Nasıl geldin buraya translate Portuguese
619 parallel translation
Nasıl geldin buraya, hı?
Como se soltou, huh?
Nasıl geldin buraya?
Como é que entraste aqui?
Nasıl geldin buraya Concha? Tanrı bilir, hatırlamıyorum.
- Como veio parar aqui, Concha?
- Harry, buraya nasıl geldin?
Harry! Como vieste aqui parar?
- Buraya nasıl geldin?
- Como veio aqui parar?
- Buraya nasıl geldin?
- Como chegou aqui?
- Buraya nasıl geldin?
- Como chegaste aqui?
Buraya nasıl geldin?
Como chegou aqui?
- Brooklyn'den buraya nasıl geldin?
- Como é que veio de Brooklyn?
Nasıl oldu da buraya geldin?
Como aconteceu vir para aqui?
Buraya nasıl geldin?
O que fazes aqui?
- Margot, buraya nasıl geldin?
- Margot, como apareceste aqui?
Buraya nasıl geldin?
Como é que chegaste cá?
- Buraya nasıl geldin?
- Como chegaste até aqui?
Buraya nasıl geldin, sen?
Como é que voltaste?
Herhalde işleri nasıl halledeceğimi göstermek için geldin buraya.
Suponho que também vieste mostrar-me como se fazem as coisas.
Buraya nasıl geldin?
Como desceu até aqui?
Buraya nasıl geldin?
Como veio cá parar?
Buraya nasıl geldin?
Como é que vieste aqui parar?
Sevgilim, buraya bu kadar çabuk nasıl geldin?
Querido. Como chegaste cá tão depressa?
Anne, buraya nasıl geldin?
Mamã, como chegaste aqui?
Buraya nasıl geldin?
- Como vieste aqui parar?
Buraya nasıl geldin çocuğum?
Como veio parar aqui, meu filho?
- Homer buraya nasıl geldin?
- Homer, como é que chegaste cá?
Peki buraya nasıl geldin?
Como vieste cá parar?
Nasıl oldu da buraya geldin?
Como veio aqui parar?
- Buraya nasıl geldin?
Como vieste?
Buraya nasıl geldin?
Como chegou até aqui?
Buraya nasıl geldin?
Como é que veio cá parar?
Buraya nasıl geldin?
Como é que entráste aqui?
Buraya neden ve nasıl geldin?
Como viestes até aqui e porquê?
Söylesene, buraya nasıl geldin?
Mas como vieste?
Buraya nasıl geldin?
Como chegaste aqui?
- Buraya nasıl geldin?
- Como é que veio cá parar?
- Buraya nasıl geldin?
- Veio para aqui quando? - Quando adormeceu.
- Buraya nasıl geldin hayatım?
- Como ê que cá chegaste, amor?
Buraya nasıl geldin?
Como é que vieste?
Buraya nasıl geldin?
- Alguém me trouxe aqui. - É seu?
Buraya nasıl geldin?
Como você chegou a estar aqui?
Hey, buraya nasıl geldin?
Como é que vieste aqui parar?
Baruch'tan buraya nasıl geldin ve neden?
Como veio do Baruch para aqui? E porquê?
Peki, bu sadece bir yer, bilirsin. Sadece bir yer. Buraya nasıl geldin?
Bem, é apenas um lugar, sabem?
Buraya nasıl geldin?
Como entraste aqui?
Elimden geldiğince... Hey, buraya nasıl geldin sen?
Hei, como chegou aqui?
Buraya nasıl geldin?
Como veio parar nestas terras?
- Buraya nasıl geldin?
- Como é que chegou aqui?
Buraya nasıl geldin?
! Como chegaste até aqui?
Buraya nasıl geldin?
Como você chegou aqui?
Buraya nasıl geldin?
- Como conseguiu subir?
İlk olarak buraya nasıl geldin?
Mas como chegaste tu lá?
Buraya nasıl geldin?
Como vieste aqui parar?
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya kadar 304
buraya neden geldin 73
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya kadar 304
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelip 69
buraya gelsene 50
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya geri gel 39
buraya kadar geldik 26
buraya oturabilirsin 16
buraya koy 29
buraya gelip 69
buraya gelsene 50
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya geri gel 39
buraya kadar geldik 26
buraya oturabilirsin 16