English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne için mi

Ne için mi translate Portuguese

1,495 parallel translation
Ne için mi?
"Sobre?"
- Paranın ne için olduğunu söyledi mi?
- Disse-te para que era o dinheiro?
Şimdi ne yapıyoruz? Onlar tarafından yine takip edilip öldürülmek için başka bir neden mi arıyoruz?
Estamos a falar em fazer o quê agora... à procura por outra forma de ser perseguido e morto por seja lá o que for que vive na floresta?
- Öyle mi? Senin için ne yapabilirim?
O que posso fazer por você?
"Sorgu için yeterli mi..." ... ne anlama geliyor peki?
O que quer dizer com "competência para ser questionado"?
Görümcem olacağın için ne kadar mutlu olduğumu söyledim mi?
Já te disse quanto me alegra que vás ser minha cunhada?
Eğlenmek için ne mi yaparım madam?
Com o que é que me divirto, madame?
Ne için diye sordum, bir adamın penisi erekte diye mi?
Para que, pergunto, o que faz a piça de um homem ficar erecta?
Bu güvercinler ne için? Bu güvercinler mi?
Para que servem este pombos?
Öyle bir bölgedeki ev için fiyatın ne kadar düşük olduğunu fark etmişsinizdir. Fark etmediniz mi?
Calculo que soubesse que o preço era inferior ao dos outros imóveis da zona ou não se apercebeu disso?
- Yardım etmek mi, ne için?
A fazer o que?
Öyle mi, ne için?
Ai sim? Para quê?
Noter mi? Ne için?
- Tabelião para que?
Ne için buraya geldin? Cenaze falan için mi?
E você veio a um funeral?
Ne o, iyi bir şeyler yaptıkta onun için mi geldiniz?
Vai-nos deixar sair antes por bom comportamento?
- Senin için çok değerli, değil mi?
- Ele significa muito para você, né?
İkimiz de bugün buraya ne için geldiğimizi biliyoruz değil mi?
Ambos sabemos porque viemos aqui, certo?
Sorun ne, yeterince Fransızca değil mi senin için?
Que se passa, não é demasiado Francês para ti?
- Fark eder mi? - Ne için?
- Faz alguma diferença?
Ne söylersem söyleyeyim sizin için fark etmeyecek değil mi?
Vou ser sincero. Não temo nada.
Ne yani bu "Ondan uzak dur, o benim için çok değerli" muhabbeti mi?
- "ela é preciosa demais?" - Não estou a brincar.
Kalbini mi? Ne için?
Credo, para quê?
Ne için? Sana kötü davrandığımızı söylemen için mi?
Para dizeres que te tratámos mal?
Ne yani, buraya hayat sigortanı kontrol etmek için mi geldi?
O que, e ela veio aqui examinar seu seguro de vida?
Kasabadaki kızlar için oynayacak bir yer yapılması ne güzel değil mi?
Que bom nesta cidade deixarem as meninas estudarem.
Hala Cylon'lar için mi çalışıyor? Ne?
- Ele ainda trabalha para os Cylons?
- Endişeleniyorsun, öyle mi? Ne için?
Preocupação com o quê?
Ne yani, konversiyon bozukluğum olduğu için psikiyatra görünmemi mi istiyorsun?
- Estou com perturbação de conversão? Queres que consulte um psiquiatra?
Ne oluyor, Danny? Böbreği saklaman için buza sokmalısın, değil mi?
A imagem térmica mostra que os seios dela estão frio como o gelo, o que significa que são falsas, provavelmente colocadas no soutien.
öyle mi? Peki hazır oradayken onlara senin kart oyunların için çocukları kullanmak hakkında ne düşünüyorlarmış diye sorar mısın, Leonard?
Porque não pergunta lá dentro o que eles acham acerca de recrutar os miúdos deles para fazerem batota com as cartas, Leonard?
Ne yani? Ne zaman senin için güzel bir şey yapmak istesem önce senden mi izin alacağım?
Então, cada vez que quero fazer algo de bom por ti...
- Bundan kurtulmak için ne yapmamız gerektiğini de söylediler mi?
- Por acaso disseram-te como saímos disto?
Ne yani, bir kızla yatabilmek için seni mi sarhoş etmem gerekiyor?
Estás a dizer que tenho que te embebedar para que possa mandar uma?
Öyle mi? Peki silahlar ne için Roy?
É mesmo?
Ne mi yapacaksın? Kıyafetlerini çıkaracağın her 20 dakika için 40 dolara ne dersin?
Ganhas $ 40 por cada 20 minutos que te despes?
Ne yani, CIA için mi çalışıyorsun?
- Trabalhas para a CIA?
Ne için ki? Benimle mi ilgili?
O que pensa ela de tudo isto?
"Seni bulduğum için çok şanslıyım". Bana ne diyeceğimi mi söylüyorsun?
"Estou muito feliz por te ter encontrado".
Ona bilgi aktardığımı iddia ediyor... ama ne bilgisi olduğunu söyleyemiyor... ve bu, beni şüpheli konumuna düşürmek için yeterli mi?
Só entregou o esquema. Ela diz que lhe dei informação, mas não sabe dizer o que é, e isso faz de mim suspeita?
Ne olacağını görmek için beni bilinçli mi vurdun?
Atropelou-me para ver o que aconteceria?
Süper markete giderken ne düşünmüştüm ki? Markete gidip rastgele birini seks için seçmeyi mi?
Em que estava a pensar ao ir ao supermercado escolher um tipo ao acaso para ter sexo?
Öyle mi, bunun için ne yapabiliriz?
Que vamos fazer quanto a isso?
Şu festivalle başlayan son görevinde, geri dönmek için ne kadar kıçını yırttığını biliyorsun değil mi?
Aquela última corrida em que te meteste, que começou na celebração? Quanto trabalho é que não tiveste para saíres daquilo?
Ne, Gaius Baltar'ı öldürmek için altın bir fırsatı geri mi tepelim?
E deixar escapar uma oportunidade única de matar o Gaius Baltar?
- "Bak Babam Ne Kadar Muhteşem" in sekiz milyarıncı bölümü için mi?
Para o bilionésimo capítulo de "O pai é o máximo"?
- Ne oldu? Fizik teoremi için gelmedin değil mi?
Não está aqui por causa da prova de física, está?
Ne diyorsun, Onun için yeterince iyi değilim mi?
O que estás a dizer? Eu não sou bom o suficiente para ela?
Diğer savaşçılara senin ne kadar laubali olduğunu belirtmek için mi?
De certeza que mostra aos outros guerreiros que és divertido e atrevido!
Teşekkür etmek mi? Ne için?
Obrigada porquê?
Ne sanıyorsun? Kainatı yönetebilmek için, yaşlanıp ölmemizi mi bekliyorlar? - Evet.
Vão deixar-nos morrer aqui enquanto continuam a governar o universo?
Ne yani, balinalar tekrar olabileceği için mi bizi uyarıyorlar? - Bilmem.
E, o que, as baleias estão tentando nos avisar que isto talvez aconteça novamente?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]