Ne hakkında konuşuyorsunuz translate Portuguese
119 parallel translation
- Ne hakkında konuşuyorsunuz?
enquanto estavas na conversa.
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Estão a falar do quê?
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Do que está falando?
- Ne hakkında konuşuyorsunuz?
- De que estás a falar?
- Ne hakkında konuşuyorsunuz?
- Do que estão a falar? - De nada.
- Siz çocuklar ne hakkında konuşuyorsunuz?
- O que é que estão vocês a fazer?
- Biraz fazla ciddiye almıyor musunuz? - Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Não se está a tornar demasiado sério?
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Estás a falar de quê?
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Não? Nós podemos.
- Afedersiniz, bölmek istemem ama ne hakkında konuşuyorsunuz?
- Sem querer interromper-vos... - mas de que falais vós?
İkiniz ne hakkında konuşuyorsunuz?
Do que falam?
- Ne hakkında konuşuyorsunuz?
O que está a dizer?
- Ne hakkında konuşuyorsunuz?
De que está a falar?
Hey durun, siz ikiniz ne hakkında konuşuyorsunuz.
Um momento, o que voces dois estão falando?
- Siz ne hakkında konuşuyorsunuz öyle?
De que falam vocês?
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Está a falar de quê?
Ne hakkında konuşuyorsunuz? Annen, düğünümüzü evinde yapmayı teklif etti.
Seria a mulher mais feliz, desde que Venus conheceu a Adónis.
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
De que é que estás a falar?
Adam'la görüştüğünüz zaman ne hakkında konuşuyorsunuz?
Quando tu e o Adam se encontram, falam de quê?
Ne hakkında konuşuyorsunuz? Yani bilirsin işte.
Estava só a pensar se falavam de coisas pessoais, íntimas.
Ne hakkında konuşuyorsunuz ki? Yani özel şeylerden bahsediyor musunuz?
Estava só a pensar se falavam de coisas pessoais, íntimas.
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Que está para aí a dizer?
- Ne hakkında konuşuyorsunuz?
- De que é que estão a falar?
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Do que é que vocês estavam a falar?
Ne hakkında konuşuyorsunuz... Hepiniz yıpranmış görünüyorsunuz... ve ben bir kaşifim.
Falando nisso, vocês parecem cansados e eu dou-vos energia.
Siz çocuklar ne hakkında konuşuyorsunuz?
O que é que estão a dizer?
- Ne hakkında konuşuyorsunuz?
- Do que estás a falar?
- Hey, ne hakkında konuşuyorsunuz?
- Pessoal! De que estão a falar?
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Como assim?
Ne hakkında konuşuyorsunuz hiçbir fikrim yok.
Não sei do que está a falar.
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Do que está a falar?
- Ne hakkında konuşuyorsunuz?
- De que é que vocês estão a falar?
Charlie çok eğlenceli birine benziyor. Peki ne hakkında konuşuyorsunuz?
O Charlie parece ser muito divertido... e sobre o que é que vocês os dois falam?
- Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Sobre o que conversam?
- Çocuklar siz ne hakkında konuşuyorsunuz?
- Do que estão a falar?
Ne hakkında konuşuyorsunuz bakalım?
Olá! De que é que estavam a falar?
Hey, çocuklar ne hakkında konuşuyorsunuz?
- Ei, de que é que vocês estão a falar?
Şimdi ne hakkında konuşuyorsunuz, Rochester?
Do que está a falar agora, Rochester?
- Ne hakkında konuşuyorsunuz?
- De que estão a falar?
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
E de que raio estão vocês a falar?
Ne hakkında konuşuyorsunuz? - Hiç.
- Do que estão a falar?
Ne hakkında konuşuyorsunuz çocuklar?
Do que estão a falar?
Bu gece buraya hakkınızda ne düşündüğümü söylemeye geldim. Çünkü kocam hakkında kötü konuşuyorsunuz.
Vim cá dizer-vos o que penso de vós, porque vocês andam a falar contra o meu marido.
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
- Estão a falar do quê? - De Lachenal, o professor de arte que foi ontem morto.
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Do que estão a falar?
Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Do que é que estão a falar?
Siz ikiniz ne hakkında konuşuyorsunuz?
Do que estão falando?
Peki ne hakkında konuşuyorsunuz?
De que falavam?
Max, tamam. Küçük kızım hakkında ne biçim konuşuyorsunuz?
Max, estás a falar da minha filha.
Siz çocuklar, ne hakkında konuşuyorsunuz?
Estão a falar do quê?
Ne kavgası hakkında konuşuyorsunuz?
Vá lá, pai, está a falar do quê, de uma briga?