te pressionar deste modo.
Kusuruma bakma. Şu anda her ne yaşıyorsan, oluruna bırak.
Não se preocupe com o que se passa.
Seni rahatsız ettiğim için kusuruma bakma, amca. Biraz yardıma ihtiyacım var.
Desculpe incomodá-lo, mas preciso de ajuda.
Kusuruma bakma, ihtiyar.
Desculpe, meu velho.
Kusuruma bakma, Poirot.
Desculpe, Poirot.
Kusuruma bakma.
Perdoa - me.
Biraz gergin görünüyorsam kusuruma bakma.
Desculpem-me se pareço um bocado tenso.
Lütfen kusuruma bakma.
Perdoe-me, por favor.
Kusuruma bakma. Sanırım "Uzay Polisi" demek istedin.
Desculpa, acho que a palavra que procuras é Ranger Espacial.
Kusuruma bakma.
- Não posso, Leslie. Desculpa.
Kusuruma bakma, John. Yalnız olduğunu düşünmüştüm.
Peço imensa desculpa, John, pensava que estava sozinho.
Eğer planlarını engelliyorsam, kusuruma bakma.
Se interferi nos seus planos, perdoe-me.
Hayatta kalamadığım için kusuruma bakma.
Bem, desculpa-me por não ter sobrevivido.
Seni korkuttuysam kusuruma bakma.
Desculpe, se eu o assustei.
Bunu söylediğim için kusuruma bakma, İmparator Mollari ama bize karşı davranışın son görüşmemizden beri değişmiş.
Se não se importa que eu diga, Imperador Mollari... a sua atitude em relação a nós melhorou muito em comparação com a última vez.
Eve, kaba olmak istemiyorum, ve Cliff kusuruma bakma..
Não quero ser mal educado, Cliff, peço desculpa.
Erkenden aradığım için kusuruma bakma.
Lamento tê-la chamado prematuramente.
İstersem kusuruma bakma.
Não me importo nada.
Kusuruma bakma.
Desculpa lá isso.
Kusuruma bakma, ufak bir işim vardı da.
Desculpa, apareceu-me um imprevisto.
Böldüğüm için kusuruma bakma.
Perdoa-me que te interrompa.
Kusuruma bakma, Matthew ama Gissing'e para kazandıracak değilim.
Sinto muito, Matthew, nao vou admitir que se pague uma tarifa de asessor ao Gissing.
O yüzden biraz huysuz davrandıysam kusuruma bakma.
Por isso, desculpa, se tenho andado um pouco rabugenta.
Kusuruma bakma yerine "basuruma bakma",
"Incontinência", em vez de "com licença"...
Düğün gününde nişanlınla tartıştığım için kusuruma bakma, ama...
Agradeço o teu conselho e também não me agradam as desavenças com a tua noiva,
Zevkten takla atmazsam kusuruma bakma.
Bem, perdoa-me se eu não der pulos de felicidade ;
Tanımadığım için kusuruma bakma.
Sim, o Slade diz que precisa de fazer uma grande compra.