Sorun çıktı mı translate Portuguese
180 parallel translation
Geçen gece için evde sorun çıktı mı? Hayır.
Algum problema doméstico por causa da outra noite?
Sorun çıktı mı?
Correu tudo bem?
Miller'la aranızda bir sorun çıktı mı hiç?
Alguma vez teve problemas com o Miller?
- Sorun çıktı mı?
- Há problemas?
- Sorun çıktı mı?
- Houve problemas?
Albay, kasabaya dönerken sorun çıktı mı?
Coronel, teve problemas para voltar à cidade?
Sorun çıktı mı?
Estava tudo em ordem?
Sorun çıktı mı?
Em ordem?
- Bu akşam Paulie'yle sorun çıktı mı?
- Alguma chatice com o Paulie hoje?
Sorun çıktı mı?
Tiveste dificuldades?
- Sorun çıktı mı?
- Algum problema?
Yolculuk nasıldı? Sorun çıktı mı?
Teve problemas a caminho?
Sorun çıktı mı?
Nenhum problema?
- Sorun çıktı mı? - Hayır.
- Algum problema?
Sorun çıktı mı?
Algum problema?
Füzelere el koyarken hiç sorun çıktı mı?
Tiveste dificuldade em confiscar os mísseis?
Kayıtta sorun çıktı mı?
Foi difícil matriculares-te?
Sorun çıktı mı peki?
Algo fora do normal?
Buraya gelirken sorun çıktı mı?
Teve dificuldade em entrar?
Arabayı çalarken sorun çıktı mı?
Tiveram problemas com o roubo?
Hadi, hadi. Bir sorun çıktı mı? Evet!
Vá lá... algum problema?
Sorun çıktı mı?
Tiveste problemas?
- Yüzeyde herhangi bir sorun çıktı mı?
Sim. Tiveram problemas na superfície?
Peki sonraki filmin "Dedektif Jake" te sorun çıktı mı?
Mas teve problemas com a sequela, "O Caso da Mulher Infiel"?
- Sorun çıktı mı?
Houve algum problema?
Doğumda sorun çıktı mı?
Teve problemas com o parto?
Etkileyici Bayan Lawrence ile sorun çıktı mı?
Algum problema com a encantadora menina Lawrence?
Bugünkü konuşmanızla ilgili ufak bir aksilik çıktı. Sorun değil, aksiliklere alışığım.
General, estamos tendo um problema com seu programa.
Sorun çıktı mı?
- Não houve problema?
Sanırım hatlarda ya da başka bir şey yüzünden, bilemiyorum, bir sorun çıktı. Ama Johnny kesinlikle çok iyi.
O Johnny está óptimo!
Ben uzaktayken ciddi bir sorun çıktı mı?
Algum problema sério enquanto estive fora?
Sana sormak istiyordum... O gece herhangi bir sorun çıkt mı?
Queria perguntar-lhe... se teve problemas na outra noite.
Sorun benim yaptığım. Sanırım kontrolden çıktım.
Estou fora de controle!
Bir sorun çıktığında ölmesi gereken ben olmamalıyım.
Não serei o único a morrer se for tudo por água abaixo.
- Sanırım yine bir sorun çıktı.
- Vim ver o que se passava.
Korkarım bir sorun çıktı.
Receio que exista um empecilho.
Biliyorum, ah sen aynı bok, ama kodesten daha yeni çıktım. Sorun değil, sorun değil.
Eu sei que ainda te devo algum, mas acabei de sair da prisão.
Her sorun çıktığında, seni suçladım.
Eu culpava-te por qualquer coisa que corre-se mal.
Sekreterimle ben daha önce buraya çıktığımız zaman kendisi bir hukuk öğrencisidir, merdivenlerde hiç sorun yaşamamıştık. Otelin sizden hoşlandığını sanmıyorum.
Quando meu assistente e eu estivemos aqui... nao houve problemas.
Tabii, büyük bir sorun çıktı- - yazıcımız bozuldu.
Então, pois claro, o grande problema... A nossa impressora estava desligada.
Yemek vagonunda sorun çıktı, bir kaybımız var.
Problemas na carruagem cozinha.
Bu kadar bu kadar basit değil. Sorun çıktığımızı düşünmek...
No tocante a novo emprego ninguém irá contratar uma mulher bonita acabada de vencer um processo de discriminação sexual.
- Sorun nedir bayım? - Bir sorun çıktı.
- Qual é o problema?
Anlatmıştım, bir sorun çıktı.
Eu disse-te.
Mükemmel erkeği tasarladın, sonra bir sorun çıktı. Vücüdumla ne yaptığım beni ilgilendirir.
Desenha o teu homem perfeito, então algo de mal aconteceu o que faço com o meu corpo é assunto meu.
Özür dilerim ama son anda çekim yapacağım yerde sorun çıktı ve seni bulamadım.
Desculpa, mas o sítio para onde estava combinado foi ocupado à ultima hora, e eu não te consegui avisar.
Korkarım cennete bir sorun oldu meyhanede bu öğleden sonra bir kavga çıktı.
Eu acho que aconteceu algum problema no paraíso uma briga no bar esta tarde.
Olacaktım ama bir sorun çıktı.
- Quem me dera. Temos um problema.
Sadece sanırım bir sorun çıktı ve Piper geleme...
É só que receio que tenha havido um imprevisto e que a Piper não possa...
Aort graft'ında sorun çıktı. Yardıma ihtiyacım oldu.
Tivemos um problema com um enxerto da aorta e eu queria outro par de mãos.
O itlerin burada sorun çıkarmasından bıktım.
Estou farto destes arruaceiros.