Olabilir mi translate Portuguese
8,359 parallel translation
Belki omlet olabilir mi?
Talvez o frango "Sonoma" com ovos mexidos?
Olabilir mi, Thor?
Podes não fazer isso, Thor?
- Çiftçi olabilir mi?
- Poderia ser um agricultor.
Bilmiyorum. Belki bağırsaklarım..... bok dolu olduğundan olabilir mi?
Talvez porque o meu... longo intestino esteja cheio de merda?
Rafi Quintana ile olan konuşmadaki sesi duyduğumda, "olabilir mi?" dedim.
Quando ouvi a voz dele na gravação do Rafi Quintana, pensei que talvez...
George kendine bunu yapmış olabilir mi?
Que o George possa ter tirado a sua própria vida?
Mona bu alarmdan polise de göndermiş olabilir mi?
A Mona podia ter programado isso para alertar a Polícia?
Sence bunu tezgâhlamış olabilir mi?
- Talvez tenha encenado isso.
Nedensel olarak. Diyorum ki sence Caspere işini Osip yapmış olabilir mi?
Usando o senso comum, estou a dizer achas que o Osip pode ter matado o Caspere?
Sence baban veya Tony'yle olabilir mi?
Achas que era com o teu pai ou com o Tony?
Taşlar yanında olabilir mi?
Será que trouxeste os diamantes?
Mutfaktan bir şey olabilir mi?
Algo da cozinha, talvez?
İlk sefer baktığında gözünden kaçmış olabilir mi?
Será que não a viste da primeira vez que a procuraste?
- Sizce Arthur saklamış olabilir mi?
Acha que o Arthur tenha guardado o dele?
- Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
- Como é isso possível?
Sizce böyle bir şey yapmış olabilir mi?
Acha que ela teria feito alguma coisa desse género?
- Kas spazmları olabilir mi?
- Poderão ser espasmos musculares?
Bu dediğin şey sadece odanda mı geçerli... -... yoksa salonda da olabilir mi mesela?
Então, e esse holograma, achas que é um holograma no quarto, ou mais como um holograma comum de sala?
Onun oyun dışı kalmış olabileceğini düşünmüş olabilir mi?
Já considerou a possibilidade dele acreditar que é desfigurado?
Yumurta, kozaları açmaya yarayan anahtar olabilir mi?
E se o Ovo for como... uma chave... para destrancar os casulos?
Yani prenses hâlâ tehlikede olabilir mi?
Acha que a princesa ainda poderá estar em perigo?
Bu şerefe Yüzbaşı Treville nail olabilir mi acaba?
Poderei sugerir que tal honra seja dada ao Capitão Treville?
Başpiskoposu öldürenle aynı kişi olabilir mi?
Acha que poderá ser a mesma pessoa que matou o Arcebispo?
Kaza olmuş olabilir mi?
Pode ter sido um acidente?
Levesque, Belgard'ın gözünün önünden oyunu yürütüyor olabilir mi?
Talvez o Levesque esteja a operar sem o Belgard saber?
Porthos tehlikede olabilir mi?
O Porthos pode estar em perigo?
Kulüp benim olabilir mi?
Posso ficar com o bar?
Ortadan kaybolmasıyla bunun bir ilgisi olabilir mi sence?
Achas que isso tem alguma coisa a ver com o desaparecimento dele?
Kendi ölümünü kaydetmiş olabilir mi?
Será que ele gravou a sua própria morte?
- Sence Snart yapmış olabilir mi?
Achas que foi o Snart?
- Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
É possível? É uma pergunta a sério?
Birileri Flash'tan yardım alıyor olabilir mi?
Será que anda alguém a trabalhar com o Flash?
Hırsız aklına girebilen bir meta-insan olabilir mi sence?
Achas que o ladrão pode ser um meta-humano que te enfeitiçou, ou algo assim?
Bir tür transa girmiş olabilir mi?
Talvez esteja numa espécie de transe?
Gittikçe daha zeki olmuşsa daha da büyük olmuş olabilir mi?
Então, se está a ficar mais inteligente, acham que também pode estar a ficar maior?
- Güvenli evden daha sıkıcı bir şey olabilir mi?
Há algo mais aborrecido que esconderijos?
Sence Rachel, Branson'ı bir şeyler yaparken yakalamış olabilir mi?
Achas que a Rachel apanhou o Branson a gravar alguma coisa?
Sence, sen bu duvarların arkasındayken o güvende olabilir mi?
Deixa-a ir. Pensas mesmo que ela estaria mais segura contigo fora destas paredes?
İçki olabilir mi?
Ele vem aí. Será beber um copo?
Bu şerefsiz olabilir mi o?
Talvez este idiota?
- Artık seni kontrol edebiliyor olabilir mi?
Pode ser que, agora, ele consiga chegar até ti.
Bunu dışarıda buldum. Burada çalışan birinin olabilir mi?
Encontrei isto lá fora Pertence a alguém?
Gözlerindeki o kırmızılıkla alâkalı bir şey olabilir mi?
Tem alguma coisa a ver com esse vermelho nos teus olhos?
9 yaşında olabilir mi, böylece onu dövebileyim?
Ele pode ter 9 anos para que lhe possa bater?
- Gerçek erkekler söylüyor olabilir mi?
- Que tal homens de verdade?
Arkadaşlarımız dışarıda bir yerde olabilir mi yani?
Então achas que os nossos amigos podem estar lá fora?
Bu efsanelerin süregelmesinin sebebi vampirlerin gerçek olmasından dolayı olabilir mi?
Não seria possível que esses mitos ainda persistam porque os vampiros são reais?
- Tetikçi olabilir mi?
Hoover Dam não é longe de Vegas.
Bir tane göz var, iki de olabilir ama biraz dostça değiller mi?
É que só tem um olho. Talvez se tivesse dois, seriam mais amigáveis, não era?
- Bana ukalalık etme Tyler. Sana zarar vermeme sebep olabilir. Sana zarar vermem hoşuna gitmez, değil mi?
Não te armes em esperto, Tyler, sou capaz de magoar-te, e tu não gostas quando te magoo, pois não?
Amy nasıl olurda Michael hakkında bir şeyler biliyor olabilir. anlamıyorum. Sen ya da başkası Amy'e oğlundan hiç bahsetti mi?
Só não percebo como é que a Amy sabia sobre o Michael.