English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne için bekliyorsun

Ne için bekliyorsun translate Portuguese

72 parallel translation
- Ne için bekliyorsun?
- De que estás à espera?
Ne için bekliyorsun!
Francoise!
- Ne için bekliyorsun o zaman?
- E o que está à espera?
Hadi, Charley, ne için bekliyorsun?
Podemos fugir. De que estás à espera?
- Ne için bekliyorsun?
Pelo que espera?
Krax, orada ne için bekliyorsun?
Krax, o que fazes aí parado?
Piyon file beş, selam, Clyde, Ne için bekliyorsun?
Peão para bispo 5. Olá, Clyde. Do que estás à espera?
Daha ne için bekliyorsun, Stanley?
Por que esperas?
Ne için bekliyorsun?
O que está esperando?
Ne için bekliyorsun? Gidelim!
Vamos!
Ne için bekliyorsun?
- Por que esperas?
Ne için bekliyorsun?
Ainda está aqui? De que está à espera?
Ne için bekliyorsun?
Estás à espera de quê?
Pooh, ne için bekliyorsun?
Pooh, estás à espera do quê?
Ne için bekliyorsun?
Do que estás à espera?
Ne için bekliyorsun?
De que estás à espera? !
Yani lanet olası ne için bekliyorsun?
Então por que raio estás à espera?
Ne için bekliyorsun?
O que esperas?
Ne için bekliyorsun, yakalanmak mı istiyorsun?
Do que estás a espera, queres ser apanhado?
- Ne için bekliyorsun?
- À espera de quê?
Hey! Ne için bekliyorsun?
do que estás tu à espera?
Ne için bekliyorsun McCall?
McCall, do que estás à espera?
Ne için bekliyorsun?
Do que você está à espera?
Ne için bekliyorsun? Adını temizlemek için tam zamanı.
Está na altura de limpares o teu nome.
- İçin için seviniyor olmalısın. - Ne söylememi bekliyorsun?
- Pode pelo menos regozijar-se.
Baksana Alfredo evlenmek için sen ne bekliyorsun? Ben mi?
Alfredo, estás à espera de quê para te casares?
Ne için bekliyorsun, seni zavallı?
O que está esperando, desgraçado?
Tıka basa dolu tımarhane şehrini bırakmak için daha ne bekliyorsun?
O que espera para abandonar essa casa de loucos que é a cidade?
Gülümsemek için ne bekliyorsun?
De que estás à espera, para sorrires?
Ne için bekliyorsun?
Não foi com a Kate. Estás a espera de quê?
Bunu söyleyebilmek için ne kadardır bekliyorsun?
Há quanto tempo esperavas para meter isso numa conversa?
- Bunu söylemek için ne kadardır bekliyorsun?
- Quanto tempo esperaste para o dizer?
Siobhan mu bekliyorsun? Ne için?
Estás à espera da Siobhan?
Gülmek için, ne bekliyorsun.
De que estás à espera, para sorrires?
Tanrı'nın senin için ne yapmasını bekliyorsun?
O que esperas que Deus faça por ti?
Ne yani benden seni gizlice üniversiteye sokmak için bir entrika mı çevirmemi bekliyorsun?
E queres que arquitecte um plano qualquer - para entrares para a universidade?
Onun için daha ne yapmamızı bekliyorsun ki?
Que mais temos de fazer por ele?
Yapmak için ne bekliyorsun.
De certeza que faz.
Eee, satın almak için ne bekliyorsun?
Assim, pelo que está esperando você? Adquira o Johnny de Jumpin hoje!
Bunu söylemek için ne kadardır bekliyorsun?
Quanto tempo esperaste para dizer isso?
Peki sevincimi göstermek için ne yapmamı bekliyorsun?
Mas como deverei exprimir a minha alegria?
Ne için bekliyorsun?
Vamos!
Haftalardır onu otele götürmek için uğraşmış. Kızdan ne bekliyorsun?
Rondou-a semanas para a levar ao motel, e ela estava armada com quê?
Bunu söylemek için ne kadar zamandır bekliyorsun?
Quanto tempo esperaste para contar essa?
Ne var, senden şüphe ettiğim için özür falan mı bekliyorsun?
Estás à espera que te peça desculpa por ter duvidado de ti?
Şimdi, Simon haricinde herkes dağılabilir,... yeleği üzerine giymek için ne bekliyorsun, davet mi?
Não quero destacar ninguém mas Simon, estás à espera de convite?
Ne, senin için sürmemi mi bekliyorsun?
O quê, espera que o leve?
Yani senin için ne bekliyorsun ki, Tanrı'dan bir işaret mi?
Que raio estás tu à espera? De um sinal de Deus?
Mezar taşına adını yazdırmak için daha ne bekliyorsun?
Qual é o teu problema em por o nome dele na lápida?
O günleri görebilmek için benden ne konuda yardım bekliyorsun?
Em que posso ajudar para ver chegar esse dia?
- Ne için özür bekliyorsun ki?
De que queres que eu me desculpe?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]