Sanırım oldu translate Portuguese
1,194 parallel translation
Sanırım oldu. " Terrance ve Phillip'e yardım etmek istiyor musunuz?
Aqui está. "Quer ajudar Terrance e Philip?"
- Sanırım oldu.
- Acho que aconteceu.
- Sanırım oldu. Denemek ister misin?
Parece que encontrei o problema, queres experimentar?
Sanırım oldu. Oturma planı tamam.
Pronto, a distribuição dos lugares já está.
Bir kaza oldu sanırım. Tam olarak ne olduğunu bilmiyorum.
Não me lembro exactamente do que aconteceu porque não acordei.
- Sanırım bir yanlış anlama oldu.
- Houve aqui uma fífia...
Tamam. Sanırım şimdi aperatif oldu. Tamam.
Acho que agora faz parte dos aperitivos.
Bilmiyorum, gözümün önüne bir şey gelmişti sanırım, ve sonra bir anda yok oldu, anlıyor musun?
Não sei, acho que bloqueei ou coisa parecida, e depois, ele, tipo, desapareceu, sabes?
Sanırım daha önce bir yanlış anlaşılma oldu.
Houve um ligeiro mal-entendido.
Sanırım üçte iki oldu Joey!
Parece que já são dois em três Joey!
Sanırım burada birşey oldu.
- Acho que aconteceu aqui algo.
Sanırım bir yanlışlık oldu.
Mickey!
Sanırım... epey bir memnun oldu.
Acho que ele ficou satisfeito.
Hatırladığım kadarıyla çarpma sanırım 10 : 02 : 23'te oldu. Lunik Ay'a vardığında, sinyaller birden kesildi.
O impacto seria a 2 minutos e 23 segundos depois das dez, quando a LuniK batesse na Lua e o sinal parasse.
Anlamlı bir ilişkim oldu mu diye soruyorsun sanırım.
Pode-se dizer que só quero uma relação séria com alguém especial.
- Aa sanırım bu fazla özel oldu...
- Os rumores de redução de custos... - Creio que já é suficiente.
Sanırım boynuma bir şey oldu!
Acho que tenho alguma coisa no pescoço!
Sanırım o da sana aşık oldu.
E às vezes acho...
Sanırım Joey için daha iyi oldu. Çünkü o daha 5 yaşında.
Resultou melhor com o Joey, que tem só cinco...
- Sanırım gene disk kayması oldu.
Acho que desloquei outra vez o meu disco.
Onun için aşırı kaliteli oldu sanırım.
Ele disse... Acho que esta lhe passou ao lado.
Sanırım başarılı oldu.
Acho que é um êxito.
Sanırım ilk bu zaman oldu.
Acho que essa foi a primeira vez.
Sanırım bayağı zaman oldu, nasıl yapıldığını unuttum.
Foi há tanto tempo, que já nem sei dançar!
Sanırım son gülen o oldu.
Suponho que, no final de contas, foi ele que teve o último riso.
Zor oldu ama sanırım yaptık.
Foi difícil, mas creio que já está.
Afedersiniz, bir hata oldu sanırım.
Desculpe, parece haver um equívoco.
NasıIsa Buffy'le bütünleşmemiz Avcı'nın gücünün varlığını uyandırmamız Bu gücün kaynağına hakaret oldu sanırım
De alguma forma, a nossa união com a Buffy... e a invocação da essência do poder da Caça-Vampiros... foi uma afronta à fonte desse poder.
Evet, sanırım öyle oldu.
Sim, parece-me que sim.
- Sanırım beklediğinden yorucu oldu.
Acho que isto foi mais do que aquilo que pediste.
Peter, sanırım bu senin için iyi olacak biliyorsun seni seviyorum ama benim de bazı zamanlar bu duyarsızlığından şikayetçi olduğum zamanlar oldu
Peter, eu acho que isto irá ser bom para ti. Tu sabes que te amo, mas tenho de admitir que há vezes que desejava que fosses mais sensível.
Evet, ama mesaisine gelmedi, ve benden de kalmamı istediler, ki bu da tam bir baş belası oldu çünkü sanırım grip oldum.
Sim, mas não veio e me pediram que ficasse, o que é um inconveniente, porque acredito que tenho gripe.
Pekâlâ... sanırım sabah için yeterli bir heyecan oldu.
Bem, eu... eu penso que isto é agitação demais para uma manhã.
Sanırım orada, yukarıda bana da bir şeyler oldu. Biliyorum.
Quero dizer, aconteceu-me qualquer coisa a mim também.
Bunun için biçtiğim fiyat kasadaki tüm paralar oldu Sanırım bu senin için çok uygun bir fiyat, Özür dilerim.
O preço é todo o dinheiro que estava no cofre, algo que considero muito favorável para ti. Sinto muito.
Sanırım bitişiğimizde gaz sızıntısı vardı ve bir patlama oldu.
Bom, mas parece que havia uma fuga de gás na porta ao lado.
Sanırım pirzolalar oldu.
Parece que as costeletas já estão prontas!
Sanırım artık İngilizce öğrenmek farz oldu.
Saber inglês é importante, afinal...
Bu biraz kötü oldu sanırım.
Que estupidez.
Sanırım öğlen oldu.
- Acho que é meio-dia.
Sanırım kötü bir zamanlama oldu.
E uma hora inoportuna.
Sanırım farklı tarzda müzikleri çalmak bana çok yardımcı oldu.
Eu penso que ter tocado diferentes tipos de música ajudou-me muito.
- 3 hafta oldu, sanırım.
- Já lá vão três semanas.
Ve sanırım o zamanlar onlar da bunu biliyordu. Muhtemelen onları teşvik eden de bu oldu.
Deve ter sido o que os motivou.
Mademki Hayaletlerin fizyolojisini inceleme fırsatımız oldu....... sanırım onları ışınlamak için kilitlenebiliriz.
Agora que temos a hipótese de analisar a fisiologia de Fantome, acho que podemos travar o transporte neles.
Beyler, sanırım dayak yerken ikinci bir oturağım oldu.
Sabem, enquanto estava a ser agredido... Acho que cheguei à segunda base.
Ve o gece, sanırım... o anda oldu, o bana geldi.
E nessa noite, creio que no momento em que isso aconteceu, ele veio ter comigo.
Ricamı düşünmek için zamanın oldu sanırım.
Obviamente tiveste um tempo para pensar em minha petição.
Sanırım evet.Bazen ama Irene benim için hep iyi bir anne oldu.
Acho que sim, de vez em quando. Mas Irene sempre foi uma boa mãe para mim.
1 0 saniye oldu sanırım.
Passaram 10 segundos.
Bu, sanırım, Lee'ye aynı şey oldu.
Acho que foi aquilo o que aconteceu à Lee.
sanırım öldü 20
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17