English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Söz ver

Söz ver translate Portuguese

4,081 parallel translation
Bana söz ver.
Promete-me uma coisa.
- Söz ver.
- Promete-me.
Ultra'nın yaptığı her işi izleyebileceğime söz vermiştin.
Prometeu que eu podia ver a Ultra de cima a baixo.
Geri getireceğine dair söz ver.
Prometer trazê-la de volta.
Ona söylemeyeceğine söz ver.
Promete-me que não contarás nada.
Klaus'u durduracağına dair söz ver.
Promete-me que o irás impedir.
Söz ver bana Marcel.
Promete-me uma coisa, Marcel.
Söz veriyorum.
Eu prometo. Queres ver o Elijah?
Onu korkak olduğunu gizlemek için taktığını düşünüyorum ve sana söz veriyorum, maskeni düşüreceğim seni yargılayıp hapse tıkacağım.
Penso que o usas para esconderes o facto de seres um cobarde. Prometo-te que vou ver-te desmascarado, condenado e enviado para a prisão.
Beni dinleyeceğine söz ver.
Promete que me vais escutar.
Söz ver bana Moz.
Promete-me, Moz. Está bem.
Sadece, çekap yaptıracağına söz ver, tamam mı?
Promete que fazes um check-up, esta bem?
Sadece beni bir daha o şekilde korkutmayacağına söz ver.
Prometo.
Acele etmeyeceğine dair söz ver bana.
Promete-me que vais ter calma.
FBI'ın bu akşam yemeğiyle hiçbir ilgisi yok. Söz veriyorum.
O FBI não tem nada a ver com este jantar, prometo.
Ailemin güvende olacağına söz ver.
Diga-me que a minha família está segura.
Peki, şimdi bana kızmayacağına dair söz ver, olur mu?
Pronto, não fiques zangada comigo. Promete que não vais?
- Söz ver bana.
- Promete-me.
Söz ver bana.
Prometa-me.
Söz ver.
Prometa-me.
Jax'e söylemeyeceğine söz ver. Şimdi olmaz.
Promete que não contas ao Jax, pelo menos agora.
Sadece bana çantanın gizli gözündeki prezervatifleri kullanmayacağına söz ver, tamam mı?
Promete-me que não usas os preservativos que estão no bolso secreto da tua mala.
- Söz ver bana.
Promete-me.
Eğer babanla ben dönemezsek Henry'yi alıp gideceğinize söz ver.
Promete-me se eu e o teu pai não conseguirmos chegar a tempo que levas o Henry para casa.
- Bunu sır olarak tutacağına söz ver.
Prometa guardar segredo.
Tamam, şimdi sen de bana söz ver. Köpürmeyeceksin ya da deliye dönmeyeceksin.
Okay, então tu precisas de me prometer para não, tu sabes, explodir ou ficar passado.
Söz ver bana.
Promete-me.
- Söz ver bana.
- Prometes-me?
Öldürmeyeceğine söz ver.
Promete que não o matarás.
- Geleceğine söz ver.
- Promete que vais.
Bana söz ver...
Promete-me só...
Bu işin arkasında duracak, aynı benim söz verdiğim gibi - sona erdirdiğimden emin olmak için.
Ele vai ficar a ver-me terminar o plano como prometido.
Söz ver, gün gelir de çocuğun olursa ara sıra bakıcı tutup epik bir gece yaşamaya çıkacaksın.
Promete-me que se algum dia tiveres filhos vais arranjar uma babysitter e vais ter uma noite épica.
Ona göz kulak olacağına söz ver.
Prometa-me que vai ficar de olho nele.
Söyleyeceğine söz ver.
Prometa-me que vai dizer-lhe... Ele sabe, Joss.
- Söz verdin mi? - Söz ver!
Prometes?
Ama çıldırmayacağına söz ver.
Vou mostrar-te o que está aqui. Mas promete que não te vais passar.
Özel haber için söz ver yeter.
Promete-me o exclusivo?
Annem ve kardeşimle ilgileneceğine söz ver.
Promete-me apenas que olharás pela minha mãe e pelo meu irmão.
Sadece bunlar sona erdiğinde güvende olacağımıza dair söz ver bana.
Promete-me que vamos ficar bem no fim de tudo disto.
- Ona yetişeceğime söz ver.
Dê-me a sua palavra que vou nele.
Bir yere gitmeyeceğine söz ver.
Promete-me que não vais a lado nenhum.
- Söz ver.
- Prometa-me.
Sen sadece bugün gideceğine söz ver.
Mas jura-me que partirás hoje.
Bunu da soruşturmanın bir parçası olarak göreceğine dair bana söz ver.
Prometa-me que olhará para isto, como parte da investigação.
Bana söz ver.
Prometa-me.
O zaman düğün planımızda bana da söz hakkı ver.
- Está bem. Então deixa-me ter voto no planeamento do nosso casamento.
Alexis'le koca bir geçmişleri var. Bu beni ilgilendirmez tabi ama sanki onların ikisi söz konusu olduğunda ben hep dışarıda kalacakmışım gibi geliyor.
Ele e a Alexis têm uma história que não tem nada a ver comigo e parece que, quando se trata dos dois, vou ficar sempre de fora.
Geri dönmeyeceğine dair bana söz ver.
Promete que não regressas.
Birine ihtiyaç duyduğunda bana geleceğine söz ver.
Obrigado, meninas, por fazerem da minha esposa a mulher mais feliz de toda a cidade. Mostra-lhe, Ballentine.
- Söz ver.
- Uma promessa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]