English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Oldukca

Oldukca translate Portuguese

35,910 parallel translation
Hayat oldukça güzeldi.
A vida era muito boa.
- öyle söylediğine oldukça eminim.
- Meu Deus... Travis...
Dürüst olmak gerekirse pek emin değildim ama oldukça ikna edici olabiliyor.
Para ser honesto, não queria, mas ela sabe ser persuasiva.
Son zamanlarda oldukça yalnız hissediyorum.
Tenho me sentido só ultimamente.
Lou'nun konuşması oldukça ateşliydi.
Aquela conversa que o Lou estava a ter, era bastante agitada.
Size sadece dün gece oldukça değerli bir şeyin çalındığını söyleyebilirim.
Aquilo que posso dizer é que nos roubaram algo muito valioso, a noite passada.
Aslına bakarsanız, silah çalındıktan sonra temasa geçilen ilk kişinin müvekkiliniz olduğundan oldukça eminiz.
Na verdade, temos a certeza que o seu cliente foi a primeira pessoa a ser contactada depois da arma ter sido roubada.
Oldukça garip bir şey istediğini biliyorsundur.
Sabe que esse é um pedido altamente incomum.
Gabriel'in Halawa'da mahkum, senin de gardiyan olduğunu düşününce buna inanmakta oldukça zorlandım.
Mas, acho isso muito difícil de acreditar, considerando que o Gabriel foi preso em Halawa, e você é guarda-prisional lá.
Adamlar bize oldukça fark attı.
Estes tipos já levam muita vantagem.
Bu da olayı oldukça kişiselleştiriyor.
E torna isto muito, muito pessoal.
Katılıyorum, Hillerlar oldukça zengin.
Concordo, os Hillers são ricos.
- Addison kampüste kalıyormuş ve yurtlar oldukça sıkı konuyor.
Bem, a Addison vivia no "campus" universitário, e o acesso aos dormitórios é muito controlado.
Oldukça korkutucu şeyler.
Coisas mesmo muito assustadoras.
İnsanlarla arası iyiymiş ve minik kızının okulunda oldukça aktifmiş.
Tinha fortes laços com a comunidade, e era activa na escola da filhota dela.
Aranız oldukça iyi galiba.
Parece que têm uma boa relação.
Hepsini bulduğumdan oldukça eminim.
Devo tê-los todos.
Orada bulunma sebeplerin hakkında oldukça gizli kapaklı olduğunu söyledi.
Ela disse que foi muito misterioso sobre as razões de lá ir.
Pekala, bunun herkes için oldukça özel olmasını anlıyorum ama sanırım bu noktadan sonra konuyu Sarah ve ben devralmalıyız.
Está bem, eu compreendo que isto é muito pessoal para todos mas eu acho que a Sarah e eu devíamos assumir a partir de agora.
İnan bana istediğim son şey kapılara vurmak ama insanlara evlerimize girip soyabilecekleri mesajını verirsek sadece itibarımızın her bir zerresini değil dünyaya faydamızın dokunması için oldukça sınırlı olan kaynaklarımızı da kaybederiz.
Acredita, a última coisa que quero é andar a bater portas. Mas se dermos a entender que podem entrar aqui e roubar-nos, não perdemos só toda a nossa dignidade, mas ainda os nossos poucos recursos para fazer o bem.
Arkaları hallettiğinizden emin olun. Tamam, bu oldukça iyi.
Isso, lava bem os de trás.
Orada oldukça inanılmaz bir şey oldu.
Aquilo ali foi bastante espantoso.
Yeni bir liderleri var, oldukça karizmatik ve de hırslı.
Têm um novo líder muito carismático, ambicioso.
Kaçak bir akıl hastasının izini bulmak Hem de bu fırtınada, oldukça zor olsa gerek.
Nem imagino como deve ter sido difícil encontrar um paciente louco fugitivo no meio da tempestade.
- Ciddi mi o? - Oldukça.
- Ele está a falar a sério?
Çünkü oldukça geç oldu.
Porque está tarde.
Onun yerine, seni yere serdi ki saldıran da oldukça insan olan birisiydi Kendisi senin... her ne diyorsan o hançerinle kaçtı.
Em vez disso, foste derrubado por um agressor humano, que conseguiu fugir com o teu...
Oldukça canlıymış.
- quando o assassino acendeu o fogo.
Oldukça zorlu bir işti.
O que foi assustador.
Sen ve Mr. Castle arasında oldukça sıkı bir bağ var...
A senhora e o Sr. Castle têm uma ligação forte...
Açıkça, her kime karı duruyorsanız işi oldukça zor.
Claramente, a pessoa que está a enfrentar é muito mortal.
Tüm bu yükü taşımak oldukça zor olsa gerek.
Deve ser difícil carregar esse peso.
Yıllanmış pinot noir'nın karmaşıklığı oldukça hoşuma gider.
Adoro a complexidade de um Pinot Noir envelhecido.
Leonard'la ilişkide olmak da oldukça zor oluyor. Tabii.
Namorar com o Leonard também tem desafios.
Sheldon'ın özür dilemesi oldukça nazikçeydi.
O Sheldon portou-se bem ao pedir desculpas.
Oldukça kabul edilebilir buldum.
Acharia isso perfeitamente aceitável.
Oldukça kabul edilebilir bulmuş!
Acharia perfeitamente aceitável!
Oldukça parazit var ama ne yapabileceğime bakacağım.
Muita estática, mas... tentarei captar aquilo que puder.
Bay Castillo, bölgesel liderler hakkında ayrıntılar ile ilgili oldukça açık sözlü.
O Sr. Castillo revelou pormenores sobre os outros líderes regionais.
Evet, buradaki hayat kadınları oldukça iyi.
Sim, umas prostitutas cairiam bem agora.
Burası oldukça büyük bir gezegen.
É um mundo muito grande.
Oldukça gizli, ama sanırım bir misafir götürebilirim.
É ultra secreta, mas acho que posso levar alguém comigo.
Oldukça zararsız.
Os vómitos pararão em breve.
Şuan her şey oldukça komik.
És engraçado. Tudo é engraçado agora.
Biraz büyüdüğümde, 12-13 yaşlarındayken imkânım oldukça kadın çamaşırı edinirdim.
Quando eu era um pouquinho mais velho, 12, 13 anos, sempre que podia, eu obteria roupa interior feminina.
Bu görüşme asıl gayesinden oldukça uzaklaştı.
Este interrogatório desviou-se muito para além do seu propósito declarado.
Oldukça.
Muito boa.
Oldukça hassas bir bölge ama denemek istiyorum.
É muito delicada, mas eu gostaria de tentar.
Kazanma şansımız oldukça yüksek bence.
Acho que temos mesmo uma hipótese.
Çalışma programınız oldukça yoğun olacaktır.
Imagino que a sua rotina será extenuante.
Yıllar içinde birbirinize oldukça yakınlaştınız.
Então, aproximaram-se com o passar dos anos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]