Peki öyle olsun translate Portuguese
202 parallel translation
Yine de sağol, Keyes. Peki öyle olsun.
Obrigado de todo jeito, Keyes.
- Peki öyle olsun. Deliyim.
- Tudo bem, estou maluca.
- Onlara yardım etmek durumundayım. - Peki öyle olsun.
Se o senhor o diz.
Peki öyle olsun!
Está bem! Caíste!
Şimdi aceleniz var demek, peki öyle olsun.
- E agora, ainda tendes pressa?
Peki öyle olsun, ama gerçek sorun ortaya çıktığı zaman biri okuldan sonra kalmak zorunda.
Ótimo, mas, quando a coisa cair no ventilador... alguém vai ficar de castigo.
- Peki öyle olsun. - Onunla seks yaptın mı?
- Mas diz-me, comeste-a?
Peki öyle olsun!
Pronto, sê assim!
Peki Öyle olsun.
Fixe. Continua.
Eğer burada onun sonumuz olacak veya bizi kurtaracak işini yapmak için bulunuyorsanız, peki öyle olsun.
Se estao aqui pela vontade dele, seja para nossa desgraça, ou para a nossa salvaçao, que assim seja.
Eğer dışarı çıkıp, ölümcül bir gribe yakalanmak istiyorsan, peki öyle olsun.
Se queres ir e apanhar uma constipação, tudo bem.
Nedense ben öyle hissediyorum. Peki öyle olsun.
- Já roubaram o cofre?
Peki öyle olsun.
Claro que sim.
Peki öyle olsun.
Está bem.
Peki, öyle olsun.
Mas, pronto, eu acredito.
Peki, öyle olsun.
Está bem.
- Sen de hep konuş, konuş, konuş! - Peki, öyle olsun.
- Tanta conversa.
Peki, öyle olsun.
Muito bem. Que assim seja.
- Peki. Delinin tekisin, ama öyle olsun.
- És louco, mas está bem.
- Peki, öyle olsun.
- Pois muito bem.
Peki, öyle olsun Trout.
Certo, Trout. Faço como você disser.
Peki madem, öyle olsun.
Muito bem. Sejam então menos 4 centavos.
Peki, öyle olsun.
Que assim seja.
Hadi sen git ve yat. - Peki, öyle olsun.
Está bem.
"Peki, öyle olsun."
"Muito bem. Que assim seja."
Peki, öyle olsun.
Se o dizes, Leroy.
Peki, öyle olsun.
Está bem. Que se lixe!
Peki, öyle olsun.
Bom, certo.
Peki, öyle olsun.
Bem... está bem.
Peki. Öyle olsun.
Pronto, estar feito.
Peki, öyle olsun.
Óprimo, acabou.
Peki, öyle olsun.
Está bem. Tens razão.
- Peki, öyle olsun.
Já acabaste? É verdade.
Peki. İstiyorsan öyle olsun. O baca hasarlı.
Se quiseres comandar, porreiro, mas essa bocado está comprometido.
- Peki, öyle olsun.
- Certo e então?
Peki... öyle olsun.
Bem se pensa assim...
- Peki, öyle olsun. Ama sizin için her türlü işi yapabilirdim.
Pronto, está bem, mas eu posso fazer-vos todo o tipo de coisas.
Peki ala, öyle olsun bakalım.
Bem, então vamos fazer isso.
Öyle olsun peki, ama hala sincabın belki en azından Dalgıç Steve'i öpeceğini düşünüyormuş.
Não faz mal. Então lembrou-se que talvez o Steve Mergulhador pudesse receber um beijinho de esquilo para ver se ao menos alguém levava alguma coisa.
Peki, öyle olsun.
Deixa estar.
Peki, öyle olsun.
Tudo bem. Como quiser.
Tamam, peki. Öyle olsun.
Tudo bem, certo, que se foda.
- Peki, öyle olsun.
- Pois, está bem...
Peki öyle olsun.
Bem.
Peki, öyle olsun. Söyle bana, sen iyi misin?
Como você quiser, diga-me apenas, você está bem?
peki, öyle olsun.
ok, juanita.
- Peki, öyle olsun.
- Como queiras!
Peki, öyle olsun.
É justo.
Peki, öyle olsun.
Se é assim, então que assim seja.
Peki, öyle olsun.
- Ok, mas como?
Peki, öyle olsun bakalım.
Sim, bem... Diz o que quiseres.
peki öyleyse 172
öyle olsun 692
öyle olsun bakalım 50
olsun 342
peki tamam 105
peki ya sen 588
peki ne 48
peki sen 175
peki ya sonra 72
peki ya ben 207
öyle olsun 692
öyle olsun bakalım 50
olsun 342
peki tamam 105
peki ya sen 588
peki ne 48
peki sen 175
peki ya sonra 72
peki ya ben 207
peki ala 404
peki o zaman 297
peki o halde 34
peki ne olacak 18
peki ya siz 111
peki ne diyorsun 17
peki bu 51
peki neden 201
peki sen kimsin 54
peki siz 49
peki o zaman 297
peki o halde 34
peki ne olacak 18
peki ya siz 111
peki ne diyorsun 17
peki bu 51
peki neden 201
peki sen kimsin 54
peki siz 49
peki ne istiyorsun 26
peki ya ailen 19
peki sonra 112
peki efendim 999
peki ya biz 45
peki ya bu 93
peki ya 233
peki ya baban 19
peki ya onlar 26
peki şimdi 58
peki ya ailen 19
peki sonra 112
peki efendim 999
peki ya biz 45
peki ya bu 93
peki ya 233
peki ya baban 19
peki ya onlar 26
peki şimdi 58