Oldukça kötü translate Portuguese
645 parallel translation
- Spaulding de oldukça kötü.
- Spaulding já é mau que baste.
Sizin açınızdan bile oldukça kötü göründüğünü kabul etmelisiniz.
Há de convir que, até para você, lhe pareceria mal.
İşler oldukça kötü gitti.
As coisas têm estado bastante mal.
Durum benim için oldukça kötü.
Isto é muito mau para mim.
Bu oldukça kötü olurdu.
Isso seria bastante esquisito, não seria?
Dikkat edin, oldukça kötü durumda.
Cuidado, que está muito ferido.
Ve sen de çok iyi biliyorsun ki Almanca dersinden sonra oldukça kötü görünüyorum.
Eu sei perfeitamente bem... que fico bastante calma depois da aula de alemão.
Evet, zavallı Bunbury'nin sakatlığı oldukça kötü.
Sim, coitado do Bunbury, está completamente inválido.
Aslında, şimdi sen bahsedince düşündüm de, kendi çapımda oldukça kötü biri oldum.
De facto, agora que fala nisso... Tenho sido bastante mau, na minha maneira pequena de o ser.
- Hemen halledeceğim. Üzgünüm ki oldukça kötü bir durum.
É um pouco desagradável.
Bizim İngiliz havasının oldukça kötü olduğunu biliyorum ama bazen şanslı olduğumuz zamanı fark etmiyoruz.
O clima inglês é péssimo mas não sabemos a nossa sorte.
Senden aldığımı almayı oldukça kötü karşılamış olmalıyım.
Devo estar mesmo mal para aguentar estas coisas de ti.
Düğmeyi oldukça kötü diktim, öyle düşünmüyor musunuz?
Até que nem preguei muito mal o botão, não acha?
- Oldukça kötü.
- Péssimo.
- Oldukça kötü.
- Muito más.
Oldukça kötü.
Com muita força.
Güney Atlantik'te bir yere yönlendirilmiş beş milyon dolarlık bir füzenin Brezilya ormanlarında son bulması oldukça kötü.
Um míssil de 5 milhões de dólares apontado para um ponto no Atlântico Sul, mas acabando na selva do Brasil, é mau sinal.
Bunun oldukça kötü bir şey olduğunu düşün.
Para mim é mais um desafio.
Oldukça kötü bir haber aldım.
Acabei de receber umas notícias bastante más.
Duyduğu zaman oldukça kötü davranmış.
E ele não ficou com um ar nada satisfeito quando soube.
Oldukça kötü.
Está muito mal.
Ailesi olan bir müfettiş söz konusu. Ve oldukça kötü yaralandı.
Tenho um agente com família, que foi ferido com muita gravidade.
Oldukça kötü, efendim, fakat hala yaşıyor.
Muito mal, senhor, mas com vida.
Sahibi her kimse oldukça kötü durumdaymış Takma diş kullanmış.
Quem quer que tenha sido o dono disto, não estava em muito boa forma. Usava dentadura.
Onun yerinde olmak istemezdim, oldukça kötü değil mi?
Deve querer mesmo achá-lo.
Oldukça kötü durumda.
Ela está muito em baixo.
Askerler oldukça kötü bir durumdaydı, kötü bir hâldeydi.
As tropas estavam em mau estado, estavam debilitadas.
Fransız karşı taarruzları oldukça kötü planlanmıştı. Olumlu bir netice vermekten de uzaktı.
Os poucos contra-ataques franceses estavam mal organizados e eram pouco persistentes.
Oldukça kötü davranmış olmalıyım.
Devo ter tido um comportamento terrível.
- Aslına bakarsanız, oldukça kötü.
- É mesmo bastante mau!
Toz birikimi yüzünden oldukça kötü durumdaydım, zorlukla hareket ediyordum.
Tenho um grande problema de contaminação por pó, que mal me mexo!
- Bunula ilgili oldukça kötü hislerim var.
- Tenho um mau pressentimento acerca disto.
Lord Frith, biliyorum bize her zaman dikkat ettin ve fazlasını istemek oldukça kötü.. ama halkım tehdit altında.
Senhor Frith, sei que cuidou bem de nós... e sei que é errado pedir mais a você... mas meu povo corre muito perigo.
Bu sana önemsiz gelebilir, fakat ne yazık ki puro, deyim yerindeyse, pollitik görüntü için oldukça kötü.
Isto pode parecer trivial para si, mas infelizmente os charutos dão uma má imagem política, por assim dizer.
Beni son gördüğünde, oldukça kötü bir...
A última vez que me viu eu estava em...
Okulunda oldukça kötü bir ünün var. Sana araştırma yapman için para vermiyorlar. Ve sen de çantanı bir sürü basınçölçer ve başka saçmalıklarla doldurup Bölge'ye yasa dışı yolardan girerek bütün bu mucizeleri bir matematik testine tabi tutuyorsun.
Como o Instituto está nas Lonas e não tem meios para a expedição, encheu a mochila de manómetros-merdómetros... e resolveu penetrar na Zona, ilegalmente... para pôr todos os milagres à prova da álgebra.
Aslında oldukça kötü gider.
Na realidade vão mesmo muito mal.
- Hepsi oldukça kötü.
- São todos bastante maus.
- Şartları nasıl? - Oldukça kötü.
- Como é então?
Oldukça kötü sona erdi.
Acabou muito mal.
- Oldukça kötü yaralanmış.
Não entendo como foi...
Ya çok kötü bir yalancısın ya da adamın hisleri oldukça kuvvetli.
Ou você é um péssimo mentiroso... ou o Sr. Craster é um jovem com bom senso.
Oldukça kötü bir hâlde, değil mi? - Evet.
Está em mau estado, não?
Yanımda duran ve bana sahnenin oldukça iyi gittiğini söyleyen sen, oysa ben çok kötü gittiğini pekala biliyorum.
A si, que fica de pé e me diz que uma cena está a correr bem, quando eu sei muito bem que está a correr muito mal.
Zira oldukça nahoş ve gaddarca bir espri anlayışı varmış. Kötü şöhreti ülke çapında dillere düşmüş.
Ele tinha um humor feio e cruel que fez do seu nome uma praga no condado.
Tadı kötü değil, oldukça iyi.
Não é assim tão mau. É bastante bom.
İç mekanlarda ve kötü hava şartlarında oldukça kullanışlı.
Útil para conventos com ventilação deficiente.
Bırakın o günleri tecrübe etmemiş olan gençleri kendi akranlarımız bile o kötü zamanları anlamakta oldukça zorlanacaklardır.
Aquilo por que passámos será difícil de entender até para os nossos contemporâneos e muito mais para as gerações que não viveram naquela época.
Kötü'nün sonu oldukça iyi oldu.
O Mal correu bastante bem. Mm-hmm.
Ve yanında oldukça, kötü şeyler olmayacak.
E enquanto estiver, nada de mal te acontecerá.
Programlanması sırasında oldukça zor zamanlar geçirdi. Bu yüzden onu daha da kötü hissettirme olur mu?
A habituação foi muito difícil para ele por isso não o faças sentir pior.
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü şans 106
kötü haberlerim var 53
kötü olmuş 26
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56
kötü haberlerim var 53
kötü olmuş 26
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56