English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sosisli sandviç

Sosisli sandviç translate Portuguese

303 parallel translation
Sosisli sandviç var!
Cachorros-quentes!
Cannes şehrinde havyar yedim. Ve Dogs'da sosisli sandviç. Biarritz'de bakara oynadım.
Comi caviar em Cannes, salsichas nas corridas de cães, joguei bacará em Biarritz e dados com o decano rural.
Sosisli sandviç satıp servet kazanabilirdim.
Podia fazer fortuna com cachorros-quentes.
Sosisli sandviç!
Cachorros quentes!
Önemli değil! Sosisli sandviç!
Cachorros quentes!
Bize sosisli sandviç aldı, değil mi?
- Nos comprou cachorros quentes.
- Dr. Petersen'ın parmağındaki hardala bakılırsa zaten yemiş yemeğini muhtemelen sosisli sandviç.
- A Dra. Petersen já comeu... nota-se pela mostarda nos seus dedos. Diria cachorros, na estação de serviço mais próxima.
Sosisli sandviç değil, ciğer.
Não foram cachorros, foi fígado.
Sosisli sandviç!
- Cachorros quentes!
- Önce sosisli sandviç yemeliydim.
- Deveria ter comido um cachorro.
- Sosisli sandviç?
- Um cachorro?
Hey, Rich, bana bir sosisli sandviç verirsin, değil mi?
Rich, vai-me buscar um cachorro-quente.
Sosisli sandviç tezgahı bile olsa herşeyi işaretleyin.
Mesmo que seja algo tão tão infímo como o local duma caravana de'cachorros'.
Sosisli sandviç.
Maravilha!
- Ekmeksiz sosisli sandviç olmaz.
- Como se come um cachorro sem pão? !
Git, bir sosisli sandviç al.
Vão comprar um cachorro-quente.
Yalan söyleyip, sosisli sandviç sattım dememi ister misin?
Queres que minta e diga que sirvo cachorros?
Neden sosisli sandviç yiyemiyoruz?
Porque é que não posso comer salsichas?
Küçük bir şükranla fazla sosisli sandviç alamazsın değil mi?
Não se compra muita comida apenas com gratidão, não é? Não vamos começar.
Parktaki tek sosisli sandviç satıcısı sen misin?
É o único vendedor de cachorros quentes aqui do parque?
Başka sosisli sandviç satıcısı görüyor musun?
- Está a ver mais algum?
Sosisli sandviç istiyorum.
Eu quero um cachorro quente.
Daha önce hiç sabah 11'de sosisli sandviç yiyen birini görmemiştim.
Nunca vi ninguém comer cachorros quentes ás 11 da manhã.
Daha önce hiç sabah 11'de sosisli sandviç yiyen birini görmemiştim.
Nunca vi ninguém a comer cachorros quentes ás 11 da manhã.
Buraya gelip sosisli sandviç almamı söyledi.
Ele disse-me para vir aqui comprar um cachorro quente.
Hannibal, daha kaç tane soğuk sosisli sandviç yemem gerekiyor?
Quantos mais cachorros frios tenho eu de comer?
Ben sosisli sandviç severim.
O que me apetecia era um cachorro quente.
Kim sosisli sandviç yer ki?
Quente ou fria, quem é que come esta porcaria?
Ve iki tane de sosisli sandviç.
Mas com um par de salsichas. Despacha-te.
Bir sosisli sandviç lütfen.
Um cachorro quente, por favor.
Orada torunlar olmayacak, ne de beysbol. Sosisli sandviç olmayacak ve böyle şeyler.
Não têm netos nem... basebol, cachorros quentes, esse tipo de coisas.
Sosisli sandviç ister misin?
Queres um cachorro quente?
Bana sorarsan burası sadece fazla gelişmiş sosisli sandviç standı.
Em Nova Iorque, a minha terra, isto não passa duma barraca.
- Bunlar sosisli sandviç mi? - Evet.
Isso são cachorros-quentes?
Ben de sana ciro edip sosisli sandviç alacağım.
Eu endosso-lhe o cheque, para pagar o cachorro.
Sosisli sandviç.
Cachorro.
Sosisli sandviç gibi.
Como cachorros com chili.
- Sosisli sandviç.
- Um cachorro-quente.
Sosisli sandviç, hamburger, kola, patlamış mısır.
Cachorro quente, hamburger. Coca-cola, pipocas.
Sosisli sandviç tezgâhıma geri dönmeliyim.
Tenho de voltar para a banca dos cachorros.
Bir gece için pislikleri düşünme ve bir sosisli sandviç ye.
Esqueça os contaminantes por uma noite e coma um cachorro-quente.
- Sosisli sandviç.
- Oh, cachorros quentes...
Anne, bir sosisli sandviç alabilir miyim? Hayır, tatlım.
Mamã, posso comer um cachorro?
Yemek dedin de, şöyle, acılı bir sosisli sandviç, yanında da peynir ve patates kızartması yiyebilirim.
A propósito de comida, não recusava um cachorro com chili, queijo e batatas fritas.
Birisinin çükünü sosisli sandviç halinde bulabilirsin.
Posso encontrar uma pila.
Bir sosisli sandviç. Tamam.
Um cachorro quente.
dört pilav dört kuzu kebap ve bir sosisli sandviç.
quatro "sha'me kebab" e um cachorro quente.
Sosisli ve salamlı sandviç ve hamburger var.
Hambúrgueres, cachorros e salame.
Sosisli sandviç, şekerli mısır...
Cachorros-quentes, pipocas doces.
Sosisli sandviç.
Toma lá disto!
Sosisli sandvic! Sosislinizi alın!
Venham aqui comprar os cachorros quentes...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]