English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sıcak çikolata

Sıcak çikolata translate Portuguese

359 parallel translation
Sıcak çikolata istersin diye düşündüm.
Pensei que quisesse chocolate quente.
Peter, aşağıya inip biraz sıcak çikolata içelim mi?
Peter, vamos para baixo beber um bom leite com chocolate?
Birer bardak sıcak çikolata içelim mi?
Que tal uma chávena de café quente?
Sıcak çikolata ister misin?
Que tal um chocolate quente?
Aşk yemeğinden sonra, bir fincan sıcak çikolata.
Depois do alimento do amor, uma chávena de chocolate?
Onu kazıp çıkardıktan sonra evime gideriz. Size sıcak çikolata yaparım.
Depois de o desenterrarmos, vamos para minha casa e eu faço-lhe cacau quente.
Eşim için sıcak çikolata peşindeyim.
Oe um refresco para a minha mulher.
Sıcak çikolata biraz bekleyecek gibi.
O nosso refresco vai ter que esperar.
Sıcak çikolata?
Chocolate?
- Bir fincan sıcak çikolata.
- Uma chavena de chocolate quente.
Kasım ayı, sıcak çikolata ve küçük bir çocuk yüzü görüntüsü yalnızca vakar kusuru olan.
Mês de novembro, chocolate quente, e uma pequena aparição num rosto duma menina, imperfeito, só na sua solenidade.
Sıcak çikolata soslu mu, efendim?
Não quer molho de chocolate quente, senhor?
Sıcak çikolata istedim.
Disse-me dois cafés e dois de chocolate.
Yani katı yağ, biftek yaş pasta ve sıcak çikolata yok muydu?
Quer dizer que não havia gordura pesada? Nem bifes ou tartes de creme ou creme de chocolate?
Sıcak çikolata?
Ovomaltine?
Bir fincan sıcak çikolata ve çörek.
Uma chávena de chocolate e um pãozinho.
- Sıcak çikolata alır mısın?
- Quer um chocolate?
Sıcak çikolata içer misiniz, Mösyö Trelkovsky?
Uma chávena de chocolate, Monsieur Trelkovsky?
- Sıcak çikolata istemiyor musunuz?
- Não quer um chocolate?
- Hep sıcak çikolata alırsınız.
- Bebe sempre chocolate.
- Sıcak çikolata istemez misiniz yani?
- Não quer um chocolate? - Não!
Biraz brendili sıcak çikolata istiyorum.
Eu quero algum chocolate quente com conhaque nisto.
Gidin Ester ve Vega'ya söyleyin, sıcak çikolata ve sandviç hazırlasınlar.
Vão até a cozinha beber chocolate e comer.
Çok parlak bir fikir. Başka nerede 4 dolara sıcak çikolata bulurduk ki?
Aonde é que irias arranjar um chocolate por $ 4?
Sıcak çikolata.
É chocolate quente.
- Sıcak çikolata içiyoruz.
- Bebemos chocolate quente.
Sıcak çikolata alalım mı?
Podíamos beber chocolate quente.
Ona "sıcak çikolata" derdik.
O que eu posso fazer por ti?
Bana bir sıcak çikolata ve bir ift 38,5 numara ayakkabı gönderin.
Quero te perguntar... Essa garota, hein?
Sıcak çikolata alırız.
Vamos beber um chocolate quente.
Sıcak çikolata.
Chocolate quente.
Ve masanın üzerinde iki büyük şişe vardı. Limonata, kremalı bir pasta... Sıcak çikolata, iki paket marshmallow, büyük bir kutu.
E em cima da mesa havia duas grandes garrafas de limonada, um bolo de creme, dois pacotes de chocolate de cozinha, uma caixa grande de marshmallows.
Masanın üzerinde iki büyük şişe vardı. Limonata, krem kek, sıcak çikolata, marshmallow. Ve Maria "Bak, bunlar senin için" dedi.
Em cima da mesa havia duas garrafas de limonada, um bolo de creme, chocolate de cozinha, uma caixa de marshmallows, e a Maria disse "Olha, é tudo para ti."
Biraz daha sıcak çikolata ister misiniz bayım? Teşekkür ederim, hayır.
O sr. Cura não quer mais?
Biraz sıcak çikolata almaya ve ekmek kesmeye geldim.
Vim partir a rosca e tomar uma chávena de chocolate.
Sıcak çikolata iyi gider. Ne dersin?
Gostaria de um chocolate quente.
Sıcak çikolata ister misin?
- Queres chocolate quente?
Gel, sana sıcak çikolata yapayım.
Vou fazer-te um chocolate.
Biraz sıcak çikolata al ve anlat bakalım.
Vai buscar chocolate quente e conta-mo.
- Büyük bir pasta ve... sıcak çikolata.
Um bolo grande e... um chocolate quente.
Al sana sıcak çikolata.
É chocolate quente.
Biraz sıcak çikolata içebilir miyim baba?
Pai, posso tomar chocolate quente, por favor?
Sıcak çikolata?
Chocolate quente?
Sıcak çikolata yapıp televizyon izleyim mi? Polisiye film var.
Porque não podemos fazer chocolate quente e ver TV?
Bir sıcak çikolata. Ekstra kremalı.
Vou tomar um chocolate quente com uma dose extra de natas batidas.
Tek yaptıkları sıcak çikolata içip bankada çalışmak. Kimse incinmiyor ve güzel hayatlar yaşıyorlar.
Eles bebem cacau quente, trabalham em bancos e tem uma vida boa.
- Sıcak çikolata...
Não.
Taze yiyecek, sıcak duş. Pizza, fındıklı çikolata.
Retretes com cisterna, duches quentes, pizza...
Çırpılmış kremalı ve sıcak şekerleme kaplı dondurma istiyorum... ve çikolata parçalı cheesecake.. ve bir şişe de tekila.
Gostaria de um sundae de chocolate quente com chantily... e algumas raspas de bolo de queijo e chocolate... e uma garrafa de tequila.
- Soğumuş sıcak çikolata.
- Gelado de chocolate com leite.
- Sıcak çikolata?
- Um chocolate quente?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]