English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Söz vermiştin

Söz vermiştin translate Portuguese

1,719 parallel translation
- Ona söz vermiştin. - Fikrimi değiştirdim.
- Tu prometeste-lhe....
Em, yarın ormana bakalım mı? Hani söz vermiştin.
Em, queres ir á floresta amanha?
Ona söylemeyeceğine söz vermiştin.
Prometeste que não lhe contavas.
İçmeyeceğine dair söz vermiştin.
Prometeu que não bebia.
Söz vermiştin.
Prometeste.
Söz vermiştin!
Tu prometeste! - Não consigo!
Söz vermiştin!
Tu prometeste!
Bana söz vermiştin.
Tu fizeste-me uma promessa.
Söz vermiştin ; hiçkimse benim tarafımda yatmayacaktı...
Tu fizeste a promessa que ninguém dormiria no meu lado da...
Dur bir dakika, söz vermiştin!
- Espere aí. Você prometeu.
Söz vermiştin.
- Prometes-te.
Lars, hadi ama, söz vermiştin.
Lars, anda lá, prometeste.
- Son defasında da söz vermiştin ama.
- Você prometeu da última vez.
O işi bitirince, menteşeleri yağlayabilirsin. Yıllar önce söz vermiştin.
Depois você pode lubrificar finalmente estas dobradiças como havia prometido.
Biliyorum ama söz vermiştin.
Eu sei, foi apenas algo que prometeste fazer.
Söz vermiştin!
Oh, mas você acabou de dizer...!
Milo ile uğraşmayacağına söz vermiştin.
Prometeste que te ias dar bem com o Milo.
- Ama baba söz vermiştin.
- Mas papá, tu prometeste.
- Söz vermiştin.
- Prometeste.
Kuzey Kore'de bana bir söz vermiştin. Savaştan sonra bölüğümü bulmama yardım edeceğini söylemiştin.
Na Coreia prometeste-me, que me ias ajudar a encontrar os meus homens.
Bana böyle söz vermiştin.
Foi o que me prometeu.
Söz vermiştin.
- Eu sei.
Bana söz vermiştin!
Você me deu sua palavra. - Herick.
Burada öleceğime söz vermiştin.
Prometeste-me que podia morrer aqui.
- Sponsorunu arayacağına söz vermiştin.
- Prometeste que lhe ligavas.
Bu olaydaki rolümün gizli kalacağına dair bana söz vermiştin.
Deu-me a sua palavra de honra que o meu envolvimento seria mantido em segredo.
Fox River'daki ilk haftanda bana söz vermiştin. Oradan çıkar çıkmaz beni yemeğe götürecektin.
Em Fox River, disseste que, se saísses, me convidarias para jantar.
Taş cilalama aletini göstereceğine söz vermiştin.
Prometeste que me mostravas o polidor de pedras.
Carl bu müdür yardımcılığı pozisyonunu bana söz vermiştin.
Carl, tu prometeste-me esse lugar de assistente de gerente.
Bana söz vermiştin Robert.
Tu fizeste-me promessas, Robert.
Bütün gün yanımda olacağına dair söz vermiştin.
Prometeu-me ficar ao meu lado o dia inteiro.
Haydi, E, söz vermiştin.
Então, E, prometeste!
Bana söz vermiştin.
Você me prometeu.
Bir daha bu işlere karışmayacağına söz vermiştin.
Você me prometeu não se envolver de novo.
- Alış verişe gidersem evde kalıp ödevlerini yapacağına söz vermiştin.
Prometeste que ficavas em casa a fazer os trabalhos.
Ama bu gece sırtımı ovmaya söz vermiştin!
Prometeste massajar-me as costas esta noite.
Sorgu suale başlamayacağına söz vermiştin.
E tu vais parar com todo esse secretismo, por favor?
Bana söz vermiştin!
Deste-me tua promessa!
Söz vermiştin.
Fizeste uma promessa.
Ama... söz vermiştin.
Mas... tu prometeste.
Bir daha içmeyeceğine söz vermiştin!
Prometeste que nunca mais beberias.
Bana söz vermiştin.
Você prometeu-me.
Bugün beni götüreceğine söz vermiştin.
É tarde. Você prometeu levar-me hoje.
Söz vermiştin.
Prometeu-me.
Ortalığı toparlamaya söz vermiştin.
- É isso mesmo. Pensei que tu tinhas dito que ias arrumar as coisas.
İlişkime müdahale etmeyeceğine söz vermiştin.
Prometeste não intervir.
Beni asla terk etmeyeceğine söz vermiştin.
- Prometeste que nunca me deixarias.
"Söz" vermiştin, hatırlıyor musun?
Lembras-te que "prometeste" que jogavas?
Bana söz vermiştin.
Wilson... por favor espera.
- Söz vermiştin.
- Disseste que podia!
Yardım edeceğine dair söz vermiştin!
- Prometes-te ajudar-me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]