Sizinle mi translate Portuguese
691 parallel translation
Eşim sizinle mi beraber?
Está com o meu marido?
- Lord Oldham sizinle mi?
Lorde Oldham está consigo?
- Ya bay Pendlebury, o da sizinle mi?
O Sr. Pendlebury...?
O sizinle mi çalışıyor?
Ela trabalha contigo?
- Josh sizinle mi?
- O Josh está nisto convosco.
Röportajı kiminle yapacağım, sizinle mi, bu gençle mi?
A quem é que estou a dar esta entrevista? A si ou a este jovem?
- Gerisi de sizinle mi çalışıyor?
E as outras testemunhas trabalham para si?
Bayan Bratter sizinle mi kalıyor?
E a Sra. Bratter também vai ficar?
Bayan sizinle mi?
Espere, essa é a sua miúda?
Komutan Spock sizinle mi?
O Comandante Spock está convosco?
Sizinle mi yaşıyor?
- Aqui, consigo?
Onlar da burada sizinle mi yaşıyor?
Eles vivem aqui convosco?
- Sizinle mi kalacak?
Ela vai ficar convosco?
Bu ilan hakkında sizinle mi...
- Preciso falar consigo sobre...
- Sizinle mi?
- Com o senhor? - Sim.
Elsie sizinle gelmedi mi?
A Elsie não veio com vocês?
General Shubin ayrıca, sizinle konuştuğu esnada O'nun da yanında olduğunu söyledi mi?
General Shubin falou para ti, também, que ela estava com ele enquanto ele falava consigo?
Sizinle evlenmek mi?
Casar consigo?
- Ben de sizinle kıyıya çıkacağım, değil mi?
- Sim, senhor. - Eu também vou, não vou!
Olay olduğunda sizinle odada değildi, değil mi?
Não estava no quarto consigo quando aconteceu, pois não?
Sizinle evlendi, değil mi?
Só isso. - Ele se casou com você, não?
Pard sizinle kalır, değil mi Pard?
Pard ficará com você, não, Pard?
Babam sizinle Shawn için görüşmedi, değil mi?
O pai não o chamou por causa do Shawn?
Sizinle gelmemi mi istiyorsunuz?
- Quer que o acompanhe? - Sim.
- Sizinle konuşmamdan rahatsız olmuyorsunuz, değil mi?
- Não se importa que fale consigo?
Doktorlardan birinin sizinle konuştuğunu söylediniz, değil mi?
Você diz que um médico falou consigo?
Sizinle gelmesini istemenizin başka bir nedeni yoktu, değil mi?
Não tinha outros motivos?
Sizinle tanışmıştık, değil mi Mösyö Lautrec?
Nós já nos conhecemos, não é, Monsieur Lautrec?
Çocuklar çaylarını hep sizinle birlikte mi içerler?
Não é por muito tempo. Só um pouco de sopa.
- Sizinle ilgilenildi mi?
- Trataram de si? - Lá isso trataram.
- Niye mi? Sanırım sizinle aynı seviyede olmaya kalkıştı.
Acho que queria estar no mesmo nível que osenhor.
- Sizinle birlikte gelmeyeyim mi?
Não quer que volte consigo? Claro que não.
Pulitzer Ödül Komitesinin sizinle aynı fikirde olmaması ilginç değil mi?
Não é interessante o Comité do Prémio Pulitzer não ter concordado consigo?
Sizinle gelmek mi?
- Ir com vocês?
Evet. Yoksa sizinle değil mi?
Ele não está convosco?
Brigade ödülü sizinle paylaşacak, öyle mi? - Yoo.
O Brigade pensa dividir a recompensa com vocês?
Sizinle gelmemi mi istiyorsunuz?
Querem que vá com vocês?
Maddalena sizinle mi?
A Maddalena está convosco?
- Doktor sizinle değil mi?
- O doutor não está com vocês?
17 yıldır sizinle ilgilenen birine yapılacak şey mi bu? Onu böyle yüzüstü bırakmak...
Que bela atitude para com um tipo que cuidou de nós durante 17 anos... e, de repente, paramos de fazer o que ele quer.
Sizinle birlikte mi yaşıyor?
- Ele mora consigo?
Sizinle ilişkiye girmesi için onu tehdit etmediniz mi?
Não ameaçou a sua irmã para fazer amor consigo?
Bayan Tao Li sizinle değil mi?
A menina Nicole não veio?
Şu, çantasını taşıdığınız küçük Dorothy ikindi kahvaltısını sizinle paylaşmayı kabul etmedi mi?
E esta pequena Dorothée, a quem levava a pasta quando voltavam da escola, recusava-se a partilhar consigo a merenda, era?
Ne yani, onlara "sizinle arabaya binemem" mi diyeyim?
Digo-lhes que não posso voltar para o carro?
- Eşinizde sizinle birlikte gidecek mi?
- A sua esposa vai acompanhá-lo? - Espero que sim.
- Sizinle kimse evlenmek istemedi mi?
Já alguém quis casar consigo, senhora?
Sanırım, ben sizinle evli değilim değil mi?
Em não me casar consigo, talvez?
- Ben de sizinle geleyim mi?
- Quer que vá consigo?
Yaşlı inek sana da söyledi mi Sizinle karşılaşmak hoş, Fraulein!
A vaca da velha já te disse... que surpresa, Fraulein!
- Sizinle geleyim mi?
- Querem companhia?