Olur böyle şeyler translate Portuguese
1,129 parallel translation
Evet, olur böyle şeyler.
Sim, isso acontece.
Afedersin... olur böyle şeyler...
Desculpa. Isto acontece algumas vezes.
Olur böyle şeyler.
Acontece.
Olur böyle şeyler.
- Acontece.
Ayrıca, dostlar arasında olur böyle şeyler.
Aliás, os amigos portam-se assim.
Ben de ona, bak üzgünüm, olur böyle şeyler, unutalım gitsin dedim.
Pedi desculpa, disse-lhe que essas coisas acontecem, que passássemos para outra.
Önemli değil evlat. Olur böyle şeyler.
Deixa lá, essas coisas acontecem.
Olur böyle şeyler.
Bem, acontece.
Ne zaman yağmur yağsa olur böyle şeyler.
Acontece sempre que chove.
Olur böyle şeyler.
Ele foi morto. Acontece.
"Olur böyle şeyler." Bir polisten söz ediyoruz!
"Acontece." Ele era um tira!
Düş kırıklığı. Olur böyle şeyler.
As decepções fazem parte da vida.
Olur böyle şeyler.
São coisas que acontecem.
- Evet, yani, olur böyle şeyler.
- São coisas que acontecem.
Olur böyle şeyler, Ayrıca Robert, golf sahasında yüksek sesle küfretmemelisin.
Robbie, não podes dizer palavrões tão alto num campo de golfe.
Olur böyle şeyler. - Ama sen yakındaysan daha sık olur.
Contigo acontece sempre.
- Olur böyle şeyler.
- Acontece.
Olur böyle şeyler, sanırım.
Suponho que estas coisas acontecem.
Olur böyle şeyler.
As coisas acontecem.
Yirmi yılda olur böyle şeyler.
Isso acontece passados 20 anos.
Onlar- - Olur böyle şeyler.
Essas coisas acontecem.
Daima olur böyle şeyler. Yarın sabahtan birlikte düzeltiriz.
Eu conserto-o de manhã.
Olur böyle şeyler.
Ei, essas coisas acontecem.
Olur böyle şeyler, değil mi?
Ei, acontece, certo?
Bilirsin, böyle şeyler olur.
"Azares da vida".
Böyle şeyler hep olur.
Isso acontece.
Böyle şeyler hep olur.
Acontece.
Herhalde yani. Böyle tuhaf şeyler ancak itin öldüğü yerde olur.
Claro, coisas assim só se passam no meio do nada.
Böyle şeyler olur.
Essas coisas acontecem.
- Anlaşma öncesinde böyle şeyler olur.
- A loucura destas ocasiões.
Sorun değil. Böyle şeyler olur.
Não faz mal, são coisas que acontecem.
Ne yazık ki, böyle şeyler olur.
- Infelizmente, são coisas que acontecem.
Evet, böyle şeyler olur, değil mi?
- Pois, coisas da vida.
Truman, bak, delerken böyle şeyler olur.
Truman... é o que acontece quando se perfura.
Böyle şeyler hep olur.
Acontece a toda a hora.
Olur böyle şeyler.
Todos nós temos assim umas pancas.
Böyle şeyler olur.
Estas coisas acontecem.
Olur böyle şeyler!
Estas coisas acontecem.
8 yaşında bir çocuk, başka bir çocuğu vuruyor, "Böyle şeyler olur" mu?
Um miúdo de 8 anos mata outro, e dizes : "Estas coisas acontecem"?
Böyle şeyler ancak bugün olur zaten.
Sabia que ia acontecer algo assim.
Eğer böyle şeyler yapma niyetindeyseniz, derhal evinize gitmeniz hayrınıza olur.
E se essa é a vossa atitude... mais vale a pena irem já para casa.
Böyle şeyler televizyonda olur.
Eles vêem programas maus.
Böyle şeyler olur.
Acontece.
Bak, Stuart böyle şeyler olur.
Bem, sabes, Stuart estas coisas acontecem.
Böyle garip şeyler her zaman olur.
Estas bizarrias acontecem a toda a hora.
Böyle şeyler sık olur mu?
Acontece assim tantas vezes?
Böyle şeyler sürekli olur.
Isso acontece muito.
Bazen ateşli anlarda böyle şeyler olur.
Às vezes, no calor do momento, coisas acontecem.
Böyle şeyler her gün mü olur sanıyorsunuz?
Acha que estas coisas acontecem aqui todos os dias?
Böyle şeyler trafikte her gün olur, bilirsiniz.
É o tipo de coisa que acontece a qualquer pessoa todos os dias.
İnsanlar bir arada yaşadıklarında böyle şeyler olur, birbirlerini becerirler.
Acontece quando as pessoas vivem juntas, fodem juntas.