English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Olur mu

Olur mu translate Portuguese

19,558 parallel translation
Burada buluşuruz olur mu?
Tudo bem?
Sorun olur mu? - Hayır.
- Sim, algum problema?
- Sorun olur mu? Beni kovmuştu.
- Isso seria problema?
- Olur mu? - Tamam.
- Era verdade?
Bak başka bir şey ayarlarım olur mu?
Tenho outro plano, certo?
- Şunu kapatsak olur mu?
Não se importava desligá-los?
Daha önce umudum kırıldı sadece tam olarak çocuğumun hayatına dahil olmam sizin için sorun olur mu onu anlamaya çalışıyorum çocuğumuzun hayatına.
Já tive esperança antes, só quero saber se estarão confortáveis comigo sendo parte da vida da minha... Da vida da nossa criança.
- Su bu gece ısınmış olur mu?
Achas que teremos água quente esta noite?
Birine söyle de bana yeni bir gömlek getirsin, olur mu?
Eu... Pode pedir a alguém que me arranje outra camisa? - Está bem.
Ortağımın çıplakken nasıl göründüğünü bilmiyorsun. Sesini yükselt, olur mu?
Não sabe como é a minha parceira nua.
Beni nesneleştirmeyin, olur mu?
Não me transformem num objeto, está bem?
Bak, teselli olur mu bilmem ama Afganistan'da öldürdüğüm insanlar oldu.
Ouve, não sei se isto pode ajudar, mas, no Afeganistão, matei algumas pessoas.
Peki, eski bahçenin etrafını kolaçan etsek de bir şekilde seraya girsek olur mu?
E se apalparmos terreno na horta antiga e conseguirmos entrar na estufa à socapa?
- Öyle yapalım, olur mu?
- Vamos a isso, está bem?
Bunu benim için sesli söylesen olur mu?
Importas-te de o dizer em voz alta?
Olur mu? Sadece bir dakika.
Vá, só por um instante.
Bir ellerimi yıkasam olur mu?
Por favor, posso lavar as minhas mãos?
Bunu yapmak doğru olur mu?
Quer dizer, isso é... a coisa saudável a fazer?
Sadece kilidin açılmasını beklesek olur mu, lütfen?
Desculpa, podíamos esperar que isto acabasse, por favor?
Üzgünüm, bunu yapmasak olur mu?
Desculpa, podemos parar com isto, por favor?
Olur mu?
Está bem?
- Akıllıca olur mu?
- É sensato?
O zaman başlayalım, olur mu?
Então vamos avançar.
Sorun olur mu?
Está bem?
- Şu olur mu?
- Que tal isto?
Bir şey yapmadan önce sakince düşünelim, olur mu?
Vamos concentrar-nos antes de fazermos qualquer coisa.
Siz biraz burada oynayın olur mu?
- Ficam a brincar um instante?
Öyle. Şey yapsak olur mu...
- Achas que podíamos...
Şimdi o maskeyi çıkaralım, olur mu?
Agora retiremos a máscara, sim?
Tamam, bekle, bekle. Bir saniyeliğine geri dönelim olur mu? - Kesinlikle.
- Vamos recuar um instante, sim?
Yakında konuşuruz, olur mu?
Falamos em breve, sim?
- Evimize gidelim, olur mu?
- Tem calma. - Vamos para casa.
O bebekleri güvende tut, olur mu?
Mantém os bebés seguros, sim?
Size biraz gerçeklerden bahsedeyim, olur mu?
Muito fofo. Deixem-me explicar-vos.
Öyleyse klonlardan bahsedelim, olur mu?
Vamos falar de clones, sim?
İkimizin arasında kalsın ama, olur mu?
Podes deixar isso só entre nós?
Burada dursam sorun olur mu?
Posso ficar aqui?
Ara beni olur mu?
Apenas... Liga-me, está bem?
Annene haber ver, olur mu?
Diz à mãe está bem?
Üzerini arasam sorun olur mu?
Importas-te que te reviste?
Şu an yalnız kalmak istiyorum, olur mu?
Só preciso ficar sozinha agora, está bem?
Seni arasam olur mu? Belki bir içki içeriz.
Não te importas se ligar, bebermos alguma coisa?
Uyuduktan sonra kapını tıklatırım, olur mu?
Quando ela for dormir bato-te à porta, está bem?
Sence hiç yine aynısı olur mu?
Achas que alguma vez vai ser o mesmo?
Lütfen... Beni böyle hayal kırıklığına uğratma, olur mu?
Por favor... não vais desiludir-me daquela maneira, pois não?
Seninle yatsam sorun olur mu?
Posso abancar contigo?
- Benim yerime ona sarıl, olur mu?
Eu fico bem. - Dá-lhe um abraço por mim, sim?
Olur mu hiç?
Não teve importância.
Cuma günü olur mu?
E sexta?
- Sorun olur mu?
- Sim.
- Olur mu?
- Sim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]