English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Mis

Mis translate Portuguese

1,148 parallel translation
Miamigos, ülkenizde Bir iyi haber birde kötü haber verirsiniz.
Mis amigos, no vosso país têm o que se pode chamar as boas e as más notícias.
"Les Mis." görüşmeleri için.
O Norman vai encontrar-se comigo no'Les Mis'.
Ben Broadway'de Les Mis'in iki yorucu gösterisinde yer göstericiydim.
Fui arrumador na Broadway em 2 apresentações do Les Miserables.
Üzerinden mis gibi kokuyu aldım.
Consigo cheirá-lo em ti, como um perfume.
"Mis gibi" nedir?
- O que é "redolente"?
Sudan şimdi çıkmışlar, mis gibiler.
Acabadinhos de sair da banheira.
Mis gibi.
Fixe!
Son kısmı tekrar eder mis- -?
Pode repetir a última p- -?
Ding-dang-dongs do-re-mis ve ha-cha-chas gibi çeşitler var.
Bem, tem as que fazem ding-dang-dong, as dó-ré-mi e as ha-cha-chas.
Bırakalım mis gibi banka, başkaları gelip soysun diye oracıkta yatsın.
que seja roubado por outros.
" Mis gibi kokular sarıyor bizi
" Uma súbita brisa perfuma-nos
" mis gibi kokular sinsin duvarlarına
" da nossa casa onde vivemos dias de paz
Evet, ismi Carina Sayles'miş.
- Chamava-se Carina Sayles.
- Aldığı uyku ilacının adı Somanil'miş. - Adını duymuştum.
- O soporífero chama-se Somanil.
"Büyük, maço erkek" miş.
"Grande machão."
Dediğine göre adı Bay Freeze'miş.
Diz que se chama "Mr. Freeze". Mr.
Tarif ettiğin gibi bir kadın varmış, ama adı Alison Page'miş.
Essa descrição corresponde a uma mulher chamada Alison Page.
"Nubian nedir?" miş Az daha beni güldürecektin.
"O que é um núbio?" Cabrão, quase me fizeste rir.
Adı Drew'miş.
Chama-se Drew.
Sadece Mimarin'miş gibi davranıyordun!
Estás só a fingir que és o Mimarin!
- Erkek arkadaşının adı Kent'miş.
É isso! O namorado chamava-se Kent?
Orijinal kalkış yeri Libreville'miş.
O local de partida foi Libreville.
Dediğine göre, Tanrı insan nesliyle çok fazla ilgilendiği için meleklerden bazıları bunu kıskanmışlar ve insan neslini yeryüzünden silmeye karar vermişler. Liderleri de baş melek Gabriel'miş.
De acordo com ele, alguns anjos ficaram ciumentos por Deus ter dado mais atenção à humanidade, então tentaram eliminar os humanos ás ordens do Arcanjo Gabriel.
Puppy'miş! Sizi oropu çocukları.
Cachorro, seus filhos da mãe.
Jerry'miş.
Jerry?
Boston Celtics'miş!
Os Boston Celtics!
- Flik'miş.
- É o Flik. - Ah...
Son hücre yok edildi. Son hücre Samir'miş.
A última célula foi eliminada.
Neden miş?
Porquê?
Bugünlerde insanlar, gerçeklerini doğrulayan yanlışlıklar yapıyorlar kendi gezegenlerini yok ediyorlar, kendi kendilerini, demokrasi ve özgürlük şarkılarını bir Din miş gibi söyleyerek suçluyorlar yok oluşlarını mutlu bir şekilde devam ettiriyorlar
Hoje em dia, encontrarás pessoas que confundem, a sua ganância com a verdade destruindo o seu próprio planeta e condenando-se à própria destruição! Cantando a sua democracia e a sua liberdade como religião, justificam alegremente a sua viagem rumo à auto destruição.
"Sabret" miş. Sen sabret.
"Dá um tempo." Dá tu!
- Adı Maurice'miş.
- Chamava-se Maurice.
Ve o çok küçük bir Claire'miş.
E ela era uma Claire muito pequenina.
Fukiene Ejder'miş.
Fukienese Dragon.
Sadece Sonny'miş.
É apenas o Sonny.
Hey bu salak herif salak bir Cin'miş.
Ele é uma porra de génio!
En sevdiğim şey banyo yapmaktı bilirsiniz işte mis kokulu köpüklü bir banyo.
A minha coisa favorita é pôr a correr um banho.
Yani diyorum ki, Steve, Bill Gates ile konuşuyor kendisi Büyük Kardeş'miş gibi dik dik bakan, ki öyleydi.
O Steve a conversar com o Bill Gates? Que olhava lá para baixo como se fosse o grande irmão?
Adı Hugh Crain'miş.
O seu nome era Hugh Crain.
Neden miş o?
- Porquê?
Onuncu Birimden miş ismi Tojiro Yuzawa.
É da Décima Unidade, o seu nome é Tojiro Yuzawa.
Komşuda birini gördüğümü sandım, ama aslında o Jen'miş Grams'ı rahatsız etmemek için sessizce camdan giriyormuş.
Achei que vi algo na casa ao lado... mas era apenas Jen entrando pela janela para não acordar a avó.
Kurbanın gerçek adı Susan Sidarsky'miş.
O nome verdadeiro era Susan Sidarsky.
Mis gibi.
Fixe.
— Steve! — Ne biçim bir isim, Steve'miş!
Que raio de pessoa se chama Steve?
Kim miş?
De quem é?
"Dürümünün içine biftek" miş.
"Pôr o bife no teu pão."
Hâlâ içerdelermiş ve galiba biri de Lynch'miş.
Está a decorrer um assalto à mão armada no Banco Metro. Ainda estão lá dentro e, aparentemente, um é o Lynch.
"Hayır, teşekkür ederim" miş. İngilizceyi doğru konuşamıyorsun.
"Nã, obrigado..." Ele nem falar sabe ele.
Eğer intikam alırsanız, müdür burayı kapatır ve iş miş kalmaz.
Se retaliares, o director da prisão vai proibir as visitas e acabou-se o negócio.
Mercedes'miş!
Um Mercedes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]